Yaşam alanlarımız bize kalsın
'Bu proje, sadece Eskişehir ya da Alpu halkı için değil Türkiye hatta dünya için tehdit oluşturuyor.'
Berfin KEKLİK
Beren KÜÇÜKYILMAZ
Eskişehir
Türkiye’nin havası en temiz şehirlerinden Eskişehir’in Alpu ilçesine bir termik santral kurulması planlanıyor. Alpu Ovası, Eskişehir’in hatta Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinden biri. Üstelik korumaya alınmış 192 tarımsal ovanın arasında yer alıyor. Fakat daha önceki pek çok örnekten de hatırlanacağı üzere konu termik santral olduğunda bunlar hiçbir önem taşımıyor. Santralin yapımına başlanması için olumlu sonuç çıkması gereken Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu bile tamamen formalite olarak düzenleniyor. ÇED raporu ortaya çıkabilecek her türlü sorun ile doğrudan muhatap olacak bölge halkına açıklanmıyor. Geçim kaynağı tamamen tarım olan Alpu halkı doğaya ve insan sağlığına korkunç zararlar verecek olan bu termik santrali istemiyor.
SANTRAL DÜNYA İÇİN BİR TEHDİT
Türkiye’nin en büyük termik santrali olacağı belirtilen bu proje, oluşturacağı büyük miktarda karbon salınımı ve devasa kül depolama sahası ile sadece Eskişehir ya da Alpu halkı için değil Türkiye hatta dünya için tehdit oluşturuyor. Çünkü iklim değişikliğine de büyük bir katkısı olacağı ve ekolojik krizi arttıracağı öngörülüyor. Bu yüzden Alpu’ya yapılacak bu termik santrale sadece Alpu halkı değil neredeyse tüm Eskişehir, pek çok sivil toplum örgütü ve meslek örgütleri de karşı duruyor. Toplamda 112 kurum temsilcisi bir araya gelerek yayınladıkları deklarasyonda “Çocuklarımızın ve halkın sağlığına etki edecek çevresel etmenleri ilimizin temiz havasına, suyuna, verimli tarım alanlarına zarar vereceğinden, güzel kentimizi kirletecek kömürlü termik santral projesi Eskişehir halkında artan korku ve endişeye neden olmaktadır. Yetkililerin derhal bu projeden vazgeçmesini istiyoruz.” dediler. Biz de Eskişehir’de yaşayan gençler olarak Alpu’nun ranta ve talana açılmasına karşı çıkıyor ve yaşam alanlarımızın bize kalmasını talep ediyoruz.