20 Mart 2018 09:56

BM, 'OHAL'i kaldırın' dedi, Dışişleri tepki gösterdi

BM, Türkiye'ye 20 Temmuz 2016'dan beri süren OHAL'in kaldırılması çağrısı yaptı. Dışişleri Bakanlığı ise BM'yi 'tarafsızlığını yitirmekle' suçladı.

Paylaş

Birleşmiş Milletler'den Türkiye'ye "OHAL'i kaldırma" çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanlığının verdiği yanıtta ise Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin tarafsızlığını yitirdiği savunularak “Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir” denildi.

BM: 160 BİN KİŞİ TUTUKLANDI, 152 BİN DEVLET MEMURU İŞTEN ATILDI

Raporla ilgili açıklama yapan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, 20 Temmuz 2016'dan bu yana devam eden OHAL'de yaklaşık 160 bin kişinin tutuklandığını, 152 bin devlet memurunun işten atıldığını, bunların çoğunun tümüyle keyfi şekilde yapıldığını dile getirdi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, tutuklanan ve işten atılanların sayısının bu kadar yüksek olmasının 'afallatıcı' olduğunu ifade etti.

Öğretmenler, akademisyenler, yargıçlar ve avukatların işlerinden edildiğini ya da yargılandığını, gazetecilerin tutuklandığını, medya organlarının kapatıldığını, web sitelerine erişimin engellendiğini dile getiren Hüseyin, ''OHAL'in sürekli uzatılmasının, çok çok fazla sayıda kişinin insan haklarını kayfi şekilde ve vahim boyutta engellemek için kullanıldığı açıktır'' dedi.

Hüseyin, çıkarılan 20'den fazla KHK'nin keyfi gözaltı, gözaltında işkence, bunu yapanların cezasız kalması ve yargının bağımsızlığına müdahale edilmesine yol açtığını vurguladı.

Raporda ''Çok sayıda ve çok sıklıkla çıkarılan KHK'ların herhangi bir ulusal tehditle bağlantısız olması, olağanüstü yetkilerin hükümete yönelik her türlü eleştiriyi ve muhalefeti bastırmak için kullanıldığına işarete eder gözüküyor'' vurgusu yapıldı.

28 sayfalık raporda polis, jandarma ve diğer güvenlik güçleri 'gözaltında işkence ve kötü muameleyle' suçlandı. 'Feci şekilde dövme, cinsel saldırı, elektrik verme, CIA'in meşhur suda boğulma hissi yaratan 'waterboarding'i gibi işkence yöntemlerinin kullanıldığı' iddialarıyla ilgili örnekler verildi.

BAKANLIK: BM, TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞ BİRLİĞİ YAPAN BİR KURULUŞ KONUMUNA DÜŞÜRÜLDÜ

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri için şu ifadeler kullanıldı: “Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM organını maalesef terör örgütleriyle işbirliği yapan bir kuruluş konumuna düşürmüştür. Bu durumu kınıyor, ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz.”

Hürriyet'in haberine göre açıklamanın tam metni şöyle: “BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri 20 Mart 2018 tarihinde, ülkemizdeki Olağanüstü Hal tedbirlerine odaklandığı bir belgeyi “rapor” başlığı altında kamuoyuyla paylaşmıştır. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe girişiminin insan haklarına etkisini tamamen gözardı eden bu metin bir anlam ifade etmemektedir.

Bu belgeye imzasını atan Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir. Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur.

Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM organını maalesef terör örgütleriyle işbirliği yapan bir kuruluş konumuna düşürmüştür. Bu durumu kınıyor, ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz.

Söz konusu Yüksek Komiser, ülkemizi ziyaret etmesine yönelik müteaddit davetlerimize olumlu yanıt vermemiş, yayınladığı metin için ülkemize gelme konusunda teklifte dahi bulunmamış ve terör iltisaklı çevrelerle işbirliği halinde bu belgeyi hazırlamıştır. Ülkemize erişim bulunmadığı iddiasının gerçekle ilgisi bulunmamaktadır.

Belgenin hazırlık aşamasında, ilgili diğer BM mekanizmalarıyla dahi bilinçli olarak eşgüdüm sağlanmadığı, öne sürülen iddialar hakkında ülkemiz tarafından BM birimlerine sunulan yüzlerce sayfa bilgi ve görüşün bilinçli olarak gözardı edildiği ortadadır.

Bu çerçevede hazırlandığı görülen ve çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez. İHYK ofisine de bu yönde resmi bildirimde bulunulmaktadır.

İçerdiği objektiflikten uzak değerlendirmeler sebebiyle sözkonusu belge, tüm insan hakları sistemi açısından tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Türkiye, insan haklarının korunması, mevcut standartların en ileri seviyelere taşınması ve bu konularda BM dahil uluslararası kuruluşlarla işbirliğini yürütme kararlılığını muhafaza etmektedir.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Malatya'da Newroz mitingine çağrı

SONRAKİ HABER

SES: Sosyal yardım lütuf haline getirildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa