22 Şubat 2018 20:07

Yeni bir öykü kitabı: Senin Adın İnsan

Eren Yüceboy'la ilk kitabı "Senin Adın İnsan" hakkında konuştuk.

Paylaş

Senin Adın İnsan'ın yazım sürecinden bahseder misin? Nasıl başladı, nasıl gelişti, nasıl son halini aldı?

İlköğretim üçüncü sınıfta okulda düzenlenen bir kompozisyon yarışmasında birincilik elde etmiştim. Bunun sonrasında yazma eylemi hayatımın bir parçası haline geldi ve sürekli bir şeyler yazar oldum. Ama bu yazdıklarım birileri okusun diye, kitap olarak yayınlansın diye değil de kendim yazmaktan keyif aldığım içindi. İlerleyen zamanlarda yine bir yarışma vesilesiyle yazdığım bir öykü birincilik elde etti ve beğeni topladı. Ona devam niteliğinde yeni öyküler yazmaya başladım. Devamında da yayınevinin değerlendirme süreci ve matbaa süreci yer alıyor zaten.

Öykülerde birçok defa ülkemizdeki sığınmacıları konu alan anlatımlara başvuruyorsun? Bunun özel bir sebebi var mı?

Doğrusu oturup da bu konu hakkında yazayım diye özellikle düşünmüş, kafa yormuş değilim. Öykülerin baş karakteri bir sığınmacı yazar olarak çıkıyor karşımıza ama ben kurguyu kafamda bu karakter üzerinden kurmadım. Benim için aslolan anlatmak istediğim olaydı veya duygudurumdu. Kafamdaki bu olaylara ve duygulara sahip çıkabilecek en iyi karakter de bir sığınmacıydı belki de benim için.

YANLIŞI DİLE GETİRMEK İÇİN EDEBİYAT

Sığınmacıların yaşam koşullarından, diğer insanların onlara yönelik davranışlarından bahsediyorsun. Bu konudaki düşüncelerin neler?

Türkiye, çok uluslu, çok kültürlü bir ülke olmasına rağmen, maalesef bu çeşitliliğe karşı bir hoşgörüden ve tahammülden bahsetmek pek mümkün değil. Azınlık olanlar ve azınlıkta olduğunun farkına varıp kendi değerlerine sahip çıkmaya çalışan, asimile olmamaya gayret eden etnik gruplar sürekli bir şiddete, baskıya tabi tutuldu bu ülkede. Suriyeli sığınmacılar da bundan son dönemde epey nasibini aldılar doğrusu. Militarist bir dille sürekli eleştirildiler ve Suriye'deki iç savaşın sorumlusu haline getirilmeye çalışıldılar. Bu bana göre yanlıştı ve bu yanlışı dillendirmek için en uygun ortamlardan biri de edebiyattı. Bunu değerlendirdim ben de.

“Senin Adın İnsan”ı yazarken hangi romanlar, hangi yazarlar sana yol arkadaşlığı etti ya da seni bugüne getiren süreçte hangi yazarlar, kitaplar etkili oldu?

Zaten Oğuz Atay hayranlığımı dile getirmekten hiç bıkmadım ve bıkmayacağım da. İlk sıraya Oğuz Atay'ı yazabilirim. Bunun dışında Yusuf Atılgan'ı, Sabahattin Ali'yi, Ercan Kesal'ı, Hasan Ali Toptaş'ı da bu listeye dahil etmem gerekiyor. Yabancı yazarlardan da Albert Camus, Jack London severek okuduğum yazarlar. 

Bundan sonra edebiyat adına yapmak istediklerin, ilerisi için kendine koyduğun hedeflerin nelerdir?

Yazmaya pek ara vermeyi düşünmüyorum tabii ki. Şu an yeni bir romana başladım. O da "Senin Adın İnsan"a benzer olacak. Karakterler aynı olmasa da yaşayışları, geçmişleri farklı olsa da insan tipi olarak bakacak olursak aynı insanları anlatmaya çalışacağım. Uzun vadede de yapmak istediğim şeylerden biri, kendi öykülerimden birini senaryolaştırabilmek. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Volkan Konak sahnesinde saldırı girişimi: 1 kişi tutuklandı

SONRAKİ HABER

Sansürün yeni yansımaları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa