Çerkeslerden 'dil ve kültürümüz yok olmasın' çağrısı
KAFFED Çerkeslerin yok olmakta olan dil ve kültürlerinin korunmasına yönelik politika ve stratejileri geliştirecek birimlerin kurulmasını talep etti.
Türkiye'de yaşayan Çerkesler, Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Çerkeslerin yaşadığı şehirlerin yerel yönetimlerinde kimlik ve dillerinin korunmasına yönelik politika ve stratejileri geliştirecek birimlerin kurulmasını veya mevcut birimlere yasal çerçevesi belirgin görevlendirmeler yapılmasını talep etti.
İstanbul Kafkas Kültür Derneği, taleplerinin ülke bütünlüğüne, anayasal ve demokratik düzene bir tehdit olarak algılanmamasını tam tersi, toplumsal barış ve huzura katkı vermeye çalıştıklarını belirterek, yapıcı diyaloga açık olduklarını bildirdiler.
14 Mart Çerkeslerin Dil Günü etkinlikleri çerçevesinde yüzlerce Adige bir araya geldi. Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) ve federasyonun bileşenleri arasında yer alan İstanbul Kafkas Kültür Derneği Adige Dil Günü etkinlikleri kapsamında konuşan Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Yaşar Aslankaya, Türkiye'de yaşayan Çerkeslerin yok olmakta olan dil ve kültürlerinin korunması için devletin kültür ve eğitim politika ve strateji birimleri kurulmasını istedi.
‘DEVLETİN GÖREVİ İZİN VERMEKTEN İBARET DEĞİL’
Aslankaya, “Bugüne kadar gerek siyasi ve idari devlet yetkililerinden gerek içinde yaşadığımız toplumdan gördüğümüz desteğe teşekkür ediyoruz. Ancak, demokratik ülkelerde devletin görevi izin vermek ile sınırlı değildir, ülkedeki her türlü kültürel değeri korumak için kamu politikaları da geliştirmek zorundadır. Dil ve kültürün sadece sivil toplum kuruluşları tarafından korunması mümkün değildir" diye konuştu.
ÇERKESLERİN TALEPLERİ
Aslankaya, Çerkeslerin taleplerini şöyle sıraladı:
* Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Çerkeslerin yaşadığı şehirlerin yerel yönetimlerinde kimlik ve dilimizin korunmasına yönelik politika ve stratejileri geliştirecek birimlerin kurulmasını veya mevcut birimlere yasal çerçevesi belirgin görevlendirmeler yapılmasını;
* Demokratik, barışçı ve huzurlu bir toplumsal düzen içinde birlikte yaşamamızı dinamitleyen nefret söylemlerinin engellenmesine dönük politikaların geliştirilmesini;
* Anadilimizin korunması konusunda ilgili kamu kurumlarının stratejik planlarında bölümlere yer verilmesini ve bunlar için bütçe kanunlarına gerekli ödeneklerin eklenmesini
* Kamusal yayıncılık sorumluluğu çerçevesinde Çerkesce TV kanalı açılmasını;
* En önemlisi de taleplerimizin ülke bütünlüğüne, anayasal demokratik düzene tehdit olarak algılanmamasını; bilakis toplumsal barış ve huzura katkı vermeye çalıştığımızın herkes ve her kesim tarafından anlaşılmasını, bunun için her türlü yapıcı diyaloga açık olduğumuzun bilinmesini talep ediyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)