‘28 Nisan iş cinayetlerinde ölenleri anma ve yas günü olsun’ talebi
72. Vicdan ve Adalet nöbetinde 28 Nisan'ın 'İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü' ilan edilmesi talep edildi.
İş cinayetlerinde yakınlarını kaybeden işçi ailelerinin düzenlediği Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin 72.'cisi Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirildi. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, “28 Nisan, İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü olsun” denildi. 28 Nisan 1914’te ilk defa 'iş kazaları'ndaki işveren sorumluluğu hukuken Kanada’da tescil edildi. Eyleme DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası yöneticileri de katıldı.
Nöbete katılan aileler adına ortak basın açıklamasını Davutpaşa'da eşini kaybeden Arzu Cesur yaptı.
Cesur şöyle konuştu: "1984’te Kanada Kamu Çalışanları Sendikası inisiyatifiyle 28 Nisan, önce sendika bazında yas günü olarak hayata geçirildi. 1985’te Kanada Sendikalar Konfederasyonu 28 Nisan’ı tek taraflı olarak 'Ulusal Yas Günü' ilan etti. 1985-91 yılları arasında anma ve yas günü etkinlikleri düzenledi. 1991’de Kanada devleti 28 Nisan’ı resmi yas günü ilan etti. 2001’de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 28 Nisan’ı 'Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü' ilan etti. 2001’den beri pek çok ülkede 28 Nisan resmi anma ve yas günü oldu. 2012’den beri Adalet Arayan İşçi Aileleri olarak bizler de 28 Nisan’ın Anma ve Yas Günü ilan edilmesini talep ediyoruz."
ADALAET YOKMUŞ...
Arka Sıradakiler dizi setinde kızını kaydeden Hacer Erdem ise "Bizim başımıza bu iş gelmeden önce bu ülkede adaletin olmadığını bilmiyorduk" dedi. Erdem şöyle konuştu: "Biz maalesef Saray'da bulamadığımız adaleti sokaklarda arıyoruz. Kızımın hakkını savunmak için dava bile acamayacak vaziyetteyim. 'Devlet biz terörist avına çıktık onun için savaşıyoruz' diyor. Bizim çocuklarımızın ölümüne sebep olan teröristleri nasıl bitireceksiniz? Onlar bizim çocuklarımızı öldürdü bizim için terörist.”
SAVCILAR HUKUKA UYGUN DAVRANMALI
5 yıl önce oğlunu iş cinayetinde kaybeden Erdinç Eroğlu da "1 senedir 4. bilirkisi raporunu bekliyoruz. Malları için tedbir alıyorlar. Savcılar iddianameleri taksirle hazırlıyor. Sizin vicdanınız olsa hukuka uygun açarsınız davaları. Bizi adalet aradığımıza da pişman ettiniz" dedi.
SENDİKALARA ÇAĞRI: HAYATI BİR GÜN DURDURUN
Sendikalara çağrı yapan Eroğlu, "Ne yapmamız lazım sendikacı kardeşlerimiz? Bir gün durdurun şu hayatı, bir gün genel grev yapın. Bir değil hergün gelin. Geride kalanlar için mücadele edelim. 2 ayda bir Soma oluyor ve herkes duyarsız" diye konuştu.
SOMA DAVASINDA NE OLDU?
Soma davası avukatlarından Berrin Demir, geçtiğimiz hafta görülen Soma davasını anlattı. 14 aydır savcı mütalaasını beklediklerini söyleyerek, "2017 Ocak ayında duruşmanın sonunda savcı 'Mütaalamı sunmaya başlıyorum' dedi. Mahkeme başkanı '15 dakika ara verelim sonrasında devam edersiniz' dedi. 15 dakika sonra kim ne dediyse savcı mütalaasını vermedi. 14 ay boyunca mütalaasını vermedi. Sanık müdafiilerinin sabotaj iddiaları vardı. İddianemede savcı bütün olayı anlattı ve yönetim kademesinden 8 kişiye icin bilinçli taksir, diğerleri için basit taksir için mütalaa verdi. Dağ fare doğurdu. 6'da 1 indirim yapıldığında 3-4 yıl sonra bu insanlar dışarıya çıkacaklar, maden işletmeye devam edecekler. En açık seçik sözü Can ve Alp Gürkan'ın müdafiileri söyledi. ‘İşverenlerin yargılanması, madencilik sektörünün cezalandırılması anlamına gelir. Cezalandırılırsa bankaya paralarını koyarlar, fabrika kurmazlar' dedi. Somalı aileleri yalnız bırakmayalım. Bu davanın peşinde olduğumuzu göstermek için geniş çaplı katılım gösterelim" dedi.
Aileler, 28 Nisan'da Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat evinde (14.00-18.00) salon toplantısı yapacak. 19.00'da ise Fransız Kültür Merkezi'nden Galatasaray lisesine yürüyüş yapılacak. (İstanbul/EVRENSEL)