'Öğretmenim ama ne iş olsa yaparım'
Patronlar için dönen çark bizim sosyal yaşantımızı da etkiliyor. Hasan son olsun, onun sıkıştığı makinenin çarkları artık halk için dönsün.
Eylem DEMİRHAN
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Manisa’da işçi sağlığı ve güvenliği tartışılırken her zaman insan yaşamını savunan ve iyileştirmeye hayatını adayacak Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri olarak bir çift söz de biz söylemek istedik. Hepimizin hayalleri var elbet. Güç bela öğrendiğimiz mesleğimizi yapmak istiyoruz hepimiz, tıpkı Hasan gibi
Geçen günlerde iş cinayetine kurban giden bir öğretmenden bahsedeceğiz size. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun olmuş. Atanamayınca fabrikada çalışmaya başlamış. Bir süre çalıştıktan sonra ayrılmış ve mesleğini yapmak için bir eğitim kurumuna başvurmuş. Çalıştığı ilk fabrikaya FETÖ’den kaynaklı kayyım atanması, öğretmenlik yaptığı yerde, güvenlik soruşturmasında ayağına dolanmış Hasan’ın. Mesleğini yapamadığı için günde 10-12 saat çalışan bir öğretmeni, fabrikada çalışmaya muhtaç edenler “Aldatıldık, oyuna geldik” diyerek sıyrıldılar fakat Hasan bunu canıyla ödedi.
Hasan’ın sosyal medyada “öğretmenim ama ne iş olsa yaparım” yazması, bu ülkenin gençlere nasıl bir gelecek vadettiğini çok acı bir şekilde gösteriyor aslında. Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencileri olarak “Geleceğin hemşireleri olacağız, insan hayatını korumaya uğraşacağız. Hasan, patron daha fazla kazansın diye önlemler alınmadığı için iş cinayetine kurban gitti. Bu zihniyeti fakültelerimizde de görüyor muyuz?” diyerek sohbet ettik.
MAKİNENİN ÇARKLARI ARTIK HALK İÇİN DÖNSÜN
Irmak; Hasan’ın çalışmak zorunda kaldığı işyerinin FETÖ’yle bağlantısından ötürü işten çıkarılmasının doğru olmadığını, bir öğretmeni buna iten sebebin sistemin tutarsızlığı olduğunu ifade etti. Hilal ise kâr hırsını her yerde gördüklerini, staj için zorunlu aşılar ile steteskobu bile kendi ceplerinden ödediklerini söyledi. Merve “Hasan’ın çalıştığı makinede sensör olması gerekiyor, bizim de aşı olmamız gerekiyor. Aşının ücretlerini karşılayamayan biri ne yapacak? İş yine ekonomik temellere dayanıyor. Hasan’ın çalıştığı makineden daha fazla para kazanmak isteyen de bize ücretsiz eğitim vermeyen de aynı çıkar ilişkileridir.” dedi.
Sohbetimizi Hemşirelik Öğrencisi Bilgesu ile bitiriyoruz. Hasan’ın ölümünün kaza olmadığını belirterek ekliyor: “Üniversite okuduktan sonra mesleğimizi yapıp yapamamak maalesef 3-5 kişinin ağzından çıkacak cümleye bakıyor. Hepimiz birer işçi adayıyız aslında. Şu anda patronlar için dönen çark bizim sosyal yaşantımızı da etkiliyor. Bu yüzden hepimiz ‘Hasan son olsun, onun sıkıştığı makinenin çarkları artık halk için dönsün’ demeliyiz.”
Hasan’ın çalıştığı pres makinesinde sensör olması gerekirken bunun daha fazla üretim için kapatıldığını biliyoruz. Patronların kâr hırsı, devletin bunu denetleyen mekanizmalarının tabiri caizse “çayı koyun geliyoruz” şeklinde olması, işçiye verilen önemi gösteriyor. Sermaye iktidar ilişkisinin bu yansımalarını her alanda görüyoruz.