Feyzioğlu’nun konuşmasında neler vardı, neler yoktu?

Tugay BEK*

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Barolar Birliği'nin, "Birliğinin dağıtılması” için AKP iktidarı tarafından yapılan açıklama ve yasal düzenleme hazırlıkları kamuoyunda ve avukatlar arasında tepkiye yol açmıştı. Siyasi iktidarın bu adımı karşısında bir kısım barolar, TBB'nin olağanüstü genel kurulu toplaması için çağrıda bulundu. Açığa çıkan bu tepkileri görmezden gelemeyen TBB, 24 Şubat’ta Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda tüm baroları ve avukatları davet ettiği bir toplantı düzenleme kararı aldı. 

Toplantının yapıldığı spor salonunun dışında, özel sağlık kuruluşları ve hukuk kitapları basan yayınevlerinin müşteri kovaladığı küçük bir panayır karşılıyordu avukatları. Bahçede bu pazarlamacıların gösterişli stantlarına ve çeşitli promosyonlar dağıtmalarına izin verilirken az sayıda hukuk örgütü ve platformunun konuya dair meslektaşlarına bildiri dağıtması ise TBB tarafından görevlendirilmiş güvenlikçiler tarafından engellenmek istendi. Bildiri dağıtımına müdahale eden güvenlikçilerin “OHAL var bildiri dağıtamazsınız. Yasak hemşerim”  anlamına gelen yaklaşımına rağmen bildiri dağıtımı gerçekleşti. Hukuk örgütlerinin toplantı alanına kokart, bildiri, afiş ve dövizle gelmesi polis ve TBB tarafından görevlendirilen özel güvenlikçiler tarafından yasaklanmıştı.

Anıtkabir ziyaretinden sonra toplantı ancak saat 13.30'da başlayabildi. Metin Feyzioğlu, büyük kısmı selam ve takdimle geçen uzun bir konuşma yaptı.

FEYZİOĞLU'NUN KONUŞMASINDA NELER VARDI? 

Konuşmada,Tayyip Erdoğan’ı geride bırakacak ölçüde bir yerli ve milli olma vurgusu, şahadet övgüsü,

Üç defa tekrar edilen Zeytin Dalı operasyonuna destek sözleri,

15 Temmuz darbe girişiminin ve “FETÖ-PYD Terör Örgütünün” karşısında olunduğu ifadesi,

Ülkenin içinde bulunduğu beka sorunu karşısında ve terörle mücadelede sonuna kadar hükümetin yanında olunduğu söylemi vardı.

PEKİ FEYZİOĞLU'NUN KONUŞMASINDA NELER YOKTU?

Konuşmada, bir buçuk yıldır uygulanmakta olan ve daha ne kadar süreceği belli olmayan OHAL ve KHK’lere karşı en ufak bir itiraz,

Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran düzenleme ve uygulamalara karşı söylem,

Avukat ve yurttaşlara yönelik hak ihlallerine karşı bir duruş,

Basın ve ifade hürriyetine ilişkin ihlallere karşı bir karşı itiraz,

Onlarca avukatın cezaevinde olmasına karşı bir rahatsızlık ifadesi ve meslektaşların serbest bırakılmaları çağrısı,

Görevi başında katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin katillerinin yakalanıp cezalandırılmaması ve bu olayın aydınlatılmamış olması hakkında en ufak bir serzeniş yoktu.

İKTİDARIN YAPMAK İSTEDİĞİ DÜZENLEME HAKKINDA FEYZİOĞLU NE DEDİ?

Avukatların yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelmelerine neden olan siyasi iktidarın meslek örgütleri hakkında yapmayı düşündüğü düzenleme karşısında ise Metin Feyzioğlu, "Ben Adalet Bakanı ve Başbakanla görüştüm. Diyalog kapısı açık. Merak etmeyin bu iş bende" şeklinde anlaşılabilecek bir konuşma yaptı. Adalet Bakanı ve Başbakanın sözünün ve Metin Feyzioğlu’nun kefaletinin ne ölçüde güvenilir olduğu bir yana, ülkemizde yasaların oldukça uzun bir süredir Saray’da hazırlanıp Hükümetin önüne sunulduğu gerçeği dikkate alındığında TBB Başkanının bu sözlerinin avukatları rahatlattığını söylemek zor. 

AVUKATI KONUŞTURMAMAK ÜZERİNE BİR TOPLANTI

Feyzioğlu’nun bir buçuk saati bulan konuşması bittikten sonra divan başkanı, güvenlik nedeniyle polisin saat 16.30’a kadar toplantıya izin verdiğini söyledi. Geri kalan bir buçuk saatlik kalan zaman diliminde ise TBB tarafından önceden belirlenen bir kısım baro başkanları ve az sayıda avukatın konuşmasına izin verildi. Toplantı öncesi çok sayıda avukat tarafından imzalanan ‘Tehlikenin Farkında mısınız?​’ başlıklı bildiri Trabzon Barosu Başkanı tarafından okunabildi. Avukatların konuşmasının bu şekilde engellenmesi salonda protesto edildi. Antidemokratik toplantı usulüne itiraz eden ve konuşmak isteyen bir meslektaşımız özel güvenlik görevlileri tarafından tartaklanarak kürsüden indirildi. Toplantı İktidar ve onun yanında tutum alan Metin Feyzioğlu’na yönelik protestolarla son buldu. 

BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇ…

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun pek çok kesimden avukatın tepkisine neden olan açıklamaları ve birçok avukat örgütlenmesinin protesto ederek toplantıya katılmama tavrına rağmen, beklentileri aşan sayıda bir avukat kitlesi Ankara’da bir araya gelerek toplantı salonunun da dışına taştı. Avukatların büyük çoğunluğu kendi aralarında yapmış olduğu sohbetlerinde birlikte hareket edilmesi halinde siyasi iktidara geri adım attırılabileceğine olan inancını paylaşıyordu.

Avukatların Ankara buluşması, her ne kadar bir “Gaz alma” eylemi olarak kurgulanmış olsa da, baroların tüm avukatları dahil edeceği tartışma, karar alma ve güçlü bir karşı koyuşu hedefleyen etkinlikler örgütlenmesinin zeminin var olduğunu herkese göstermektedir.

Topladığı imzalarda, kürsüde ve birebir konuşmalarında tehlikenin farkında olduklarını ifade eden avukatlar, bunun gereğini yapacak ve mesleklerine, örgütlerine, hukuka ve özgürlüklere sahip çıkacaktır. 

* Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı