‘Hadım ve idam değil çocuk hakları yasallaştırılsın’
Malatya'da, cinsel istismar suçuna yönelik 'hadım' ve 'idam' cezası tartışmalarını kurum temsilcilerine ve yurttaşlara sorduk.
Berfin GÜLER
Malatya
Çocuk istismarı vakalarına ilişkin tartışılan “hadım etme” ve “idam” cezalarını Malatya’da siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine ve halka sorduk. Tartışılan ceza yöntemlerinin bu tip istismar vakalarına çözüm olamayacağını söyleyen Malatyalılar, iktidarın ve diyanetin yapmış olduğu açıklamalarla cinsel istismarı ve şiddeti önlemek bir yana meşrulaştırdığını söylediler. İyi hal indiriminin kaldırılmasını isteyen Malatyalılar, çocuk hakları yasası gündeme alınarak bütünlüklü bir yasanın çıkarılmasını gerektiğini dile getirdiler.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, dernek olarak insan hak ve özgürlüklerini savunduklarını ve her türlü şiddet, çocuk istismarı gibi durumların karşısında olduklarını belirterek, “Diyanetin gerici açıklamaları toplum üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. İstismar ve şiddet meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bu gibi söylemler ve açıklamalar uluslararası sözleşmelere aykırıdır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Malatya İl Başkanı Enver Kiraz ise cinsel istismar davaları, kadınlara yönelik taciz, tecavüzlerin son dönemde artmasında iktidarın ve diyanetin açıklamalarının zemin oluşturduğunu belirterek, “istismarı önlemek için AKP Hükümeti’nin önümüze getirdiği idam ve hadım cezaları çözüm değildir, cezaların ağırlaştırılması gerekiyor. İyi hal indirimi kaldırılmalı. Kadına ve çocuklara yönelik cinsel istismar suçtur ve bu suçlara en ağır cezalar verilmelidir” dedi.
‘BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ’ SÖYLEMİ CEZALANDIRILMALIDIR’
Emek Partisi(EMEP) Yeşilyurt İlçe Başkanı Işılay Demirel ise tartışılan hadım cezasının suçu bireyselleştirdiğini, cinsel şiddeti “hastalık” haline getirdiğini, idam cezasının uygulandığı ülkelerin ise kadına ve çocuğa istismarın en çok olduğu ülkeler olduğunu dile getirdi.
İstismar davalarında var olan yasaların uygulanmadığını söyleyen Demirel, “ ‘Çocuğun rızası vardı’ gerekçeleri ile beraat edenler var. Çocuk istismarı suçtur. Hangi gerekçe ile olursa olsun kabul edilemez bir durumdur. İktidar öncelikle ‘bir kereden bir şey olmaz’ söylemini cezalandırmalıdır. Küçük yaşlara kadar inen istismar olayları toplumda infial yaratmıştır. Çözüm toplumun duyarlılığını arttırmak, eğitim programına toplumsal cinsiyet derslerinin konulması, devletin çocukları koruma altına alması önlemler alınmalıdır” dedi.
‘CEZASIZLIK ALT YAPI OLUŞTURUYOR’
Eğitim Sen Malatya Şube Yöneticisi Nuriye Yılmaz ise Türkiye’de çocuk istismarının cezasızlık politikaları nedeniyle yaygın, sistematik ve yoğun bir biçimde devam ettiğini belirterek, “Bu insanlık dışı suçlar bireysel suçlar olarak ele alınamaz. Bu olayların yaşanmasına ‘9 yaşındaki kız çocuğu doğurabilir’ diyen, fetvalar, cezasızlık politikaları, gericiliği meşrulaştıran söylemler ideolojik alt yapıyı oluşturuyor” diye konuştu.
‘ÇOCUK HAKLARI YASASI GÜNDEME ALINMALIDIR’
İnsan Hakları Derneği Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu ise çocuğa karşı şiddet haberlerini ve bunların arasında yer alan çocuğun cinsel istismarı haberlerini endişe ile izlemekte olduklarını belirterek, “Bu bağlamda şiddete şiddet ile karşılık vermekten çok çocukların korunması odağında yapılması gerekenler tartışılmalıdır” dedi. Çocukların güçlü bir sosyal hizmetler ağı inşa edilmiş çocuk koruma ve adalet sistemi ile korunabileceğini söyleyen Öztürkoğlu, “Türkiye’de, BM’nin çocuk haklarına dair sözleşmesi ile, önleyici bir sistem kurarak çocukları ihmal ve istismardan korumayı taahhüt etmiş ülkeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle, bütün önceliğin önleyici hizmetlere verilmesi gerekmektedir. Ama Türkiye’de ceza adalet sistemi; yargılamaların çok uzun sürmesi, takdiri indirim sebeplerinin uygulanma biçimi, yetersiz delil toplanması gibi sebeplerle sanıklar için caydırıcı olmaktan uzaklaşmaktadır. Ceza adalet sisteminin amaca uygun işlemesi için eksikliklerin sebebinin araştırılmasını, bunları gidermek için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin acilen yapılması gerekmektedir. Bu düzenlemeler idam yada hadım değildir. Çocukların, kadınların istismarcılarıyla evlendirilmesi hiç değildir. Çocuk Hakları Temel Yasası hızla gündeme alınmalı ve bütünlüklü bir yasa olarak çıkarılmalıdır” dedi.
‘SOKAĞA ÇIKMAYA KORKAR OLDUK’
Kadın Kuaförü Vahide Yücedağ ise yasaların yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına çok üzülüyorum. Diğer ülkelerde yok denecek kadar az bizim ülkemizde ise kadınsan eğer ara sokakta bile yürüyemezsin tek başına. Ki bu olaylar AKP iktidarından sonra iyice arttı” dedi. Bu tip sorunların çözümünün demokratik bir toplum oluşturmak olduğunu vurgulayan Yücedağ, “AKP idam ve hadımı karşımıza getiriyor ama bu bir çözüm değil. Hadım insanlık dışı bir uygulamadır. Demokratik bir toplum yaratmak gerekiyor” dedi. Vahide Yücedağ’ın kardeşi olan Kadriye Yücedağ ise kadınlar ve çocukların artık sokaklarda dolaşmaya korkar hale geldiklerine dikkat çekerek, “Toplumdan tedirginiz. Çocuğum olmuş olsaydı şayet, paranoyak bir anne olurdum” dedi.
‘İSTİSMAR İDAMLA BİTMEZ’
Malatya merkezde bir kafeterya işletmecisi Hüseyin Garip, iktidarın 15 yıl boyunca demokrasi söylemleriyle siyasete Türk-İslam düşüncesiyle yön verdiğini belirtti. İktidarın her konuda olduğu gibi kadına bakış açılarının da sıkıntılı olduğunu vurgulayan Garip, “Adana da düğünde 3 yaşında çocuğa cinsel istismar yapılıyor, devlet herhangi bir açıklama yapmıyor. İdam dillendiriliyor. İdam, bu ülkede darbe yapanların kullandığı bir yöntem. İstismar idam ile bitmez, asıl olan kafada bitirilmesidir” diye konuştu.