Taş ve Aksoy'un yargılandığı davada son savunmalar alınıyor
Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da aralarında bulunduğu 29 kişinin yargılandığı davada son savunmalar başladı. Savunmalar yarın devam edecek.
Ümit TÜRK
Aralarında Atilla Taş ve Murat Aksoy'un da bulunduğu 29 kişinin "FETÖ'nün medya yapılanması" iddiasıyla "örgüt üyeliği" ve "darbeye teşebbüs" suçlarından yargılandığı davada son savunmalar alınıyor. 19'u tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada tutuksuz sanık Atilla Taş, “Karakolda sabah erkenden gidip bir kere imza atmam gerekiyorken 3 kere imza atıyorum. Hatta kanıt olsun diye üstüne bir de selfie çekiyorum" diye konuştu.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan duruşmada 19 tutuklu sanık cezaevinden getirildi. Aralarında Atilla Taş, Murat Aksoy'un da bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme başkanı duruşmayı başlatırken, ilk olarak sanıkların esasa ilişkin savunmalarını yapmalarını, daha sonra avukatların beyanıyla duruşmaya devam edeceğini, son aşamada ise sanıklardan son sözlerini söylemelerini istedi.
Savunmalar eski Habertürk televizyonu çalışanı ve kapatılan Meydan gazetesi yazarı Abdullah Kılıç esas hakkındaki savunması ile başladı. Kılıç, “Örgüt üyesi olmak gibi gazetecinin de kriterleri de vardır. Hem örgüt üyesi olup hem gazeteci olunmaz” dedi. Kılıç, sözlerini “Gazeteciyim, gazeteciyim, ben gazeteciyim” şeklinde bitirdi.
MEMİŞ: 20 YILDIR AKP’LİYİM
Haberdar haber sitesinin eski çalışanı Ahmet Memiş, “Mütalaayı defalarca inceledim ama savunma yapabilecek bir unsur bulamadım. Ayrıca iddianamedeki suçlamalar da mütalaada yer almamış. 25 yıllık gazeteciyim hayatımın 20 yılı AKP yanlısı sitelerde geçti. 20 yıldır AKP'liyim. İlk oyumu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunda Recep Tayyip Erdoğan'a vermiştim. Bir gün dahi örgüte ait olduğu iddia edilen yayın organlarında çalışmadım. Maddi nedenlerden ötürü Haberdar'a geçtim. Said Sefa defalarca Halk TV'de yayındayken Fuat Avni tweet atmış, bunu benim aklım almıyor” diye konuştu.
Tutuksuz sanıklardan kapatılan Zaman gazetesi çalışanları Ali Akkuş, Gülen cemaatinin evlerinde, yurtlarında kalmadığını, okullarında okumadığını söyledi. Akkus, 2009'da Ekrem Dumanlı’nın kendisini eleştiren tavrı nedeniyle kendisini haber müdürlüğünden aldığını ve sayfa sorumlusu yaparak etkisiz hale getirdiğini söyledi. Akkuş, “Bana yöneltilen FETÖ soruşturmasını ağır bir hakaret olarak görüyorum” dedi.
AVUKAT RAHATSIZLANDI... ATİLLA TAŞ: ŞARKI SÖYLEYECEĞİMİ SANDI
Atilla Taş savunmasını yapmak üzere kürsüye çıkınca sanıklardan Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun avukatı rahatsızlanarak duruşmadan ayrılmak istedi. Bunun üzerine Taş, 'Mustafa ağabey şarkı söyleyeceğimi zannetti' deyince gülüşmelere neden oldu.
'BENİ HAPSE ATMAYIN'
Daha sonra savunmasına başlayan Taş, ilk olarak mahkeme heyetinin 'titiz ve adil bir yargılama yürüttüklerini' dile getirerek teşekkür etti. Mahkeme başkanı da "İlk defa böyle bir şey duyduk sizden" dedi. Taş, "Bunu samimiyetimle söylüyorum. Size çok güveniyorum. Çok iyi insanlarsınız" cevabını verdi. Hemen ardından da, "Beni hapse atmayın" diye ekledi. Bu söz de gülüşmelere neden oldu.
'SAVCILIK ÖNCE TAHLİYEMİ İSTEDİ SONRA TUTUKLANMAMI…'
Atilla Taş, savcılık makamının önce tahliyesini talep ettiğini, mütalaasında ise yeniden tutuklanmasını talep ettiğini hatırlatarak "Bu durumu anlayabilmiş değilim" ifadesini kullandı.
'FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İSTEYENLERE 'BİR ÖRGÜTLE BAĞLANTINIZ VAR MI' DİYE SORUYORUM'
Taş, “Bugün bir kız benimle fotoğraf çektirirken zafer işareti yaptı. 'Eyvah bir dava daha geliyor' dedim. Artık fotoğraf çektirmek isteyenlere 'Bir örgütle bağlantınız var mı?' diye soruyorum. Bu ruh hali içinde yaşıyorum. Sanki her şey bir rüya" dedi.
'KARAKOLDA İMZA ATTIKTAN SONRA KANIT OLSUN DİYE SELFİE DE ÇEKİYORUM'
Taş, şartlı tahliye olduktan sonra imza atmak için 15 günde bir polis merkezine gittiğini hatırlatarak, “Sabah erkenden gidip karakolda bir kere imza atmam gerekiyorken 3 kere imza atıyorum. Hatta kanıt olsun diye üstüne bir de selfie çekiyorum" diye konuştu.
Taş, “Belki bazı konularda kastımı aşmış olabilirim ancak, ben terör örgütüne üye değilim. Sizden beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu.
'TEHLİKE GEÇTİ Mİ?'
Sanık Bayram Kaya ise gazeteciliğe TRT’de başladığını söyledi. Kaya, “Haber kaynaklarım her zaman açık kaynaklardan oldu, gizli kaynaklardan haber almadım” diye konuştu.
Eski Subuo Haber Genel Yayın Yönetmeni Muhammet Sait Kuloğlu ise esas hakkındaki savunmasında “Haberden ötürü kimse örgüt üyeliği ile suçlanamaz, örgüt üyeliğinin tanımı bellidir. Ben gözaltına alındığımda haberturk.com'da çalışıyordum” dedi. Kuloğlu haklarındaki ilk tahliye kararı verildiği dönem kendilerine yönelik sosyal medyada tehdit mesajları olduğunu belirterek “İyi ki bizi tahliye etmemişsiniz” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Akıncı “Şimdi tehlike geçti mi, tahliye istiyor musunuz?” diye sordu, Kuloğlu da tahliyesini istedi.
DURUŞMA YARIN DEVAM EDECEK
Bünyamin Köseli ise esas hakkındaki savunmasında “Ben paradoksal bir hata görüyorum” dedi. Köseli “Benim hiçbir zaman gizli saklım olmadı. Tahliye edildikten sonra da aynı telefonu kullanmaya devam ettim. Sadece DHKP-C ile değil birçok örgütle ilgili araştırma yaptım. Çünkü araştırmayı seviyorum” diye konuştu.
Bir kısım sanıkların esas hakkındaki savunmasını tamamlaması üzerine mahkeme heyeti açıkladığı ara kararında Emre Soncan hakkında başka bir dava açıldığı gerekçesiyle dosyasını ayırdı. Soncan’ın dosyasının ayrılması ile birlikte dosyada 28 kişi kaldı. Duruşma yarın devam edecek.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLAMASI
Önceki celse esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, 13 sanık hakkında istenen “darbeye teşebbüs" suçundan beraatlarına yönelik karar verilmesi talebinde bulundu. Savcı, aralarında Atilla Taş'ın da bulunduğu 24 sanığın ise “terör örgütü üyeliği" suçundan, 3 sanığın ise “örgüte yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep etti. (İstanbul/DHA)