Kanlı pazar, kalıcı olan ve değişiklikler...
İslam adına Amerikan savunuculuğundan yine İslam adına ve “haçla hilalin savaşı” denip Amerikan karşıtlığına gelinmesinin sebebi hikmeti nedir?
Mustafa YALÇINER
Şimdi moda “Eyyy...” diye başlayan tiratlarla Amerika’ya atıp tutmalar.
Almanya ve Hollanda ile başlamıştı. “Stratejik müttefikimiz” Amerika’yla sürdürülüyor. “Osmanlı tokatları”, yemişti, yememişti falan filan.
Ve Amerika’ya veryansın etmelere paralel “yerli ve milli” edebiyat! Suriye-Afrin’de, Irak-Başika’da, Kardak’ta, Kıbrıs’ın petrol ve gaz aramalarında millilik arayışları. Vatan neredeyse artık? Ve sonunda bir Kurtuluş Savaşı verilmek zorunda kalınan çöküşüne bakmadan, 9 milyon kilometrekarelik Osmanlı “büyüklüğü”yle böbürlenmeler! Milli hain Vahdeddin için cesaret edilemese bile Abdülhamid yüceltmeleri!
Oysa “GOP’un eş başkanlığı” ile övünülürdü. “Delikten süpürme” diye yaltaklanılırdı. Hele hükümet olunmadan icazeti alınmadan edilmez, bunun için taa Washington’lara kadar gidilirdi.
Üstelik daha öncesi vardı ve işbirlikçilik vahimdi!
Gerçi Türkiye hâlâ Amerikan patronajındaki NATO’nun bir üyesidir. Ama Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson gelmeden mesaj çakılmıştır: “İlişkilerimiz çok kritik bir noktada. Ya ilişkileri düzelteceğiz ya bu ilişkiler tamamen bozulacak.”
Nasıl olacak peki? “Rusya ile aramız iyi ya!” Olmazsa, bugünkü karmaşa ve bataklık durumunu fırsat bilip Ortadoğu’ya yelken açan Çin de var!
Ama Rusya, kadim “düşmanımız Moskof gavuru” değil miydi? Ecdat Osmanlı kaç ve kaç kez savaşmış ve Prut’la Baltacı-Katherina tevatürü bir yana hep mağlup olmuştu. Ve Menderes-Bayar Türkiye’sinin Kore’de bir tugay kırımı rüşvet vererek NATO’nun kollarına atılmasına dayanak ettiği “komünizm” heyulası gelmiş oturmuştu bir de üstüne Rusya’nın.
Zamanında, 1968’lerde yani, aralarında Şamanizm mi İslam mı gibi tartışmalar sürdüren siyasal İslamcılar ve faşistler el eleydiler. Bugünkü Meclis Başkanı Kahraman’ın MTTB’si, İlhan Darendelioğlu’nun Komünizmle Mücadele Dernekleri ve İlim Yayma Cemiyeti ile iki önceki C.Bşk. Süleyman Demirel’in Adalet Partisi ile dayanışma halinde Rusya’dan nefret eder ve yaman Amerikancılık yaparlardı.
’68’ler Filistin’de Amerikan emperyalizmiyle İsrail siyonizmine olduğu kadar Türkiye’de de “Yanki” adı takılmış Amerikalı emperyalistlere karşı mücadele bayrağı açanlarsa başta Deniz Gezmiş olmak üzere devrimci gençlerle demokrasi ve sosyalizm savunucularıydı.
Tarih “nereden nereye?” dedirtecek kadar bir garip mi akmaktadır? Yoksa görünüşe kanmamak mı gerektir? Sorun, tarihte ve akışında değil, emperyalistlerle gericiler arasındaki güç ilişkileri ve dengelerdeki değişmededir.
*
12 Şubat 1969’da Amerikan 6. Filosu yeniden İstanbul sularına demir atmıştır. Tıpkı Vahdeddin’in “oluru”yla demir atmış olan İngiliz zırhlıları gibi. Bu kez “olur” veren davetçi Demirel’dir.
Amerikan karşıtı olan ve milli değerleri savunanlar, başta gençler, sadece solcu ve devrimcilerdir. Sokaklar “Yanki Go Home”, “Amerikalı it, evine git”, “Bağımsız Türkiye”, “Hoşt Amerika, Puşt Amerika...” sloganlarıyla çınlamaktadır. Gençler, yakalanıp denize atmak için Amerikan bahriyelisi aramaktadır.
Ya günümüzün “yerli ve milli”leri ne yapmaktadırlar?
İ. Kahraman’ın MTTB’si örneğin, 14 Şubat akşamı hıncahınç doludur ve 16 Şubat’ta devrimci gençler ve TİP’in düzenleyeceği “Amerikan Emperyalizmi ve 6. Filo’yu Protesto Mitingi”ne saldırının örgütlenmesine yönelik toplantı düzenlenmiştir. Darendelioğlu, “Mitingde savaşacağız. Silahı olan silahını, olmayan bıçağını, baltasını alsın gelsin” demektedir. 15 Şubat saldırıda kullanılacak sopa ve demirlerin tedarik günüdür. 16’sı sabahı, siyasal İslam’ın fikir babalarından, ünlü gerici şeriatçı yazarı M. Şevket Eygi’nin Bugün gazetesinde yazısı yayımlanır: “Müslüman kardeşim, sen bu savaşta bitaraf kalamazsın. Ben namazımı kılar, tespihimi çekerim, etliye sütlüye karışmam deyip de zulüm edenlerden olma, gözünü aç bak... Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. İslam’da askerlik ve cihad ihtiyâri değil, mecburidir… Cihad eden zelil olmaz. Sağ kalırsa gazi olur. Canını veren şehitlik şerefini kazanır... Ezanlar susturulmasın, Müslümanlar komünizmle çarpışan devlet kuvvetlerine yardımcı olsunlar.”
İstanbul dışından, Adapazarı, Kocaeli, Bursa gibi illerden de militan taşınmış, “komünizme karşı cihad” çağrılarıyla başta Beyazıt ve Dolmabahçe’dekiler olmak üzere camilerde düzenlenen namazlarda toplanılıyordu. Başta İçişleri Bakanı Faruk Sükan ve emrindeki Vali Vefa Poyraz’la polis teşkilatı olmak üzere, devlet koruması tartışmasızdı, ne de olsa devlet de “antikomünist” olduğu kadar Amerikancıydı da.
Bir şey çok açık ve netti: Amerikan 6. Filosu gelmişti ve devrimcilerce bir mitingle protesto edilecekti. Protestoya karşı çıkıp “komünizme hayır” diyerek Amerika ve 6. Filosu’nun savunmasını üstlenenlerse gericilerdi. 6. Filo Kıble’deydi ve toplu namazlar ona dönük kılınmaktaydı.
Beyazıt’tan başlayan yürüyüş Karaköy, Tophane’den geçilip Gümüşsuyu’dan çıkılarak Taksim’e varacaktı. İTÜ geçildi ve yürüyüş kolu tabanca-bıçak-sopayla silahlanmış gericilerin köşe-bucak yığınak yaptıkları Taksim Alanı’na girdiğinde, yığınakçı gericilerle sarmaş dolaş haldeki polis araya girip yürüyüşçülerin önünü kesti. Silahsız 500-600 kişi, alanda, silahlanmış gericilerin kuşatması altında bırakıldı. Sonuç: İşçi Duran Erdoğan ve TİP Üyesi Turgut Aytaç katledilmiş, 200 yürüyüşçü yaralanmıştı. Ertesi günkü gazeteler, elleri bıçaklı kişilerin polislerin gözleri önünde insanlara bıçak salladığı fotoğraf kareleriyle doluydu.
*
İslam adına Amerikan savunuculuğundan yine İslam adına ve “haçla hilalin savaşı” denip Amerikan karşıtlığına gelinmesinin sebebi hikmeti nedir? 1968-69’da herhalde “yerli ve milli” olunduğu iddia edilmeyecektir? Ama gayrı milli olan nasıl “yerli ve milli”ye dönüşmüştür? Bu mümkün müdür? Gayrimilliden milli çıkar mı? “Eskiden biz değildik” deme hakkı yoktur! Aynı gayrı milli siyasal İslam bugün millilik iddiasındadır!
Ben lafta değil, ABD’ye “müttefikimiz” demeyen, üslerini kapatıp NATO’dan çıkarak gerçekte Amerikan emperyalizmine karşı çıkana milli derim.
Ve eklerim: Milli olmak için, Amerika’ya karşı çıkarken Rusya’ya ya da başka bir emperyaliste dayanmayacaksın!
6. Filo’ya karşı çıkıp Filistinlilerle birlikte emperyalizme ve siyonizme karşı silaha sarılan devrimci gençler gibi sadece ve yalnızca kendi gücüne güvenip dayanacaksın!