Tayaş işçileri: Niye görmüyorsunuz niye duymuyorsunuz
Sendikaya üye olanlara baskı uygulanan ve işten atmaların yaşandığı Tayaş fabrikasından bir grup işçi Evrensel kanalıyla bakanlara seslendi.
Bir grup Tayaş işçisi
Gebze
Merhaba Evrensel okurları, Tayaş’ta yaşanan gelişmeleri yapılan haberler ve işçi mektuplarından takip ediyorsunuzdur. Sendika üyeliği anayasal hakkımız olmasına rağmen hem baskılar hem de işten atmalar sürüyor fabrikamızda. O kadar yazılıp çizilmesine rağmen hukuksuzluk ve yasa tanımazlık devam ediyor. Tayaş işvereni siz ne yaparsınız yapın ben bildiğimi okurum demeye devam ediyor. Üstelik bu hukuksuzluklara hiçbir yetkili de ses çıkarmıyor. Ya gazetede yazılan haber ve mektupları okumuyorlar ya da suskunlukları ile Tayaş patronuna kol kanat gerdiklerini gösteriyorlar. Takdiri siz işçi arkadaşlarımıza bırakıyoruz.
Gazetede çıkan haber sonrası Tayaş patronu işçilerin e-devlet şifrelerini isteme tutumundan vazgeçti. Biz biraz rahatlayacağız yaptıkları yanlışları anladılar diye umutlanırken baktık ki başka baskı yöntemleri bulmuşlar. Şimdi işçileri tek tek odalara çekip, sendikadan istifa etmeleri için ikna etmeye çalışıyorlar. Odalara çektikleri her arkadaşımıza “Elimizde liste var, kimin üye olduğunu biliyoruz. Sendikadan istifa etmezseniz işinizden olursunuz. Biz bu fabrikaya sendika sokmayacağız” diyorlar.
TAZMİNAT TEHDİDİ
Yine gazete haberinde belirtilmişti fabrikada bir süredir “küçülme” olduğu gerekçesi ile çok sayıda arkadaşımız işten çıkarıldı. Bizler bu işten çıkarmaların gerçek nedeninin küçülme olmadığını sendikalaşmayı engellemek için kendilerince sendikaya üye olduğunu düşündükleri işçileri tek tek ayıkladıklarını biliyoruz. Üretim adedinde bir eksilme olmadığı gibi işten çıkarılan arkadaşlarımızın yerine yenileri alınmadığı için az kişi ile daha çok iş yapıyoruz. Patron şimdi bu işten çıkarmalara yeni bir gerekçe daha ekledi. Patronun işçi kıyımına yeni bahanesi ‘İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.’ Patronun işten atmalara yeni kılıfı şimdi de bu. Bu gerekçe ile attıkları arkadaşlarımızı üstelik tazminatsız olarak işten çıkarıyorlar. Bununla işçilere bak sendikaya üye olursanız işten atılmakla kalmazsanız ayrıca tazminatınızdan da olursunuz diyorlar. Herkesin gırtlağına kadar borçlu olduğu bir fabrikada bunun son derece caydırıcı olacağını düşünmüş olmalılar.
YASA YOK, HAK YOK, HUKUK YOK
Geçen gün bir arkadaşımız bu gerekçe ile İş Yasası’nın 25/2. maddesi H bendi gerekçe gösterilerek çıkarıldı. Arkadaşımızın fesih bildiriminde ‘İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi’ diye yazıyor. Ama arkadaşımıza bir kez bile böyle bir uyarı ile gelmemişler. Bir kez bile bu konuda savunma almamışlar. Çıkışını vermeden önce bir tutanak koymuşlar önüne. Yani haberi bile olmadan hakkında tutanak tutmuşlar. Sonra da tazminatsız işten atmışlar. Ama biz biliyoruz ki asıl sebep arkadaşımızın sendikal mücadelenin içinde bulunması. Baskılara rağmen mücadelesinden geri adım atmaması. Fabrikada bu gerekçe ile işten atmalar devam ediyor. Önceki gün de iki arkadaşımızı aynı gerekçe ile tazminatsız attılar. Yasa yok, hak yok, hukuk yok Tayaş’ta. Buradan Çalışma Bakanlığına, ilgili kişilere hatta savcılıklara seslenmek istiyoruz. Niye görmüyorsunuz, niye duymuyorsunuz, neden Tayaş patronunun hukuksuzluğuna göz yumuyor ve ortak oluyorsunuz? Tayaş’a neden müfettiş göndermiyorsunuz? Bu yapılan haberlerin, bu yazılan mektupların hiç mi önemi yok? Tayaş işçisi sizin gözünüzde bu kadar mı değersiz?
Tayaş işçisi arkadaşlar, biz o fabrikada asgari ücretle, üstelik de en kötü koşullarda çalışıyoruz. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Eğer bir araya gelirsek, eğer bu baskılara karşı sendikamız DİSK/Gıda-İş’te birleşirsek kazanacak çok şeyimiz var. Gelin olmaz denileni başaralım. El birliği ile fabrikamıza sendikamızı sokalım. Bir kez de biz işçilerin yüzü gülsün. Bir kez de biz kazanalım. Patronun her türlü ayak oyununu birlikte aşabiliriz.