Esenyurtlulardan hükümete çağrı: Her şeyi sattınız, bari şeker kalsın
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösteren Esenyurtlular 'Yerli ve milli hiçbir şey kalmadı, her yeri yediler. Bari şeker kalsın' diyor.
Eren ERGİNE
İstanbul
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine Esenyurtlular da tepkili. “Yerli ve milli” söyleminin hükümet tarafından bu kadar yüksek sesle dile getirildiği bir dönemde Cargill gibi ABD’li bir tekelin isteği doğrultusunda fabrikaların satılmasını kabul edilemez bulan Esenyurtlular, “Memleketin durumu ortada, satılmadık bir şey kalmadı” diye tepki gösteriyor.
“Özelleştirmenin zararlarını çok gördük” diyen bir gıda işçisi, elektrik kurumunun özelleştirilmesine dikkat çekerek ”Yerli ve milli olan hiçbir şey kalmadı, her yeri yediler. Geriye bir tek şeker fabrikaları kaldı onu da yesinler” dedi.
ÜRETİCİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR!
2 sene önce memleketi Muş’tan İstanbul’a gelen Tekstil İşçisi Cemşit Karadeniz, memleketinde şeker pancarı ürettiğini ancak emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı. Fabrikaların özelleştirilmesine karşı olduğunu belirten Karadeniz şöyle devam etti: “Şeker pancarının 1 tonu 150-200 lira arasında, bu fiyatın artması lazım, şu an kardeşim memlekette ekmeye devam ediyor. Yılda 200 ton şeker pancarı üretiyoruz, onun üzerinde üretirsek fabrika almıyor.”
Memlekette büyük bir kesimin şeker fabrikalarının satılmasına karşı olduğunu belirten başka bir yurttaş da tepkisini “Bizim sözümüz kabul görmüyor, Erdoğan ne istiyorsa o oluyor biz de yetkililere sesleniyoruz her şeyi sattınız bari şeker fabrikaları kalsın” sözleriyle dile getirdi.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden haberi olmadığını belirten bir kadın ise şunları söyledi: “Tayyip Erdoğan benim bir tanemdir, ona laf edemem ama fabrikalar satılmasın, keşke böyle özelleştirme olmasa. Ancak Erdoğan yapıyorsa bunda da vardır bir hikmet, diye düşünüyorum. Çünkü o ne yapıyorsa benim için doğrudur.”
KENDİ ŞEKERİMİZİ KENDİMİZ ÜRETELİM
Hükümetin şeker fabrikaları zarar ediyor açıklamasını da sorduğumuz yurttaşlar bunun inandırıcı olmadığını vurgulayarak “Eğer fabrikalar zarar etseydi ilk önce işçileri çıkarırlardı, memleketin fabrikası satılmasın kendi şekerimizi kendimiz üretelim” dedi.
Yeni Suriye kurtlar sofrasında!
Kartlar yeniden karılıyor
Yeni moda: Anahtar teslimi
Erişilebilirlik, eşitlik ve yoksulluk mücadelesi
Diyarbakır notları: Seçim öncesi gelip ‘Ser sera, ser çava’ demeyin
Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne?
İşçi, kıdem tazminatı almamış olsa da manevi tazminat alabilir
Milei’in birinci yılının ardından
Kıbrıs’tan Şam’a bir siyasal İslam okuması
