24 Şubat 2018 04:55
Son Güncellenme Tarihi: 24 Şubat 2018 10:26

Ataması yapılmayan öğretmen iş cinayetinde hayatını kaybetti

Manisa’da, ataması yapılmadığı için Sarp Plastik ve Kalıp Sanayii’nde çalışan sosyal bilgiler öğretmeni iş cinayetinde hayatını kaybetti.

Paylaş

Dilek OMAKLILAR
Manisa

Manisa Organize Sanayi Bölgesinde yer alan Sarp Plastik ve Kalıp Sanayıi'de çalışan ataması yapılmayan sosyal bilgiler öğretmeni Hasan Songur adlı işçi yaşamını yitirdi.

Sarp Plastik Sanayiinde 20 gündür çalışan Songur, enjeksiyon makinesine düşen parçayı almaya çalıştığı sırada pistonların kapanmasıyla yaşamını yitirdiği öğrenildi.

25 yaşındaki Hasan Songur, sosyal bilgiler öğretmeniydi, ataması yapılmadığı için ücretli öğretmenlik yapıyordu. Ücretli öğretmenlikten önce çalıştığı fabrikanın 'FETÖ' bağlantılı çıkması nedeniyle işten ayrılmasına rağmen güvenlik soruşturmasında bu durum ortaya çıktığı için ücretli öğretmenlikten de atılan Songur Sarp Plastik'te çalışmaya başlamıştı. Songur, Sarp Plastik ve Kalıp Sanayi'nde ise 20 gündür çalışıyordu.

CENAZESİ BUGÜN KALDIRILDI

 

25 yaşındaki Hasan Songur'un cenazesi Manisa Salavat Camii'nden kaldırıldı. Songur'un cenazesinde aynı fabrikada çalışan isçi arkadaşları katıldı. 

'KALIP MAKİNESİNDE SENSÖR YOKTU' İDDİASI

İsmini vermek istemeyen bir kadın işçi "Kalıp makinesinde sensör yok, düşen parçaları temizleyen bir alet yok. Hasan da düşen parçaları kendi temizlemeye çalışmış, çomakla temizleniyordu. Hiçbir önlem alınmadı" dedi. 

İş güvenliği eğitiminin verilmediğini söyleyen işçi “Verdikleri eğitim 5 dakika. Fabrikada sırf makine durmasın diye eğitim yok. ‘Kask tak ayakkabı giy’ o kadar. Bu çocuk öğretmendi hiçbir deneyimi yoktu" dedi.

Diğer kadın işçi ise Songur'la aynı gün girmiş işe "Hasan bu hafta sonra çıkacaktı. Aynı gün girmiştik, çığlığı duyar duymaz koştum kanlar içindeydi" dedi.

Biz Hasan Songur'un ölümünden sonra çalışmadık makineleri durdurduk bu gece de vardiyaya gitmeyecegiz diyen kadın işçiler “Patron geldi ve bize bir şey sormadı bile” dedi.

'HASAN SONGUR KARDEŞİNİN GÖZÜNÜN ÖNÜNDE HAYATINI KAYBETTİ'

Hasan Songur'un ağabeyi Orhan Songur "3 kardeşim de aynı fabrikada çalışıyor.  Hasan'ın ölümü diğer kardeşimin gözler önünde ölüyor. Hiçbir önlem yok. Borcu vardı. Telefon borcunu ödeyince ayrılacaktı" dedi. Ağabey Songur, “Ücretli öğretmenlik de yapamamıştı burdan ayrılıp KPSS'ye yeniden hazırlanacaktı” şeklinde konuştu.

Eğitim Sen Manisa Şube Baskanı Metin Demirel, "Tanıdığımız bir genç olmasi itibariyle içimiz ayrıca yanıyor ama burada iş güvenlik kurallarının uygulanmaması, atanamayıp burada çalışmak zorunda kalmasının acı sonucu. Patronun kâr Hırsına feda edilen bir genç. Eğitimden tasarruf mantığı!" dedi.

Cenazeye Emek Partisi, HDP, Eğitim Sen Manisa Şubesi, SES Manisa Şubesi de katıldı.

GÜVENCELİ İŞ KOŞULLARI ORTADAN KALKTI

Türkiye’de güvenceli iş koşullarının ortadan kalktığına dikkat çeken Eğitim Sen  Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “İşçi cinayetleri rakamlarında da bunu görüyoruz. Öğretmenler açısından yaratılan tablo da facia bir tablo. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı Yarım milyona yaklaşmış durumda. Milli Eğitim Bakanlığı bütçe raporunda bile en az 109 bin öğretmen ihtiyacım var demesine rağmen 15 yıllık AKP iktidarı boyunca, 17 bin kapanan köy ve belde okulu var. Yani ihtiyacın çok fazla olmasına rağmen öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Ataması yapılmayan öğretmenler de ya inşaatlarda ya fabrikalarda ya da özel eğitim kurumlarında son derece güvencesiz kötü koşullarda çalışmaya devam ediyor. Daha da kötüsü devlet kendi okullarında bile ücretli öğretmen adı altında asgari ücretin bile altında saat ücretiyle çalıştırıyor arkadaşlarımızı” diye konuştu. 

AKP MUTSUZ ÖĞRETMENLER ÜLKESİ YARATTI

AKP’nin 15 yıllık iktidarı boyunca mutsuz öğretmenler ülkesi yarattığını söyleyen Aydoğan şöyle devam etti: “Ataması yapılmayan öğretmen bunun bir boyutu, KHK’lerle yaşanan ihraçlar bunun bir boyutu, sözleşmeli öğretmenlik bunun diğer bir boyutu. Atanan öğretmenler mobbing ve hak kaybı ile öğretmenlerin yaşam ve çalışma koşulları her geçen gün kötüleşiyor. Şu ana kadar ihraç edilen eğitim ve bilim emekçisi sayısı darbeye karışan asker ve polis sayısından daha fazla. Örneğin 32 bin asker ve polis darbeye karıştığı için ihraç edildi, eğitim emekçisi sayısı 40 binin üzerinde. Hiçbir hukuki süreç de işletilmiyor. OHAL Komisyonu ısrarlı bir şekilde yavaş. OHAL Komisyonu çalışmıyor. Suçlarını bile bilmeden ihraç edilen on binler var.” 

500 AŞKIN SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN İŞİNDEN OLDU

Sözleşmeli öğretmenlere de hiçbir süreç işletilmeden atama iptal kararnamesi ile öğretmenliklerinin sonlandırıldığını söyleyen Aydoğan, “500’ü aşkın sözleşmeli öğretmenin güvenlik soruşturması gerekçesiyle hiçbir hukuki süreç işletilmeden gece yarıları aynı bir KHK gibi sözleşmeli öğretmenlerin elinden mesleği alınıyor. Öğretmen yetiştirme ve geliştirme müdürlüğünün bir açıklamasına bakıyorum öğretmenler başka sektörler için çalışmak için diyor. Böyle bir söylem olabilir mi? Son derece eğitim emekçileri açısından geleceğini, hayallerini, umutlarını kaybeden ülkesi yaratıldı ve yaratılmaya devam ediyor.  kullanılan dille eğitim politikalarıyla, eğitime ayrılmayan bütçelerle bu süreç devam ettiriliyor” diye konuştu.

GÜVENCESİZ ÇALIŞMAYA KARŞI BİLDİRİLER DAĞITMIŞ BİR GENÇTİ

Konuya ilişkin Emek Gençliği tarafından yapılan açıklamada “Gençlik örgütümüzün üyesi Hasan, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun olmuştu. Pek çok öğretmen gibi o da atama bekliyor ve bu süre zarfında fabrikada çalışıyordu. Daha önce de sözleşmeli öğretmenliğe başlamış ancak güvenlik soruşturması nedeniyle işine son verilmişti.

Türkiye Cumhuriyeti bu hikayelerin artık sıkça yaşandığı bir işçi mezarlığına dönüşmeye başladı. Öyle ki, her yıl 2 bin civarı işçi çalışırken patronların kâr hırsı için almadığı önlemler yüzünden ‘cinayet’e kurban gidiyor. Hasan, tüm bunların farkında olan bir genç olarak üniversite sıralarında işçi sınıfını ve gençliği bekleyen geleceksizliğe, vahşi çalışma ve yaşam koşullarına karşı mücadeleye girişmiş, güvencesiz çalışmaya karşı bildiriler dağıtmış bir gençti” ifadelerine yer verdi.

“Hasan bu sefer yalnızca Manisa’da değil memleketin dört bir tarafında ataması yapılmayan öğretmenlere sunulan yaşamın bir aynası oldu” denilen açıklama şöyle devam etti: “Hasan yoldaşımız ‘Ekonomi büyüyor’ ‘Türkiye büyüyor’ naraları atanların aslında memleketi genç işçilerin kanıyla suladığının bir ispatı oldu. Bugün gençler için Türkiye’nin gerçekleri güvence, gelecek, mutluluk ve huzur değildir. Gerçek, atama bekleyen yüz binlerce öğretmen, kölece çalışma koşullarında alın teri döken genç işçiler, işsizlik ve geleceksizlik kıskacında yaşam sürmesi beklenen milyonlarca gençten başka bir şey değildir.  Gerçek, artık bu saatten sonra gençliğin ‘fıtrat’ına baskı ve sömürüden başka bir şey yazılamayacak olmasıdır. Gerçek, gençliğin taleplerini karşılamak yerine ‘Tek Adam’ uğruna ‘şehadet şerbeti’ içmesinin isteniyor oluşudur. Türkiye gençliğinin yükü dünden daha ağır. Emek Gençliği olarak, tüm Türkiye gençliğini  Hasan yoldaşımızın bıraktığı mirası teslim alarak hayatlarımızı pistonlar arasına sıkıştırmak isteyenlere karşı insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve özgür bir gelecek için birleşmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz.” 

400 BİN ATANAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMEN, 109 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI!

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, okullardaki öğretmen açığı ve atama bekleyen öğretmenlerin sorununu, Milli Eğitim Bakanlığına yönelttiği soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi.

Ömer Fethi Gürer’in sorusunu yanıtlayan Bakan İsmet Yılmaz, resmi eğitim kurumlarındaki 904 bin 679 öğretmenden 39 bin 300’ünün sözleşmeli olduğunu açıkladı. Bakan Yılmaz, vekil ve ücretli öğretmen sayılarıyla ve okullardaki branş öğretmeni açığıyla ilgili bilgi vermedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde, “Milli Eğitim Bakanlığı 2017-2018 eğitim öğretim yılında asıl kadroda görev yapan öğretmen sayısı kaçtır? Sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan kişi sayısı kaçtır? Vekil öğretmen sayısı kaçtır? Ücretli öğretmen sayısı kaçtır? Kaç okul müdürü görev yapmakta, kaç okulda müdür vekaleten görev sürdürmektedir? Engelli öğretmen sayısı kaçtır? Liselerde branş öğretmenliği açığı var mıdır? Öğretmen açığı nedeniyle boş geçen dersler bulunmakta mıdır?​” şeklinde sorular yöneltti.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 13.10 2017 tarihi itibariyle; bakanlıklarına bağlı resmi eğitim kurumlarındaki toplam öğretmen sayısının 904 bin 679 olduğunu bildirdi.  Öğretmenlerin 39 bin 300’ünün sözleşmeli, 784 bin 316’sının kadrolu olduğunu açıklayan Bakan Yılmaz, “81 bin 63’ü eğitim kurumu yöneticisidir. Toplam 904 bin 679 öğretmenimizden 6 bin 179’u engelli öğretmen olarak görev yapmaktadır” dedi.  

Gürer ise milli eğitimde sorunların arttığına dikkat çekti. Neredeyse her eğitim öğretim yılında bir sistem ve müfredat değişikliğinin yapıldığı milli eğitimde, öğrencilerin başarı oranlarının düştüğünü anlatan Ömer Fethi Gürer, “ milli eğitimdeki sorunlar sadece eğitim sistemiyle sınırlı değil. Öğretmen açığı, bazı branşlarda öğretmen yetersizliği, ikili ve taşımalı eğitim gibi sorunlar da ülkemizde milli eğitimde süregelen ve artan sorunlar arasında yer almaktadır” dedi. Türkiye genelinde 400 bin civarında öğretmen adayının atama beklediğini ve 109 bin öğretmen açığının bulunduğunu kaydeden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “AKP hükümetleri eğitimin canına okudu” dedi. 

{{345917}}

{{306223}}

ÖNCEKİ HABER

Sondaj krizinde AB'den Türkiye'ye Varna resti

SONRAKİ HABER

CHP’den özelleştirilecek şeker fabrikaları için seferberlik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa