Bir garip stajyer meselesi
Ankara OSTİM'deki gençler ile çalışma hayatlarına dair konuştuk.

Onur USLU
OSTİM
Yenidoğan, Altmışevler, Karapürçek, Gülveren, Keçiören, Mamak.. Bu ilçelerin, mahallelerin ortak noktası nedir desek, Ankara'yı az buçuk bilen eden vatandaş; işçi ve emekçilerin çoğunluğunu oluşturduğu, en varoş, kavganın gürültünün eksik olmadığı, pislik(!) mahalleleri der. Ostim ve Sincan Organize Sanayi bölgeleri diye sorsak yine aynı vatandaşa, o varoş mahallede yaşamlarını devam ettirebilmek için saatlerce çalıştığı yerler der. İşte bu mahallenin gençleri, özellikle stajyer gençleriyle kendi çalışma hayatlarına dair konuştuk.
TDK’da “Stajyer”: Staj yapan kimse. Peki, bu staj yapan “kimse” ne yapar? Erişkin bir stajyer, Endüstri Meslek Liselerinde 4. sınıfta haftada 2 gün okula, 3 gün bir iş yerine pratikte öğrenmek için gider. Büyük çoğunlukla, meslek öğrenmeyi bir tarafa bırakalım, her türlü ayak işlerine de koşturulur erişkin canlı.
3 GÜN ÇALIŞARAK KAZANDIĞIMIZ 1 GÜN YETMİYOR
Konuşmaya Alihan’la başlıyoruz. Alihan herhangi bir girizgâh cümlesine gerek duymadan, “3 gün her işe koşturtulup, her pisliği yapıyoruz. 3 günlük paramızla 1 gün gezip dolaşalım desek öğlen olmadan para bitiyor.” isyanıyla başlıyor söze. Cumartesi de gittiğini söylüyor işe. Mesai veriyorlarmış. 15 tatilde de gitmiş çağırdıkları için. Normalde tatil olduğu halde. Normalde tatil olduğu gün işe gittiği için fazla mesai ücreti aldıklarını düşünmek gibi bir hataya düşecekken, Umut 15 tatil sürecinde gitmediği için aldığı paranın 200 lirasını kendi elleriyle geri verdiğini söylüyor bir küfür savurarak. Stajyer yönetmeliğine göre yarıyıl tatilinde öğrenci gidiyormuş gibi parasını alır. Ama patronlar nasıl bir yokluk(!) içindelerse demek ki 435 lira verdikleri stajyerlerin 200 TL’sini kesiyor. Stajyerler hemen hemen herkesin hesabını denetlendiği için 435 TL’nin yattığını ama gitmeyenlerin paranın yarısını patrona elden verdiğini söylüyorlar.
GELMEZSENİZ STAJINIZ YANAR
Keçiören’den iki sınıf arkadaşı, aynı yerde stajyer olarak çalışıyorlar. “Ceyrancı” olarak tanımlıyorlar kendilerini. Onlardaki durum tehdide kadar varmış. 15 tatilde gelmezseniz stajınızı yakarız demiş ustabaşı. Nitekim okulla görüşüp ustabaşının öyle bir yetkisinin olmadığını öğrendikten sonra işyerine gitmemişler. “Stajımızı yakamayacaklar eminiz” diyorlar ama bir yandan da “sabahtan akşama kadar civata ayıklamaktan bulaşık yıkamaya kadar her işi yaptığımız yerde, bir de ustabaşıyla zıtlaştık Allah sonumuzu hayır ede, bizi daha neler bekliyor acaba?” diyorlar.
SABAHTAN AKŞAMA KADAR OTURUYORUM
Büyük bir fabrikada staj yapan bir arkadaş da “İş falan gösterdikleri yok sabahtan akşama kadar oturuyorum. Yarın bir gün okul bitecek işe gireceğiz ama hiçbir şeyden anlamıyoruz.” diyor. Çalıştığı yerin sendikalı olduğunu maaşların da piyasaya göre yüksek olduğunu belirten stajyer, “Zaten 2 gün okula giderek üniversiteyi de kazanamayız. Direkt geçiş hakkımızı da üniversitelere değil fabrikalara yönlendirdiler bari Şefler ile aramı iyi tutayım da okul bitince buraya kapağı atarım belki.” diye ekliyor.
OSTİM’deki stajyerlerin ahvali bu şekilde. Kimisi patronun çöktüğü paradan, kimisi hiç olan yarıyıl tatilinden, kimisi iş öğretmediklerinden şikâyetçi. Ortak kanı ise erişkin patron yavrularının garanti hayatlarına karşı stajyerlerin sahip olduğu önünü görememe hali.
Evrensel'i Takip Et