Putin’in ezici zaferinde İngiltere krizi ‘Allah’ın lütfu’ oldu
Rusya'da yapılan devlet başkanlığı seçiminin resmi sonuçlarına göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin oyların yüzde 76,68'ini alarak seçimi kazandı.
Sinan ÖZBEY
Moskova
Rusya Federasyonu’nda Pazar günü gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerinde beklenildiği gibi Vladimir Putin yeniden 6 yıllığına devlet başkanı seçilirken tüm zamanların da rekorunu kırarak yüzde 76.6 oy aldı ve böylece 2000’de başladığı iktidar yolculuğuna 2024’e kadar devam etme hakkı kazandı. En yakın rakibi olan Rusya Federasyonu Komünist Partisi adayı Pavel Grudinin yüzde 11.8’de kaldı. Seçimlere katılım oranı da yüzde 68 olarak gerçekleşti, ki bu da Putin iktidarını tatmin edecek bir düzeyde sayılıyor.
ALTERNATİFSİZLİK ETKİLİ OLDU
Seçim öncesi anketlerde zaten Putin’in yüzde 65-75 aralığında bir oyla seçilmesi bekleniyordu. Dış politikada izlediği milliyetçi ve saldırgan politikanın ve içeride ekonomik krizi görece kontrol altına almış olmasının yansımalarına karşısına “karizması” ve halkta karşılığı olan herhangi alternatif bir aday çıkmaması da eklenince, Putin için belki beklediğinden de daha güçlü bir zafer kaçınılmaz oldu. Seçimlere katılım oranını en az yüzde 60 olarak hedefleyen iktidar yüzde 68 olarak gerçekleşen katılım oranıyla seçimlerin meşruiyeti tartışmalarının da önünü almış oldu.
Değişik bölgelerden gelen seçim ihlali haberlerinin hem önemli bir kısmı gerçekdışı çıktı, iddia edilen ihlallerin bile sandığa herhangi bir etki etmeyecek kadar düşük yüzdede olduğu anlaşıldı. Bu açıdan da Vladimir Putin, ülkenin içi açısından, şaibesiz bir zafer elde etmiş oldu.
İNGİLTERE KRİZİ ‘ALLAH’IN LÜTFU’ OLDU
Sandığa gitme oranını artıran başlıca iki etken olduğu söylenebilir. Birincisi, “Allah’ın bir lütfü” gibi seçimlerden bir hafta önce İngiltere ile patlak veren kriz halkın milliyetçi duygularını ön plana çıkardı ve Putin’e destek vermek için sandığa gitmesini sağladı. İngiltere’nin herhangi bir kanıt göstermeden ve diplomatik üslubu bir kenara bırakarak açıkça Rusya'yı ve Vladimir Putin’i, eski ajan Sergey Skripal ve kızının Salisbury’de sinir gazi kullanılarak zehirlenmesinden sorumlu tutması ve “iki gün içinde suçunu kabul etmeye” çağırması halkta öfkeye ve tepkiye yol açtı. Katılımı etkileyen ikinci etken de özellikle Moskova dışında yoksul kesimlerin yaşadığı bölgelerde etkili olan bir yöntemle sandıkların kurulduğu okullar ve kliniklerin bahçelerinde ücretsiz sağlık taramaları, gıda dağıtımı vs. yapılması oldu.
‘ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK’ MESAJI
Putin seçim sonrası yaptığı konuşmada ise bilindik övgü ve teşekkür ifadelerinin yanında yeni dönemde işlerin artık “eskisi gibi” devam edemeyeceğini söyledi. Genellikle sonraki adımları önceden hesap ederek adım atmayı başarabilen bir lider olan Putin’in tam olarak hangi alanda ve ne demek istediğini önümüzdeki dönem gösterecek. Seçim öncesi son konuşmasındaki “silahlanma” mesajı ile bu konuşmanın ne derece bağlantılı olduğu da önemli bir soru işareti olarak görünüyor.
DİĞER ADAYLAR NE KADAR OY ALDI?
Seçimlerde en çok oy alan ikinci aday ise Komünist Partiden Pavel Grudinin’di. Seçmenlerin yüzde 11.80’i (8 milyon 642 bin) Grudinin’e oy verdi. Liberal Demokrat Partiden Vladimir Jirinovski ise yüzde 5.66 (4 milyon 148 bin) oranında oy alabildi.
Seçimlerin tek kadın adayı ve Putin’in akıl hocası Anatoly Sobçak’ın da kızı olan Sivil İnisiyatif Partisinden Kseniya Sobçak, yüzde 1.67 gibi düşük bir oy aldı. Rusya Komünistleri Partisinin Adayı Maksim Suraykin ise yüzde 0.68’de (498 binden fazla) kaldı.
Putin’in rakiplerinden Aleksey Navalni’nin seçimlerde aday olmasına izin çıkmamıştı. Seçim komisyonu, yolsuzluktan hüküm giydiği gerekçesiyle Navalni’nin adaylığına izin vermemişti. Navalni, destekçilerine seçimleri boykot etme çağrısı yapmıştı.
PUTİN’İ İLK KUTLAYAN IRKÇI AfD OLDU
Almanya’da Putin’in zaferini ilk kutlayan, ırkçı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi oldu. Parti Liderleri Jörg Meuthen ve Alexander Gauland, AfD’nin Rusya’yla yaptırımların kaldırılması ve “eşit seviyede diyalog” için çalışmaya devam edeceğini kaydetti.
Başbakan Angela Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlikin Meclis Grup Başkan Yardımcısı Johann Wadepuhl ise Putin’e “politika değişimi” çağrısı yaptı. Rusya’nın Batı’yla daha yakın bir iş birliği yapmasının “her iki tarafın da çıkarına” olduğunu savunan Wadepuhl, bunun ön koşulunun ise Moskova’nın “Uluslararası kuralları devamlı olarak ihlal etmeye” son vermesi olduğunu söyledi.
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev de Putin’e gönderdiği telgrafta, “Rusya Devlet Başkanlığı seçimlerindeki ikna edici zaferinizden dolayı gönülden kutlarım” dedi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Küba Devlet Başkanı Raul Castro, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Çeçenistan Lideri Ramzan Kadirov, Putin’i kutlayan isimler arasındaydı.