Çanakkale 18 Mart törenlerine CHP'li belediye temsilcileri alınmadı

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale 

Çanakkale’de yapılan 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümü törenine, Belediye Başkanvekili Adnan Güler ve belediye meclis üyeleri akreditasyon kartı çıkmaması nedeni ile katılamadı. Öte yandan, “Altın Madalyanın bayrağa toka edilmesi” seremonisi ise “Vali-Belediye Başkanı-Boğaz ve Garnizon Komutanı” yerine “Bakan-Vali-Boğaz ve Garnizon Komutanı” tarafından takılarak bir skandala imza atıldı! Törene katılmayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, belediyenin sosyal medya hesaplarından bir konuşma yaptı.

Törenler bu sabah Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunumuyla başladı. Törene, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin yanı sıra Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mithat Kemal Algül, AKP Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, ÇOMÜ Rektörü Yücel Acer askeri ve sivil yetkililer katıldı.

Her yıl 18 Mart törenlerinde, 18 Mart Stadyumunda Türk Bayrağına toka edilerek göndere çekilen altın madalya, bu yıl ilk kez Cumhuriyet Meydanındaki törene getirilerek, seremonisi burada tamamlandı. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla altın madalyanın toka edildiği Türk bayrağı göndere çekildi. 

BAYRAK SEREMONİSİ KANUNA AYKIRI!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1994 yılında kabul ettiği ve uygulaması 3972 sayılı “Çanakkale şehrine altın madalya verilmesi hakkında kanun” ile belirlenen altın madalyanın bayrağa toka edilmesi seremonisi bu kez farklı ve kanuna aykırı olarak gerçekleşti. Üzerinde “Çanakkale Geçilmez” yazılı altın madalya, 3972 sayılı kanunun 2’nci Maddesine göre; “Madalya Çanakkale Valiliği tarafından korunarak ve Çanakkale 18 Mart Deniz Zaferi kutlamalarında vali, garnizon komutanı ve belediye başkanının hazır bulunduğu bir anda Türk Bayrağı ile birlikte göndere çekilir” derken, 2018 törenlerinde kanunda makam ve ismi olmayan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin de hazır bulunduğu bir anda bayrağa toka edildi. 

BELEDİYEDEN KİMSE TÖRENDE YER BULAMADI

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın yerine vekalet eden Çanakkale Belediyesi CHP’li Meclis üyesi ve Başkanvekili Avukat Adnan Güler ile diğer CHP’li Meclis üyelerine törenlere katılım ile ilgili akreditasyon kartının çıkarılmadığı öğrenildi. 

DIŞARIDAN YÜZLERCE OTOBÜS GELDİ

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’ncü yıl dönümü törenleri için, ülkenin birçok yerinden kentte yüzlerce otobüs ile vatandaşlar getirildi. Çoğunluğu AKP’li belediyelerin ve örgütlerinin organizasyonu ile kente gelenler, Kordon Boyu’nda sık sık slogan atarak Erdoğan lehine tezahüratta bulundu. 

ENSAR VAKFI VE KADEM DE YÜRÜDÜ

Törene Ensar Vakfı gibi kurumların ‘A Protokol’ olarak katıldıkları ileri sürüldü. Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamındaki resmi tören 18 Mart Stadyumu’nda gerçekleştirildi. Cinsel istismar skandalıyla gündeme gelen Ensar Vakfı ve Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın başkan yardımcılığını yaptığı KADEM’in de törende yerini alması dikkat çekti. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN “KONUŞTURMAYIN” DEDİĞİ BAŞKAN GÖKHAN KONUŞTU

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Belediye Başkanı Ülgür Gökhan için “Konuşturmayın” talimatı vermişti. Törene bu yıl ilk kez Çanakkale Belediye Başkanı katılmadı. Valilik tarafından düzenlenen törende önceki yılların aksine protokol konuşması hakkı tanınmayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan idari izin aldı. Ülgür Gökhan, kendisine ve Çanakkale Belediyesi’ne ait sosyal medya hesapları ile youtube üzerinden konuşmasını yaptı. Gökhan konuşmasında, çocuk gelinlerden, kadına ve çocuğa yönelik şiddete, taciz ve tecavüze, savaşlara, Atatürk ve Cumhuriyetin değerlerine yönelik saldırılara ve fikir suçlarına kadar pek çok konuya değindi.

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Savaşı’nda yaşamını yitirenleri anarak başladığı konuşmasında, ayrımcılık vurgusu hakimdi. Gökhan, “103 yıl sonrasında huzurlu mudur acaba ebedi uykularında, koyun koyuna uyuyanlar? Ayrıma uğrayanları görünce ne hissederler, omuz omuza vatan kurtaranlar? Acı vermiş midir ruhlarına; insanları, düşünceleri, inançları ayrıştıranlar. Toprağın altında acaba kaç kemik titrer, bir mezhep, bir inanç, bir kimlik ötekileştirilince. Kaç ruh ıstırap çeker, biri ötelenince, diğeri öteye itilince?​” dedi.

ÇOCUK GELİNLER, KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDET, İSTİSMAR VURGUSU

Başkan Gökhan, “Peki ya kadınlar? 103 yıl önceden kadınlar bilirim. Erkekler için duaya kalkan ellerini bilirim bir de. Şimdiyse, kadınlara kalkan erkek elleri var. Ve tarihimize, mazimize, atalarımıza, kadınımıza derin bir mahcubiyetimiz var. Ve derinlerden sanki bir sitem var. Duyar gibi oluyorum. Cephedeki nişanlısından mektup alan kadın, dövülen, öldürülen kadınlar için acı çekiyor. Evlatlarını kınalayıp cepheye gönderen anaların ruhu, yüreği kanayan analar için can çekişiyor. ‘Şehit düşersem emanetimdir’ dediği çocuğunu bırakıp, Çanakkale’de toprağa düşen baba, çocuklara tecavüz edenlere lanet ediyor” diyerek kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına tepki gösterdi.

‘İTİLAF KUVVETLERİNDEN İFTİRA KUVVETLERİNE’

“Gaipten bir ordu yanındaysa savaşanın, toprağın altında ne işi vardı kahramanın?​” diyen Başkan Gökhan, “Atatürk Çanakkale’de yoktu diyene, Çanakkale şehitlerinden ne cevap gelirdi? Acaba Atatürk’ü görmeyene kör değil de, nankör mü denmeliydi? Ve durup Çanakkale Şehitlerini düşünüyorum. 103 yıl önce destan yazanlar, masal dinlemişçesine uyuyanlara bir yerlerden bakıyor. ‘İtilaf kuvvetleriyle’ mücadele eden o namuslu kahramanlar, ‘iftira kuvvetlerinin’ hayatlarını yalanla kazanmasını iğrenerek seyrediyor.” ifadelerine yer verdi.

KENDİNE KEFEN BİÇENLERDEN DOĞA TALANINA

“Kanların döküldüğü bu toprağa, ter dökmenin vaktidir” diyen Gökhan, “Toprağına ve denizine bombalar yağdırılırken direnenler, toprak harap edilmedikçe, doğa tahrip edilmedikçe huzur duyacak. Kim bilir belki de o ruh bizi terk etti? O halde bize bir ruh lazım. Bize yeniden Çanakkale Ruhu lazım” ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.