15 Mart 2018 00:22

Mülteci çocuklara günde 10 saate haftada 80 lira

Adana'da sokak aralarında ve öğle molalarında dikkatleri çeken Suriyeli çocuk işçiler, günde 10 saat çalışmaya haftalık 80 lira alıyorlar.

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Tekstil atölyelerinin yoğunlaştığı Seyhan İlçesine bağlı Kocavezir Mahallesi’ndeyiz. Sokak aralarında öğle molasına çıkan tekstil işçisi çocukları görüyoruz. Çoğunluğu Suriyeli mültecilerin çocukları. Çocuk işçiliğin yaygın olduğu bölgede, özellikle son dönemde Türkiyelilerin yerini Suriyeliler almış. Öyle ki bir atölyede 25 Suriyeli varsa bunun karşılığında 10 Türkiyeli çalışıyor. Çocuklarla konuştukça bu değişimin nedenini de daha iyi anlıyoruz. 

HİÇ OKULA GİTMEDİ

Sokakta oynaması, okula gitmesi gereken 9 yaşındaki Muhammed’le konuşuyoruz. Tekstil atölyelerinde ortacı olarak çalışıyor. 5 kardeşten 2’incisi. Yabancı bir ülkede hiç bir güvenceye sahip olmadan yaşayan bir ailenin büyük çocuğu olmanın bedeli olarak çalışıyor. Suriye’de çatışmalar başladığında 2-3 yaşlarında olan Muhammed okulla hiç tanışmamış. Suriye’de savaşın okulları yıkması ve ekonomik nedenlerle okuyamayan Muhammed, Türkiye’de ise okula gitmesinin yasak olduğunu düşünüyor. Çevredeki mülteciler Göç İdaresinin yeni gelenlerin kaydını yapmadığını, Muhammed’in de yabancı kimlik kartı olmadığını açıklıyorlar. Bir yıl önce ailesi ile birlikte Türkiye’ye gelen Muhammed, hemen çalışmaya başlamış. Kimliği olsa da olmasa da çalışmak zorunda. Günde 10 saat çalışıyor ve bunun karşılığında haftalık 100 lira alıyor. Röportaj bitmeden Muhammed’in ağabeyi geliyor ve kalabalık içerisinde sokak arasında koşturarak atölyeye giden dar sokakta gözden kayboluyorlar. 

ÇALIŞIRKEN YORULUYORUM

Diğer bir çocuk işçi onun adı da Muhammed. 11 yaşında. Durumu adaşından farklı değil. 4 kardeşten en büyüğü olan Muhammed, 1 yıldır çalışıyor ve haftada 80 lira alıyor. Annesi de doldurma sigara satarak gelir elde etmeye çalışıyor. Anne babası Suriye’deyken ayrılmış. Savaş nedeniyle babasından hiç haber alamadığını söylüyor. Okula gitmek istediğini ancak paraları olmadığını söyleyen Muhammed, “Çalışırken yoruluyorum. Çalışmak zor ama mecburuz” dedi.

TÜRKİYE’DE ÇALIŞMAYA BAŞLADI

16 yaşındaki Ahmet, Suriyeli mülteci bir ailenin 4 çocuğundan biri. 6 ve 7 yaşındaki iki kardeşi okula gidiyor. En büyük iki kardeş olarak tekstilde çalışıyorlar. 2 yıl önce ailesi ile birlikte Halep’ten Türkiye’ye gelen Ahmet, 1.5 yıldır işçilik yapıyor. Şu an makineci. 7. sınıfa kadar okuyan Ahmet, Suriye’de savaş başlamadan önce okula gidiyormuş ama savaş başladıktan sonra okul yüzü görmemiş. Suriye’de hiç çalışmadığını, babasının işlettiği bakkalın ihtiyaçlarını karşılamaya yettiğini söylüyor. Savaştan kaçıp Türkiye’ye geldiklerinde ise yaşamak için kısa süre içerisinde çalışmaya başlamış. Makineci olduğu için haftada 280 lira alıyor. Ortacılık yapan 17 yaşındaki kardeşi ise 200 lira alıyor.

Okusan senin için daha iyi olmaz mı diye sorduğumuz Ahmet, “Daha iyi ama nasıl yaşayacağız? Para yok. Kira var, kardeşlerim okula gidiyor” diye yanıt veriyor. Küçük kardeşlerinin okumasını istediğini dile getiren Ahmet, devam ediyor: “Hayalim doktor olmaktı. Üniversiteye gidecektim. Ama okuma şansım yok. Burada terzi olarak devam edeceğim” dedi. Çalışmanın zor olduğunu, bir de Suriyeli oldukları için dışlandıklarını anlatan Ahmet, Suriye’deki arkadaşlarını, oradaki eski yaşamını özlediğini, fırsatı olursa kendi topraklarına dönmek istediğini anlatıyor. 

GEÇİM YÜKÜ ÇOCUKLARIN OMZUNDA

Çocuk işçiliğin yaygın olduğu bir başka iş kolu da güvencesiz çalışmanın kural haline geldiği tarım işçiliği. Baharın gelmesi ile sera serme işi başlarken, son portakallar da toplanıyor. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Karaahmetli köyü civarında portakal bahçesinde tarım işçisi çocuklarla konuştuk. Bahçede çalışanların tamamı mülteci işçi. Kadınlarla birlikte çocukların yoğunluğu dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl 12 Haziran çocuk işçiliği ile mücadele günü dolayısıyla domates toplarken görüştüğümüz İbrahim’e tekrar rastlıyoruz.

Savaş başlayınca 2’inci sınıfta okulu bırakmak zorunda kalmış, bir daha da okula gitmemiş. 4 yıldır ailesi ile birlikte Türkiye’de olan 14 yaşındaki İbrahim’in hayatında geçen 9 ayda değişen bir şey olmamış. Rakka’da okuluna bomba düşünce bir daha okula gidemediğini anlatan İbrahim, geldiğinden beri çalışıyor. Suriye’deyken inşaatta çalışan babasının kazandığı paranın kendilerine yettiğini dile getiren İbrahim, “Babam hasta. Burada çalışamıyor. Ben, abim ve 11 yaşındaki kız kardeşim çalışıyoruz. Abim 17 yaşında. 6 kardeşiz. 2’si okula gidiyor” dedi.  Burada halasının oğlu ile birlikte geçici eğitim merkezinde okula başlayan İbrahim’e ve kuzenine kısa bir süre sonra öğretmen “Siz gelmeyin” demiş. İki kuzen bundan sonra evin geçimi için çalışmaya başlamış. Hayalinin öğretmen olmak olduğunu söyleyen İbrahim, “Suriye’deyken okula gidiyordum. Dönünce arkadaşlarımla oynuyordum. Evde oturuyordum. Artık çalışmak zorundayım” dedi.

ÇALIŞIP SURİYE’YE PARA GÖNDERİYOR

İbrahim’in birlikte okulu bıraktığı kuzeni Halil de 14 yaşında. 2.5 sene önce Rakka’dan gelmişler. Halil bir yıldır işçilik yapıyor.

Suriye’de 5’inci sınıfa kadar okuyan Halil de öğretmen olmak istiyor. Sabah 5’te evden çıktıklarını, akşam 4-5 gibi işi bıraktıklarını dile getiren Halil, günlük 54 lira kazanıyor. Tarım işinde ücretler değişmiyor, yetişkinlerle aynı ücreti alıyor ancak yorulduğunu söylüyor. Babası ve bazı kardeşlerinin Suriye’de annesinin ağabeyinin ve iki ablasının Türkiye’de olduğunu söyleyen Halil, “Gelmek istiyorlar ama sınır kapalı. Gelecek yok. Kazandığım parayı oraya gönderiyorum. Onlar da çalışıyor ama yetmiyor. Burada da para kazanıyoruz ama hep masrafa gidiyor. Ev kirası yüksek, mutfak... Bir şey kalmıyor” dedi. 

15 yaşındaki Fatma da çatışmalar başlayınca Kobanê’den gelmiş. 8 kardeşten ikisi çalışıyor. Kobanê’de 6’ıncı sınıfa kadar okuyan Fatma, “Öğretmen olmak istiyordum ama hayalim tükendi. Her gün çalışıyoruz. Hiç iznimiz yok. En çok sabah uyanmakta zorlanıyorum. Orada rahattık. Şimdi maddi sıkıntılar var, elektrik, kira, su parası… Burada okula gidemedim” dedi. 

Nilgün TUNÇCAN ONGAN'ın 'Suriyeli çocuk işçiler' başlıklı yazısı için TIKLAYIN

ÖNCEKİ HABER

Taksicilerin ulaşım şebekesi tekeli Uber'e isyanı sürüyor

SONRAKİ HABER

Çocuksun sen çocuk kal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa