07 Mart 2018 12:46

Taş ve Aksoy'un yargılandığı davada sona gelindi

Aralarında Murat Aksoy ve Atilla Taş'ın da bulunduğu 18'i tutuklu 28 medya çalışanının 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla yargılandığı davada sona gelindi.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

“FETÖ'nün medya yapılanmasında" yer aldıkları iddiasıyla gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş'ın da aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 28 medya çalışanının “örgüt üyeliği” ve “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla yargılandığı davada karar aşamasına gelindi. Sanıkların esasa ilişkin son sözlerinin ardından mahkemenin, yarın kararını açıklaması bekleniyor.

Çağlayan’daki İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşma, dava kapsamında yargılanan sanıkların esas hakkındaki beyanları ile devam etti. Dava kapsamında, Murat Aksoy, Atilla Taş, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Davut Aydın, İbrahim Balta, Ali Akkuş ve Muhterem Tanık tutuksuz olarak, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Ufuk Şanlı, Cuma Ulus, Mutlu Çölgeçen, Ahmet Memiş, Ünal Tanık, Muhammet Sait Kuloğlu, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin, Seyid Kılıç, Mustafa Erkan Acar, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu tutuklu olarak yargılanıyor. Said Sefa ve Bülent Ceyhan hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.

‘ADİL YARGILANMADIM’

Duruşma, kapatılan Zaman gazetesinin yargı muhabiri Hanım Büşra Erdal’ın esasa ilişkin savunması ile başladı. 1 yıldır, “Her duruşma bir umuttur diyerek” cezaevi ile adliye arasında dolaştıklarını söyleyen Erdal, “1 yıldır süren yargılama ednasında şahsım adına adil yargılandığımı düşünmüyorum” dedi. İddianamede hakkındaki suçlamaların okuduğu kolej ile başladığını hatırlatan Erdal, yalnızca mesleğinin değil kişisel hayatının da yargılandığını savundu. Erdal, “Okuduğum kolejin 20 yıl sonra FETÖ okulu olacağını bilmiyordum. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nın izniyle eğitim veriyordu ve müdürünü devlet atamıştı” dedi. İstanbul Hukuk Fakültesi’nde okurken Zaman gazetesinde stajyer olarak çalışmaya başladığını belirten Erdal, ilk kez hukuk fakültesi son sınıfta yaptığı bir haber sebebiyle yargılandığını ve beraat ettiğini anlattı. 

‘ZAMAN GAZETESİ EKMEK KAPIMDI’

“Muhabirlik gazetecilik mesleğinin omurgasıdır” ifadesini vurgulayan Erdal, “14 yıllık meslek hayatımın 13 yılını muhabir olarak geçirdim. Algı operasyonu yapmadım sadece gazetecilik yaptım. Yazı haber ve tweetlerim suç delili gösteriliyor iddianamede. Ergenekon sürecinde yaptığım haberler sebebiyle hakkımda açılan ağır ceza mahkemelerine maruz kaldım ve hepsinden beraat ettim. Ergenekon yargılamaları başladığında 5 yıllık yargı muhabiriydim” dedi.

Erdal şöyle devam etti: “Zaman gazetesi cemaat gazetesi olması bir yana benim için 13 buçuk yıl ekmeğimi kazandığım yerdir. Protestoya katılmadan düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında tweetlerle tepkimi dile getirdim. Gelen kayyımlarla iletişim kurmaya çalıştım. Şu an kaçak olan yöneticilerin yaptığı gibi kavga çıkarmadım."

"İddianameler ne yazarsa yazsın, mahkemeler ne hüküm verirse versin bu toprakların saygın bir bireyi olarak yaşamaya devam edeceğim. Zaten bedel ödediğimi düşünüyorum” derken göz yaşlarına hakim olamayan Erdal, tahliyesini talep etti.

ÖNCEKİ HABER

Şişli EML'de önlem almak yerine suç duyurusunda bulunmuşlar!

SONRAKİ HABER

MESAM'a kayyım olarak atanan Yavuz Bingöl görevi reddetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa