21 Şubat 2018 13:39

Barış akademisyenleri hakim karşısına çıktı

Yargılanan barış akademisyenleri, yaşam hakkını savunmanın suç teşkil etmeyeceğini söyledi.

Paylaş

Barış İçin Akademisyenler’in ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzaladıkları için “Terör örgütü propagandası” ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar sürüyor.İlk duruşmaları 30 Ocak 2018’de gerçekleşen İTÜ’den Emekli Prof. Dr. Ayşe Erzan, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesindeki görevinden KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Özdemir Aktan ve Işık Üniversitesinden Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak’ın ikinci duruşmaları görüldü. İlk olarak Prof. Dr. Ayşe Erzan hakim karşısına çıktı. 

Erzan savunmasında “İnsanların yaşam hakkını korumak kadar, onurunun, cenazelerini gömme hakkı gibi kutsallarının incitilmesi ve bunun cezasız kalmasına, bu tür temel insan hakları ihlallerinin sıradanlaştırılmasına karşı çıkmak, kanımca bir vatandaşlık görevidir. ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisinin bir amacı da, bence, budur. Bildirinin yayımlandığı tarihte bile çok kaygı verici olan olaylar, ne yazık ki, ilerleyen günlerde ve aylarda, imzacılar olarak en derin endişelerimizin haklı olduğunu gösterecek biçimde gelişmişlerdir.” dedi. Erzan’ın Avukatı Meriç Eyüboğlu, derhal beraat ve iddianamede yer alan Akademisyen Chris Stephenson’un beraat ettiği dava dosyasının ya da kararının celbini ve davaların birleştirilmesini talep etti. Mahkeme sanık ve avukatın hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden beyanda bulunmaları ve ek savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine, 13. ACM’deki dosyanın iddianamesinin, duruşma zabıtlarının ve TCK 301. maddeye dair yazışmalara ait evrakların örneğinin gönderilmesinin istenmesine, esas hakkında mütalaanın hazırlanması ya da soruşturmanın genişletilmesi için dosyanın cumhuriyet başsavcılığına tebliğine, diğer taleplerin “Dosyanın mevcut delil durumu göz önüne alınarak şu aşamada reddine” karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Nisan, saat 11.00’de.

‘HEKİM İNSAN HAYATINI HER ŞEYİN ÖNÜNE KOYAR’

İkinci duruşmada da Prof. Dr. Özdemir Aktan duruşma salonunda hazır bulundu. Aktan savunmasında “Hekimlik mesleği doğası gereği insan hayatını her şeyin önüne koyar ve asıl olarak ölümlerin durmasını önceler. Ben de hem bunca yıllık hekim hem de hekimlerin meslek örgütünün eski bir başkanı olarak insanların ölmemesi için ne gerekirse yapılmasının bu ülkenin öncelikli meselesi olduğuna inanıyorum.” dedi. Avukatlar Oya Öznur ve Meriç Eyüboğlu bir önceki duruşmada sundukları savunmalarını ve taleplerini yinelediler. Mahkeme duruşmayı 6 Nisan’a erteledi. Üçüncü duruşmada da Prof. Dr. Nesrin Sungur Çakmak hakim karşısına çıktı. Savunmasını sunan Çakmak metni neden imzaladığını “İmzaladım çünkü bu ülkenin huzur içinde yaşamasını istiyorum ve bu huzurun gerçekleşmesinin yolunun da barıştan geçtiğine inanıyorum. Barışın sağlanmasının ise ancak konuşarak ve müzakere ederek mümkün olacağını düşünüyorum. Aksi takdirde şiddetin daha çok şiddet, ölümün daha çok ölüm getireceğinden korkuyorum. Bildiriyi imzalamamın temel motivasyonu budur.” şeklinde açıkladı. Avukatlar Oya Öznur ve Meriç Eyüboğlu’nun ilk iki duruşmadaki taleplerini yinelemelerinin ardından mahkeme bir sonraki duruşmanın 6 Nisan, saat 11.30’da görülmesine karar verdi. (HABER MERKEZİ) 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Doğu Guta’da iki günde 250 ölüm

SONRAKİ HABER

Bilkent Şehir Hastanesi açıldığında 6 hastane kapatılacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa