22 Şubat 2018 20:11

Sansürün yeni yansımaları

Sosyal medyayı aktif kullanan liseli gençler, yeni sansür dalgası ile de durumun daha vahim olacağını söylüyorlar.

Paylaş

Zeynep TAĞTEKİN
Berkay YEĞİN
Elazığ

2 Şubat'ta torba yasa tasarısının geçmesiyle birlikte internet üzerinden yapılan yayınları geniş bir sansür bekliyor. RTÜK yasasına ilaveten eklenen madde ile internet medyası tamamen AKP'nin tekeline bırakılıyor.

Eklenen maddeye göre, internet üzerinde yayın yapan kanalların lisans alması gerekecek, lisansı olmayan kanalların yayınları engellenecek, uygun görülmeyen yayınlar mahkeme kararı ile kesilecek. Torba yasaya eklenen madde sansür olarak değil “düzenleme” olarak tanıtıldı. Yasanın gerekçesi olarak da Adnan Oktar ve Kedicikleri kullanıldı, bizzatı muhatap olarak gösterildi. Ancak sansürün asıl muhataplarının şunlar olduğunu söyleyebiliriz:

- Ulusal basına, medyaya itibarı kalmamış internet ve sosyal medya üzerinden haber edinmek zorunda kalanlar
- Sosyal medya, blog sayfaları üzerinden kısmen de olsa seslerini duyurmak isteyenler
- İki saatlik TV dizilerinden bıkıp internet dizilerine bel bağlayanlar

Bu hafta liseli “muhataplarla” sansür üzerine konuşma fırsatı bulduk. Sosyal medyayı aktif kullanan arkadaşlarla yaptığımız konuşmalarda sosyal medya tutuklamalarının doğurduğu bir tedirginlik havası hissediliyor. Birçoğu paylaşım yaparken iki kez düşünüyor. Yeni sansür dalgası ile de durumun daha vahim olacağını söylüyorlar. İçlerinden haber takibini internet üzerinden yapan bir genç, tek çıkar yolun internetten kolayca son dakika haberleri takip etmek olduğunubelirtiyor.Son yaşananlara göre liseli arkadaşımızın "tek çıkar yol" olarak gördüğü internet de TV'den zaten dışlanmış olan toplumsal muhalefetin özgür olduğu bir platform olmayacak gibi görünüyor.

Yasanın, internet üzerinden yapılan terör örgütü yayınlarını zayıflatacağına dikkat çeken gençler de oldu. Terör örgütünün faaliyet alanının daraltılacağı fikri üzerinden istenen sansür uygulaması; düşünceyi açıklama ve haber alma özgürlüğü çerçevesinde bütünüyle tartışılmaya değer. AKP’nin medya ve basına yönelik birçok saldırısı terör suçlamalarıyla gerçekleşti. Medya ve basını terörist olarak suçlamak bunun üzerinden ifade özgürlüğünü kısıtlamak sansürün algı üzerindeki bir türevi değil midir zaten? Bu nedenle AKP'nin “terörle mücadele” adına yaptığı çoğu şey sansürün ta kendisidir ve kabul edilemez.

Gelgelelim gençlerin en çok veryansın ettikleri noktaya: İnternet Dizilerinin TV Dizileri Gibi Sansüre Maruz Kalacak Olması

FARKLAR VE GERÇEKLER

Gençlerin geneli sansür uygulamasını bu noktadan eleştiriyor. "Neden TV dizileri yerine internet dizileri izlemeyi tercih ediyorsunuz?" diye sorduğumuzda, internet dizilerinin kalitesi, kurgusu, süresi, bütçesi bakımından TV dizilerine göre çok daha iyi olduğu ifade ediliyor. İyisi mi liseli kadın arkadaşımızın TV dizileri hakkındaki yorumundan bu meseleyi açalım; "Bazı diziler kadına şiddeti normal bir şeymiş gibi gösteriyor. Kadın şiddetten kurtulmak isterken bile yine bir erkeğe sığınıyor. Sen kadınsın yapamazsın söylemleri oldukça yer alıyor. Ama internet üzerinden yayın yapan bazı diziler ise kadının gücüne ve her şeyi yapabileceğine dair şeyler gösteriliyor. Bu tür dizilerin TV'de de sıklıkla yer alması gerekiyor. Çünkü kadınların cesaret alabilecekleri örneklere ihtiyacı var.” Kadın arkadaşımızın dikkate değer bu sözleri AKP’nin tasvir ettiği ‘ahlak’ normlarının kadın özelinde nasıl görüldüğü açısından önemlidir. Evine kapanmış, bir erkeğin himayesine girmiş, namusla sınırlandırılmış kadının tasavvurundaki ahlak ile pembe otobüs için kendini seferber eden, imza toplayan erkeklerin ahlak anlayışı büyük bir karşıtlık içerisindedir. Yeni sansür yasası da toplumsal cinsiyet açısından bu karşıtlıkları derinleştimenin önemli bir aracı olacak gibi görünmektedir.

ÖNCEKİ HABER

Yeni bir öykü kitabı: Senin Adın İnsan

SONRAKİ HABER

Tarihi ve bugünü ile 8 Mart bizim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa