28 Şubat mağduru Faruk Ünsal: 28 Şubat’ta bu kadar değildi
21 yıl önce gerçekleşen 'postmodern darbe'nin mağdurlarından Ahmet Faruk Ünsal, OHAL döneminin keyfiyette 28 Şubat’ı geride bıraktığını söyledi.
Derya KAYA
Ankara
“Bin yıl sürer” denilen 28 Şubat müdahalesinin üzerinden 21 yıl geçti. MAZLUMDER Eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, OHAL ile yönetilen Türkiye’nin keyfiyette 28 Şubat’ı geride bıraktığına dikkat çekti. Ünsal, “OHAL’de hükümet, Anayasaya aykırı bir şekilde KHK’ler yayınlayarak Meclisi tamamiyle baypas etti. Bu süreçte anayasal denetim de siyasal iktidarın baskısı nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmıyor. Kısacası keyfi bir hal. 28 Şubat’ta bu kadar değildi” dedi.
28 Şubat 1997 günü toplanan MGK sonrası açıklanan kararlarla başlayan askeri müdahalenin üzerinden 21 yıl geçti. Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanda yaşanan değişimi beraberinde getiren süreç, birçok insan hakları ihlallerine de sahne olunduğu bir dönem olarak yaşandı. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ı koltuğundan indiren bu müdahalede başörtü yasağı getirilerek, ikna odaları kuruldu. Çok sayıda kamu personeli de işinden edildi.
Aradan geçen 21 yıla karşın Türkiye açısından değişen bir durum yok. 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında başlayan OHAL sürecinde on binlerce kamu emekçisi işinden olurken, yargı bağımsızlığı tartışılır hale geldi. Dernekler, sivil toplum örgütleri, gazeteler kapatıldı. Önemli birçok düzenleme Meclis devre dışı bırakılarak OHAL KHK’leri ile hayata geçirildi. Bu süreçte Mahkeme kararıyla Olağanüstü Genel Kurula gitmek zorunda bırakılan ve bu tasfiye operasyonuna kadar MAZLUMDER’in Genel Başkanı olan Ahmet Faruk Ünsal ile 28 Şubat’ı ve bugün yaşanan OHAL sürecini konuştuk.
BASIN UTANILACAK İŞLERE İMZA ATTI
Ünsal, 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen henüz yasal hesaplaşmanın yapılmadığına dikkat çekerek, “Türkiye halkları olarak orada bir alacağımız var. O süreci ve mutlaka darbecilerin yargılandığını görmemiz gerekiyor” dedi. 15 Temmuz sonrasında nasıl hukuki bir hesaplaşma yaşanıyor ise aynısının 28 Şubat süreci için de yapılması gerektiğini ifade eden Ünsal, demokrasinin oturması açısından devletin verdiği silahları kullanarak yeni maceralara girilmemesi için bunun önemli olduğunu söyledi. 28 Şubat sürecinde başörtülü insanlara büyük baskı uygulandığını belirten Ünsal, “Ekonomik faaliyetler büyük baskıya uğradı. Sendika, basın kuruluşları da orduyla iş birliği halinde utanılacak işlere imza attılar. O yüzden 28 Şubat’ın bir askeri ayağı vardı. Bir de sivil toplum, basın, iş adamları ayağı. Bunlar da en azından bu süreçte ortaya çıkartılarak, onlar nezdinde de yargısal süreç işletilebilir” dedi.
‘AYM BİLE DİKKATE ALINMIYOR’
Bugüne gelindiğinde OHAL ilanı ile birlikte yargı bağımsızlığının KHK süreçleriyle ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Ünsal, “28 Şubat ile adli, hukuki hesaplaşalım derken hukukun en temel ilkelerinden biri bağımsız mahkemeleri ortadan kaldırmak büyük çelişki. Yargının tamamiyle kontrol altına alınması açısından bir fark yok” dedi. Ünsal, bugün bütün kurumları bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun kararlarının siyasi iktidar tarafından uygun görülmediğini, mahkemeler tarafından dikkate alınmadığını belirterek, “OHAL sürecini yaşıyoruz. OHAL’de hükümet, Anayasaya aykırı bir şekilde KHK’ler yayınlayarak Meclis’i tamamıyla baypas etti. Bu süreçte anayasal denetim de siyasal iktidarın baskısı nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmıyor. Kısacası keyfi bir hal. 28 Şubat’ta bu kadar değildi” dedi. Ünsal, 28 Şubat ile hesaplaşma için de OHAL’in kaldırılıp olağan hale geçilmesi, yargı üzerindeki siyasi vesayetin kaldırılması gerektiğini belirtti.
