Afro-Amerikan mücadelesinde siyah tarihi ayı
Ekim Kılıç, Afro-Amerikalıların acılarını, başarılarını ve mücadelelerini yansıtan 'Siyah Tarihi Haftası'nı yazdı.
Ekim KILIÇ
Amerika’nın nüfusunun yüzde 13.3’ünü oluşturan Afro-Amerikalıların acılarını, başarılarını ve mücadelelerini belleklerinde tazeledikleri bir ay olagelen Siyah Tarihi Ayı 1926’da “Siyah Tarihi Haftası” olarak bir bilim insanı ve tarihçi olan Carter G. Woodson tarafından Başkan Abraham Lincoln ve kölelik karşıtı Frederick Douglass’ın doğum günlerine denk gelen şubatın ikinci haftası olarak başlatılmış. Şubat 1969’da siyah eğitimciler tarafından ay olarak kutlanması öneriliyor. 1976’da ise sivil haklar hareketini takip eden bir dönemde Başkan Gerald Ford ABD’nin kuruluşunun 200. yılında bu haftayı bir ay olarak bütün şubatı kapsayacak şekilde kutlanmasını tanıyor.
Kutlamaların özellikle siyahlara karşı hâlâ ırksal ayrımcılığın ve ekonomik zorlukların devam ettiği bir ortamda yer alması kayda değer. Siyah Tarihi Ayı’nda Amerikan devlet okullarında müfredatta özellikle ırkçı Jim Crow dönemi yasaları ve köleliğin acımasızlığı işlenmesine rağmen güncel gelişmelerden uzak.
Siyaset arenasında ise başkan Trump’ın açıklaması ve ona olan tepkiler dikkat çekiciydi. Geçtiğimiz Ocak ayında siyah mültecilerin geldiği ülkeleri ‘b*k çukuru ülkeler’ diye niteleyen Trump, şubat ayının başında ve geçtiğimiz günlerde Siyah Tarihi Ayı’nı kutlayan iki tane konuşma yaptı. İlk konuşmasında Beyaz Saray’dan Martin Luther King’in heykelinin kaldırıldığı iddialarını yalanlayan Trump, iddiaları basın mensuplarının yaptığı ‘yalan haberler’ olarak ifade etti. Son konuşmasında ise siyahların özellikle ülkeyi savunmak adına Amerikan Devrimi’nden beri Amerika’nın bütün savaşlarında yer aldıklarını vurguladı. Ayrıca ülke tarihinde en düşük Afro-Amerikan işsizlik oranları olduğunu ekledi.
CNN’de ve New York Times’da Afro-Amerikan yazarların beyaz üstünlükçülüğün devam ettiğini vurgulamalarına rağmen Trump’ın Afro-Amerikalılara vatanseverlik üzerinden seslenmesine yeterli bir cevap üretilmiyor. Aksine Washington Post’tan Eugene Scott’ın yazısında Amerika’nın savaşlarına sessiz kalınarak ABD ordusunda da siyahlara karşı ırkçılık vardı deniliyor.
NPR’dan Kurtzleben ise Ocak 1972’den beri ilk defa 6.8 ile 2017’deki Afro-Amerikanlar’ın işsizlik oranlarının en düşüğünü kaydettiğini doğruluyor. Ancak bu düşüşün bir süredir gözlemlendiği Trump ile alakası olmadığı belirtiliyor.
Her yıl kutlanan Siyah Tarihi Ayı’nda Frederik Douglass, Harriet Tubman, Rosa Parks, Martin Luther King, Thurgood Marshall gibi siyah ulusal mücadelesinde önemli roller oynamış tarihi kişilikler anılır. Donald Trump son konuşmasında bu kişilere de özellikle değindi. Ancak bu kişilerin siyah ulusal mücadelesine yaptıkları önemli katkılardan bağımsız olarak, sembolik anlamda çeşitli yönleriyle daha uzlaşılabilir görüldüğü için Amerikan devletince öne çıkarılmaktır. Bir de Afro-Amerikalılar’ın ülkemizde adı pek duyulmamış iki radikaline bakalım:
HARRY HAYWOOD: SİYAH BOLŞEVİK
4 Şubat 1898’de Nebraska’da doğan Harry Haywood ulusal ve sınıfsal mücadele rol almış bir Marksist-Leninist’tir. ABD’li Siyahlar’ın ayrı bir ‘ulus’ olduğunu savı ortaya koyan Haywood, daha sonra bu tezini mücadele hayatı boyunca geliştirmiştir. Gençliğinde 1. Dünya Savaşı’na katılan ve Fransa’da olmanın getirdiği özgürlüğü görerek ülkesine dönen Haywood, Chicago ırk ayaklanmalarına katılmıştır. Böylelikle kendisini ‘ırkçılık tarafından mümkün kılınan her şeye karşı mücadele etmeye’ adamıştır. Siyah komünistlerin önderlik ettiği Afrikalı Kan Kardeşliği örgütüne katılmış. 1920’li yılların ortasında ise ABDKP’ye katılan Haywood, birkaç yıl sonra Rusya’ya Komünist Enternasyonal Okulları’na gönderilir.
Aynı dönem Komintern, ABDKP’yi Afro-Amerikalılar arasında çalışma yapmamakla eleştirir. Ancak Haywood partisinin siyahlar konusunda devlet baskısına ve tarihine dair sistematik bir analizinin olmadığını görür. Komintern’in de desteklediği ‘Siyah Kuşak Tezi’ için aydınlatma çalışmasında önemli bir rol oynar. 1930’ların başında ABDKP’nin ‘Siyah Sorunu’ tezlerinin ana hatlarını Haywood çizer. Pratikten de ödün vermez. 1931 yılında Batı Virginya eyaletindeki siyah ve beyaz maden işçilerinin grevinde bir örgütçü olarak yer alır. Aynı dönemlerde yer alan Alabama eyaletinde idamla yargılanan Afro-Amerikalı Scottsboro Çocukları davasında gençlerin savunmasında rol oynar. Dava kazanılır. Çünkü siyah ve beyaz emekçilerin birlikte mücadelesi tayin edici olmuştur. Haywood ayrıca 1938’de İspanya İç Savaşı’nda faşizme karşı mücadelede de hizmet eder. 1948’de Paul Robenson’un maddi yardımıyla ‘Siyah Kurtuluşu’ adlı teorik kitapçığı yayımlar. Kendisi 2. Dünya Savaşı sonrası partide baş gösteren revizyonist akımlara karşı mücadelede bulunmuştur. Ancak 1959’da partiden ihraç edilir. ’60’larda ve ’70’lerde ‘Siyah Kuşağı Tezi’ yani siyahların ABD’nin Güney eyaletlerinin bir kısmında ulusal ayrı coğrafi yapılanmasını ön gören tezini savunmaya devam eder. Mücadeleci yeni kuşaklara ilham kaynağı olur. 4 Ocak 1985 günü ise hayata gözlerini yumar.
KARA PANTERLER’İN HUEY NEWTON’I: BÜTÜN İKTİDAR HALKA!
Huey Newton 17 Şubat 1947’de Louisiana’da dünyaya gelir. Kara Panterler’de sosyalist çizgiye en yakın olarak Newton bilinir. Ailesi Kaliforniya’nın Oakland kentine göçtükten sonra Newton’a ilk gençlik yıllarında okulunda bir siyah olduğu için huzursuz ve utanması gerektiği hissettirilir. Okul yönetimi ile sürekli sorunları olur. Oakland Şehir Üniversitesi’ne hukuk bölümüne gider. En nihayetinde San Francisco Hukuk Okulundan mezun olur. Politik ve sosyal bilinci Oakland’da gelişmeye başlar. Üniversite yıllarında Afro-Amerikan Derneğine üye olup üniversitenin müfredatına ilk Siyah tarihi dersinin yer almasını sağladı. Aynı zamanda Marx, Lenin, Mao, Frantz Fanon, Malcolm X ve Che Guevara okuyarak devrimci düşüncelerle tanıştı. Ezilen sınıflardan gelen Afro-Amerikalıları temsil eden az sayıda örgütlenmenin olduğunun bilincine varınca ekim 1966’da Bobby Seale ile beraber Kara Panterler Partisini kurar. Oakland Afro-Amerikan halkını polis tacizine karşı korumak için mücadele ederler. Kaliforniya yasalarının farkında olan Newton, halkın silahlanma hakkından yararlanarak Amerikan polisine ve askerine karşı kendilerini savunmayı öğretirler. Newton ve Seale Kara Panterler Partisi Platformu ve Programı’nı kaleme alırlar. Özgürlük, tam istihdam, konut hakkı, eğitim ve Afro-Amerikalar için askeriye alımlarda ayrıcalık temel karakterleriydi. Washington D.C. Kara Panterler Partisini ‘Aşırı grupların şiddete en çok yatkın olanı’ olarak ifade ediyordu.
Hayatının bir kısmını hapiste geçiren Newton ’70’li yıllarda partisiyle beraber ‘Halka hizmet et’ programını hayata geçirmişlerdir. Çocuklara bedava sabah kahvaltısından, halka ücretsiz sağlığa, yiyecek ve ayakkabı teminine kadar geniş bir programdır. ABD tarihindeki ilk ücretsiz sağlık programını Kara Panterler uygulamıştır. FBI’nın en çok arananlar listesinde başı çeken Newton Çin’e ve Küba’ya gitmiştir. Hatta Küba’da 3 yıl yaşamıştır. Ancak Newton 22 Ağustos 1989 bir uyuşturucu satıcısı tarafından kendi büyüdüğü kentte öldürülmüştür.