04 Mart 2018 12:42

Şekerde ‘üretim garantisi’ sadece özelleştirme yemi!

Orhan Sarıbal, Bakan Naci Ağbal’ın 'Şeker fabrikaları özelleşse de üretimi devam ettirecek teminatlar verdik' sözlerine yanıt verdi.

Paylaş

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın, “Şeker fabrikaları özelleşse de, fabrikalar bizim, alanlar sırtlarında götürmeyecekler. Üretimi devam ettirecek teminatlar verdik” sözlerine itiraz geldi. Şeker sektörü hakkında rapor hazırlayan Ziraat Mühendisi kökenli vekil Orhan Sarıbal’dan Bakan Ağbal’a şu yanıt geldi: “Kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde belirli bir süre üretim zorunluluğu getirileceği belirtilmektedir. Bu uygulama daha önce EBK ve SEK’in özelleştirilmesinde de getirilmiş; ancak bu kuruluşları satın alanlar tarafından hiçbir zaman uygulanmamıştır.”
Bakan Ağbal’ın, “Şeker pancarı üreticilerini de, çalışanları da koruyan, fabrikaların gelişimini sağlayan ‘sosyal özelleştirme’ yaptık” sözleri karşısında Sarıbal sosyal bir uygulama için  yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: 

  • Kamuya ait şeker fabrikalarının yeniden yapılandırılmaları konusunda gerekli yenileme ve modernizasyon çalışmaları yapılarak rekabet güçleri artırılmalı. Fabrikaları sermayeye peşkeş çekmekten vazgeçilmeli. 
  • Tarım ve sanayide sağladığı yüksek istihdam ve yan ürünlerinin hayvan beslemede kullanıldığı göz önünde bulundurularak şeker pancarı tarımı ve sanayisinin gerçek üreticilerin söz ve karar sahibi olduğu bir yapılanma içerisinde artarak sürdürülmeli.

AKP BİLİNÇLİ OLARAK ZARAR ETTİRDİ!

Bakan Ağbal’ın, “Türkiye’de ihtiyaçlar çerçevesinde daha da gelişmesi, daha da büyümesi, şeker pancarı üreticimizin bu üretimini daha da artırması için hükümet olarak her aşamada, her süreçte, her dönemde gerekli desteği vermeye devam edeceğiz” sözü Orhan Sarıbal’ın, en çok itiraz ettiği noktalardan biri oldu. 

İktidarın bugüne kadarki uygulamalarının Bakanın sözlerini inandırıcı olmaktan çıkardığını vurgulayan Orhan Sarıbal, “Piyasaya yüksek miktarda nişasta bazlı şeker (NBŞ) girişinin önünü açan iktidar şeker üreticilerini de, şeker fabrikalarının satışlarını da olumsuz etkiledi” dedi.

Sarıbal, “AKP iktidarında fabrikalar bilinçli olarak zarar ettirildi” tezinin dayanaklarını da şöyle sıraladı: “Türkşeker 2005 yılına kadar kâr eden bir kuruluş iken 2006 yılında zarar etti, 2009 yılından itibaren başlayarak sürekli zarar eden bir kuruluş haline geldi. 2016 yılında zararı 76 milyon lira olan zararın 32 milyon lirası kuruluşun zararı olup; Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile devredilen varlıkları da 31 milyon lira olarak kurumun borç hanesine yazıldı.”

AKP’li yıllarda pancar ekicisinin 490 binden 105 bine düştüğüne dikkat çeken Sarıbal, pancar ekim alanlarının da 500 bin hektardan 320 bin hektara gerilediğini vurguladı. Aynı zamanda, AKP’li yıllarda en çok mağdur edilen çiftçilerin başında pancar ekicilerinin geldiğini şu verilerle aktardı: “Söz konusu dönemde şeker pancarının TŞFAŞ tarafından belirlenen alım fiyatı 3 kat; buna karşılık mazot fiyatındaki artış 4 kat, gübre fiyatlarındaki artış ise 5 kat olmuştur”.

2017 yılında açıklanan pancar alım fiyatının da üreticileri yoksullaştırdığını belirten Sarıbal, “Geçen yıl 190 TL/ton olan pancar alım fiyatı 2017 yılı için ton başına 210 TL/ton olarak açıklandı. Yani alım fiyatındaki artış oranı yüzde 10.5 seviyesinde kaldı. Buna karşılık son bir yılda mazot fiyatı yüzde 20, kimyasal gübrelerden DAP’ın fiyatı yüzde 30, ürenin fiyatı yüzde 40 oranında arttı. Bu rakamlar pancar üreticisinin uğradığı mağduriyeti açık şekilde gözler önüne sermektedir” şeklinde konuştu.

ÖZELLEŞTİRME ZEMİNİ CARGİLL RAPORU

Maliye Bakanı Naci Ağbal, şeker fabrikalarının özelleştirme kararına yönelik eleştiri ve tepkileri yanıtlarken, “40 bin kere düşündük. Bu düşünme neticesinde şeker fabrikalarına özel bir özelleştirme programı geliştirdik” iddiasında bulundu. Sarıbal’dan “Hükümet düşünmedi Cargill’i dinlendi” cevabı geldi.

Mısırdan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üreten ABD’li gıda devi Cargill’in, “Şeker Piyasası Mevcut Durum ve Değerlendirme Raporu” hazırladığını, bu raporun özelleştirmeye zemin hazırladığını vurgulayan Sarıbal raporda yer alan tespitleri sıraladı: 

  • Piyasada tüketilen şeker dünyadaki en pahalı ikinci şekerdi.
  • Kotalarla kısıtlanan NBŞ üretimi gıda ve içecek sektörünün talebine yetişememekte, bu da gıda enflasyonuna yol açmaktaydı.
  • Avrupa şeker piyasasının ekim 2017’de tümüyle serbestleşmesinden sonra şekerde kota uygulayan tek ülke Türkiye kalmıştı.
  • Kotalarla korunan ve sübvanse edilen şeker pancarı tarımı verimlilik açısından dünya ortalamasının altındaydı.

RAPOR GERÇEĞİ YANSITMIYOR

Özelleştirmeye zemin hazırlayan raporun birçok gerçeği kamuoyundan gizlediğini vurgulayan Sarıbal şu bilgileri verdi: “Avrupa Birliği’nde şeker pancarı çiftçisi dekar başına 25 avro destek almakta, 26 avro da referans fiyat var, toplam 50 avroya ulaşıyor. Ancak desteği doğrudan çiftçiye verdikleri için, maliyet düşük gibi değerlendirilmekte. Almanya 25 euro destek verirken şekerin kilosunu 4 liraya satmakta, Türkiye’de şeker 4 lira. Bunun yanı sıra özellikle Konya, Kayseri, Afyon, Kütahya, Eskişehir gibi illerde maliyet bakımından AB ile başa baş durumda.”

AB’DE NBŞ KOTASI DÜŞÜYOR TÜRKİYE’DE ARTIYOR

Orhan Sarıbal’ın hazırladığı şeker sektörü raporundaki verilere göre...

Avrupa Birliği (AB), beyaz şeker kotasını 17 Aralık 2013 tarihli ve 1308/2013 sayılı tüzükle toplam 13.5 milyon ton; izoglikoz üretim miktarını da kuru madde bazında 720 bin ton olarak belirlemiş durumda. AB’de izoglikoz kotasının toplam şeker kotasına oranı yüzde 5.1 (yaş ağırlık olarak yüzde 7).

Türkiye’de ise yüzde 10’luk NBŞ kotası her yıl artırılıyor. 2001 yılında yürürlüğe giren Şeker Kanunu’na göre, NBŞ için ülke toplam şeker kotasının yüzde 10’u kadar kota tahsis ediliyor. Bakanlar Kurulu bu oranı, yüzde 50’sine kadar artırıp eksiltebiliyor. Bakarlar Kurulu yetkisini her yıl artırılma yönünde kullanıyor. 2016-2017 pazarlama yılında NBŞ kotası 265 bin ton belirlenmiş olup; bunun 116 bin tonu (yüzde 44’ü) Cargill tarafından kullanıldı.

DÜNYADA ŞEKER ÜRETİMİ: YÜZDE 23’Ü PANCARDAN

Dünyada şekerin yüzde 77’si kamıştan, yüzde 23’ü pancardan üretiliyor. Dünyanın en büyük şeker üreticisi olan Brezilya’yı sırası ile Hindistan, Çin ve Tayland ve Çin izlemekte. Dünyada şeker üretimi 178 milyon ton olup, Brezilya halen tek başına dünya üretiminin yaklaşık beşte birini gerçekleştirmekte. 

Dünyanın en büyük şeker tüketicisi Hindistan olup, Türkiye 14. sırada gelmekte.

Dünyada 50 ülkede şeker pancarı üretilmekte. En çok şeker pancarı Avrupa’da üretilmekte. (hasat edilen şeker pancarı alanlarının yüzde 70’i). Dünyanın en büyük 10 şeker pancarı üreticisi ülkenin dünya toplam şeker pancarı üretimindeki payı yüzde 80 dolayında.

TÜRKİYE’DE SEKER SEKTÖRÜ VE KOTALAR

İktisadi devlet teşekkülü konumundaki Türkşeker pancardan şeker üreten ve sektörde yüzde 50’den fazla paya sahip olan bir kuruluş.
Türkiye’de pancardan üretim yapan toplam 33 şeker fabrikası bulunuyor. Bunlardan 8 tanesi özel kuruluş. Türkşeker’in 25 şeker fabrikası, 4 alkol fabrikası, 2 makine fabrikası, 1 elektromekanik aygıtlar fabrikası, 1 tohum işleme fabrikası ve 1 araştırma enstitüsü bulunuyor.

Nişasta bazlı şeker üretiminde 5 şirket öne çıkıyor: Cargil (Bursa), Amylum Nişasta (Adana), PNS Pendik Nişasta (İstanbul), Tat Nişasta (Adana), Sunar Mısır Entegre (Adana). 

Türkiye’de 2016/2017 dönemine ait pancar şekeri üretim kotası 2 milyon 362 bin ton iken izoglikoz (NBŞ) kotası ise 265 bin ton.

BİRLİK, ODA, İŞÇİ ORTAK HAREKET ETMELİ

Orhan Sarıbal’ın bir de çağrısı var: “Özelleştirme kararı alınan 14 adet fabrikanın çalışanları, Pankobirlik ve özelleştirilecek fabrikaların bulunduğu illerdeki Ziraat Odaları ile görüşmeler yapılması gerek hukuki gerekse eylem temelinde yapılacak çalışmalarla özelleştirmelerin engellenmesine çalışılmalıdır.” (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

İşçiye yok diyenler tüm zamanların rekorunu kırdı

SONRAKİ HABER

Afrin operasyonunda 44. gün: Cinderes’te şiddetli çatışmalar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa