8 Mart’a 15 ay hapis cezası
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları nedeniyle bir kadın sendikacıya hapis yolu göründü. Mersin’de 8 Mart 2005’te yapılan meşaleli yürüyüş ve basın açıklamasına polis izin verdiği, olay veya herhangi bir sorun çıkmadığı halde, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’
8 MART AÇIKLAMASI DAVA KONUSU OLDU
Davaya konu olay 2005 yılı 8 Martı’nda Mersin’de gerçekleşti. KESK’in aldığı karar doğrultusunda Mersin’deki kamu emekçileri 8 Mart akşamı meşaleli yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. O dönem Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı ve KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü olan Gürsel Sığınır basın açıklamasını okudu. Açıklamanın ardından da herhangi bir müdahale ya da olay çıkmadan eylem sona erdi.
Yürüyüş ve basın açıklamasına izin veren polis buna rağmen, BES Mersin Şube Başkanı Gürsel Sığınır, SES Mersin Şube Başkanı Yılmaz Bozkurt ve Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Orhan Yıldırım hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefetten” tutanak tuttu. Bu tutanak doğrultusunda Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Yerel mahkemenin verdiği 1 yıl 3’ar ay ceza Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından geri çevrildi. Yargıtay kararında, “Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması” önerildi. Yerel mahkeme bu karara uymadı, cezayı ertelemeyerek, verdiği 1 yıl 3 aylık hapis cezasında ısrar etti.
YARGITAY 9. CEZA DAİRESİNİN KARARI
Yargıtayda bu tür dosyalar 8. Ceza Dairesinde görülüyorken, 2011’den itibaren 2911 sayılı yasayı ihlal de örgüt suçlarına bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesine gitti. 9. Ceza da “dava zaman aşımına uğramasın” diye alelacele verdiği kararla, yerel mahkemenin verdiği 15 aylık cezayı onadı ve karar kesinleşti.
Bu arada çıkan 3. Yargı Paketi’nde benzer düşünce açıklama cezalarının ertelenmesi hükmü yer aldığı halde sendikacılar paketten de yararlandırılmadılar. Mersin Ağır Ceza Mahkemesine yapılan, “infazın ertelenmesi” başvurusu da yine reddedildi.
Sendikacılar avukatları aracılığıyla Yargıtay Savcılığına “karar düzeltme” başvurusu yaptı. Bu başvurunun da reddedilmesi durumunda, sadece düşüncelerini açıkladıkları için, biri kadın üç sendikacı 15’er ay hapis yatmak durumunda kalacaklar.
TÜRKDOĞAN AİHM KARARLARINI HATIRLATTI
Davanın avukatı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, kararın alelacele alındığına dikkat çekti. Benzer bir yargılamanın, aynı dönemde Sivas’ta yaşandığını, Sivas’taki kadınların da ceza aldıklarını ve davayı AİHM’ye götürdüklerini hatırlatan Türkdoğan, “AİHM bu davadan dolayı Türkiye’yi mahkum etti ve ‘toplantı ve gösteri hakları da düşünce açıklama yöntemi’ dedi. Karar hâlâ Adalet Bakanlığı sitesinde duyuyor olmasına ve mahkemelere bu dosyayı sunmamıza rağmen böyle bir kararın çıkması tam bir hukuk skandalıdır” diye konuştu.
TAM BİR HUKUK SKANDALI
Toplantı ve gösteri eylemlerinin de bir düşünce açıklama yöntemi olduğunu, üstelik davaya konu eylemde herhangi bir olayın da çıkmadığını hatırlatan Türkdoğan, Yargıtay Savcılığına karar düzeltme başvurusunda bulunduklarını, istedikleri sonuç çıkmaz ise Mersin’de yerel mahkemeye AİHM kararları doğrultusunda yeniden yargılama başvurusu yapacaklarını söyledi. Adalet Bakanlığına bir mektup da yazarak, kararın hukuksuzluğunu dile getireceğini belirten Türkdoğan, “İnanılmaz bir duvarla karşı karşıyayız. Hukuk uygulanmıyor burada” dedi. Mahkemenin skandal bir karara imza attığını, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin de bu skandal kararı onadığını belirten Türkdoğan, “Bu karar, toplantı ve gösteri yapmayın anlamına geliyor. Bir gözdağıdır. Burada hukuk falan yok” dedi.
BES: KABUL EDİLEMEZ BİR KARAR
Öte yandan BES’ten yapılan açıklamada da bu cezalar kınandı. Anayasada her kurum ve bireyin basın açıklaması yapma haklarının güvence altına alındığının hatırlatıldığı açıklamada, “Buna rağmen eski şube başkanımıza ve diğer başkanlara bu nedenle mahkumiyet kararının verilmesi kabul edilemez” denildi.
Kararın açıkça siyasal karar olduğunun altı çizilen açıklamada, “Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasına yönelik bir saldırıdır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)
KARAR SİYASİ
Kararın düzeltilmemesi halinde, kadın sendikacı olarak üyelerinin haklarını dile getirdiği için; üstelik emekçi kadınlar günündeki bir etkinlik nedeniyle 15 ay hapis yatmak zorunda kalacak olan Gürsel Sığınır, “Ben sendikacıyım. Sendikacı ne yapar, üyelerinin haklarına sahip çıkar, yeni haklar için mücadele eder. Biz de merkezi bir kararla böyle bir eylemi yaptık. KESK Dönem sözcüsüyüm. Metni okudum. Herhangi bir şey yok . Kolluk güçleri izin vermiş, trafik kapanmamış. Yüzlerce eylem yaptığımız bir yer orası” dedi.
Kararı “ilginç”olarak nitelendiren Sığınır, “Siyasi bir karar olarak değerlendiriyorum. Süreç itibariyle hükümetin yargı üzerindeki baskısının bir sonucu” dedi. Sığınır, kim olursa olsun, kadın, genç, Kürt, Alevi muhalif herkesi hedefine koyan AKP Hükümetinin uygulamalarına dikkat çekti. “Bir kadın sendikacı, açıklama yapıp, 911 sayılı yasaya muhalefet etti diye içeri konulacaksa işte AKP’nin ileri demokrasisi bu” diyen Sığınır, ikiyüzlü politikalara dikkat çekti.