HDP Milletvekili Lezgin Botan'a 18 yıl hapis cezası

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van milletvekilleri Lezgin Botan ve Adem Geveri hakkında açılan davanın karar duruşması Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar duruşması görüldü. Daha önce haklarında "zorla getirme" kararı veren mahkemeye Botan ve Geveri katılmazken, avukatları hazır bulundu. 
 
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada, müvekkillerine yönelik suçlamaları kabul etmeyen avukatlar beraatlerini talep etti. Savunmaların ardından karar veren mahkeme heyeti, HDP’li vekil Lezgin Botan'a çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalar nedeniyle, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Örgüt propagandası yapmak", "Suç işlemeye alenen tahrik" ve "Örgüte üye olmak" iddialarıyla toplam 18 yıl ceza verdi.
 
Botan’a "Adli kontrol uygulaması" getiren mahkeme, aynı suçlamalarla yargılanan Adem Geveri hakkında ise beraat kararı verdi. 
 
Botan'ın avukatları verilen cezayı İstinaf Mahkemesi'ne götüreceklerini açıkladı.

BOTAN: BUNU DARBE OLARAK YORUMLUYORUZ

Lezgin Botan, karara tepki göstererek yargının siyasi iktidarın denetimine girdiğini ve kararın da siyasi olduğunu söyledi. Botan, AKP iktidarının hukuku baskılayarak siyasi intikam almak için yargıyı bir darbe aracına dönüştürdüğünü belirtti. AKP’nin Türkiye genelinde demokratik muhalefeti tasfiye edip muhalefetsiz bir şekilde seçimlere gitmek istediğine dikkat çeken Botan, “Yurttaş olarak bizlere reva görülen haksızlık, seçmene, ailelerimize, çocuklarımıza da bir cezai yaptırım olduğu unutulmamalıdır. Uluslararası arenada bu sorumsuzluğun mutlaka karşılığı olacaktır. Biz halkın oyuyla seçildik, halkın iradesini temsil ediyoruz. Bu karar, mecliste halkın iradesini temsil eden milletvekillerine ve Meclis iradesine yapılan bir saldırıdır. Yargı eliyle halen Meclis'e müdahale ediliyor. Meclis işletilemez hale getiriliyor. Bizim halk adına orada temsilyet yetkimiz gasbediliyor. Biz bunu bir darbe olarak yorumluyoruz” diye konuştu.

‘MUHALEFET YOKSA DİKTATÖRLÜK VAR’

Kararın toplumsal barış açısından da vahim olduğunu dile getiren Botan, “Çünkü toplumsal açıdan bakıldığı zaman siyasetin değersizleştirilmesi çok büyük bir sorundur. İtibarsızlaştırılan siyaset kurumu sorun çözme aracı olmaktan çıkarsa, toplum umutsuzluğa ve dolayısıyla kontrolsüz arayışlara girer” dedi. Botan, “Siyaset, sadece çoğunluğu ele geçirmiş egemen bir elit zümrenin kendi başına sorumsuzca her istediğini yaptığı kontrolsüz bir kurum değildir. Muhalefetin olmadığı bir yerdeki iktidar anlayışı diktatörlüktür, gayri meşrudur” şeklinde konuştu. Verilen hapis cezasını ve istinaf mahkemesine yapılacak itirazı değerlendiren Botan, şunları söyledi: İstinaf da, Yargıtay da hepsi iktidarın siyasi şantajı ile karşı karşıyadır. İstedikleri kararı vermeyen herhangi bir yargıcı çok rahatlıkla ‘Sen FETÖ’cüsün’ deyip içeri atabilirler. Böyle ahlaksız bir iktidar söz konusu olduğu için yargının vereceği kararların hiçbiri hukuki değildir. Yargı büyük bir şantaj ve baskı altındadır. Yargıtay adeta rehin alınmıştır. Normalde hukuki açıdan bakıldığı zaman bu dosyaların hepsinin içi bomboştur. Yargılamaya konu olacak şeyler değildir. Dolayısıyla yargı iktidarın darbesi ile karşı karşıyadır. İktidar devletin bütün kurumlarını ele geçirerek, bir darbe anlayışıyla toplumu dizayn etmeye çalışıyor. (HABER MERKEZİ)