14 Mart 2018 00:21

Putin seçimlerde rahat, gerçek bir alternatif yok

Rusya'da 18 Mart'ta yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde 8 aday yarışıyor. Vladimir Putin’in ise seçileceği konusunda herhangi bir 'şüphe' yok...

Paylaş

Sinan ÖZBEY
Moskova

Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Seçimlerine az bir süre kaldı. 18 Mart pazar günü gerçekleşecek seçimlerde 8 aday yarışsa da Vladimir Putin’in seçileceği konusunda herhangi bir şüphe bulunmuyor. 

Yarışan 8 aday arasında sürekli aday olmayı artık adeta meslek haline getirmiş Jirinovski gibi politikacılardan televizyon yıldızı Kseniya Sobçak’a kadar birçok figür bulunsa da, Putin’in politikalarına halka ve halkçı bir mücadeleye dayalı bir program dahilinde karşı çıkan bir aday göze çarpmıyor.

ANKETLER ‘YÜZDE 69 PUTİN’ DİYOR

Devlete bağlı anket şirketi VTsİOM’un son kamuoyu yoklamalarına göre seçimlerde “kesinlikle oy kullanacaklarını” söyleyenlerin oranı yüzde 71 ve Putin’e oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 69 civarında seyrediyor. 

Ankete göre Putin’in en yakın takipçileri ise yüzde 6-7 oy oranları ile Rusya Federasyonu Komünist Partisi (KPRF) Adayı İşadamı Pavel Grudinin ve Rusya Liberal Demokrat Partisi (LDPR) lideri Vladimir Jirinovskiy. Kamuoyunda Putin’in ve onun çevresinin yolsuzlukları konusundaki kampanyaları ile bilinen ve Putin’e en sert muhalefeti yürüten figür olan, aynı zamanda göçmen karşıtı fikirleri ile de bilinen liberal Aleksey Navalnıy’ın seçimlere girmesine ise Merkezi Seçim Komisyonu izin vermemişti. Navalnıy da takipçilerine seçimleri boykot çağrısı yaptı. 

BOYKOT ORANI MERAK EDİLİYOR

Her ne kadar Putin’in tekrar seçilmesine mani olamayacak olsa da, seçimlere girmesi engellenmeseydi ne kadar oy alacağı ve engellenmesinin ardından yaptığı boykot çağrısının da ne kadar karşılık bulacağı merak edilen sorular arasında.

KOMÜNİST(!) ADAYLAR 

Adındaki ‘komünist’ ibaresi ve özel günlerdeki Lenin-Stalin vurgusu dışında komünistlikle uzunca bir süredir ilgisini kesmiş bulunan Rusya Federasyonu Komünist Partisi, Genel Başkan Gennadi Züganov’un tekrar aday olmasını bekleyenlere sürpriz yaparak Putin’in partisi Birleşik Rusya’nın eski üyesi ve işadamı Pavel Grudinin’i aday gösterdi. Kimilerine göre bu, zaten iktidara karşı sözümona bir muhalefet yürüten KPRF’in iktidarla bütünleşik yapısını da tescillemiş oldu. Sovyetler Birliği zamanında sovhoz (devlet çiftliği) yöneticiliği yapan ve kapitalizme geçişle birlikte yöneticiliğini yaptığı sovhozu üzerine geçirerek ‘işadamı’na dönüşen Grudinin, hem Rusya’nın Sovyet dönemi sonrası kapitalist dönüşümünün hem de Rusya’da şu anda ‘komünist’ denildiğinde akla gelen KPRF tipi ‘muhalefetin’ bir aynası durumunda. Ayrıca KPRF’e göre daha solda duran ve kapitalizme yönelik daha sert eleştiriler getiren Sol Cephe adlı birlikteliğin de Grudinin’e destek vermesi birçoklarını hayal kırıklığına uğrattı. 

Adında ‘komünist’ ifadesi olan oluşumların desteklediği bir diğer aday ise Rusya’nın Komünistleri Partisinin genel sekreteri Maksim Suraykin (kendilerinin deyimiyle ‘Yoldaş Maksim’). Başkanlık kampanyasını SSCB’nin ve sosyalizmin geri getirilmesi ve emekçi hakları konusunda önemli bir kısmı popülist sloganlardan oluşan “10 Stalinci vuruş” adlı vaatlerden oluşturan Suraykin’in partisi son parlamento seçimlerinde yüzde 2.5 civarında bir oy alarak dikkat çekmişti. KPRF’e sert eleştiriler getiren parti, ilk etapta komünistler içinde çalışma yürütüyor ve şu andaki amacı en büyük komünist partisi olmak olarak görünüyor. 

PUTİN SEÇİMDEN SONRA NE YAPACAK?

Seçimlerin cevabı merak edilen sorusu ise kimin devlet başkanı seçileceğinden çok 2000’den beri iktidarda bulunan Vladimir Putin’in tekrar seçildikten sonra özellikle ekonomi ve sosyal haklar konusunda hangi politikaları izleyeceği. Dış politikada herhangi bir değişiklik beklenmezken, 2015’teki devalüasyon ve daralmanın ardından ekonomisi hâlâ gerekli olan büyüme oranlarına ulaşamayan Rusya’nın ekonomi dümenine kimin atanacağı ve hangi ekonomik ve sosyal politikaları uygulamaya geçireceği şu anda emekçiler açısından bilinmezliğini koruyor.  Kendi ekonomik ve politik örgütlülüklerinden büyük oranda yoksun olması durumunu değiştirmezse Rusya halkının bu soruların cevaplarını edilgen bir şekilde beklemeye devam etmesi kaçınılmaz görünüyor.

ÖNCEKİ HABER

Ceylanpınar davasının sonucu değerlendirildi

SONRAKİ HABER

Prens Selman’ın İngiltere ziyaretinde neler oldu?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa