Mart ayında en az 122 işçi yaşamını yitirdi
Kâr hırsı artıyor, işçiler ölmeye devam ediyor. İSİG Meclisinin hazırladığı rapora göre mart ayında en az 122 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Fırat TURGUT
İstanbul
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin hazırladığı rapora göre 2018 yılının mart ayında en az 122 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Böylece yılın ilk 3 ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin sayısı 394 oldu.
İSİG Meclisi ulusal ve yerel basın, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan edindiği bilgilere dayanarak hazırladığı iş cinayetleri raporunu paylaştı.
Raporda şu bilgiler dikkat çekiyor:
- Mart ayında yaşamını yitiren 122 emekçinin 105’i ücretli (işçi ve memur), 17’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor.
- Ölenlerin 6’sı kadın işçi. Kadın işçi cinayetleri taşımacılık, tarım, konaklama ve ev işçiliğinde gerçekleşti.
- 15 yaşında olan bir çocuk çalışırken can verdi. Bolu Kıbrısçık Çok Programlı Anadolu Lisesi 9.sınıf öğrencisi Mehmet Bağatır, ailesinin büyükbaş hayvanlarına çobanlık yapmak için okulu bıraktı. Hayvanları otlatırken 50 metrelik vadiden dereye düştü.
- 8 mülteci işçi yaşamını yitirdi. Mülteci işçilerin 3’ü Suriyeli, 2’si Afganistanlı, 2’si Ukraynalı ve 1’i Kırgızistanlı.
- Ölümler en çok inşaat, taşımacılık, tarım, metal, madencilik, ticaret/büro ve konaklama iş kollarında gerçekleşti.
- En fazla ölüm nedeni yüksekten düşme, trafik/servis kazası ve ezilme/göçük. Her ay bu nedenler ilk üç sırada yer alıyor.
- En çok iş cinayeti İstanbul, Konya, Çorum, Antalya, Bursa, İzmir, Manisa, Adana, Ankara, Bolu ve Diyarbakır’da meydana geldi.
Ölenlerin 1’i (yüzde 0,8) sendikalı işçi, 121 işçi ise (yüzde 99,2) sendikasız. Sendikalı işçi belediye iş kolunda çalışıyordu.
GİZLENEN BİR SALGIN: MESLEK HASTALIKLARI
İSİG Meclisi bu ay paylaştığı raporda “gizlenen bir salgın” olarak nitelendirdiği meslek hastalıklarına yer verdi.
Raporda, Türkiye’deki işe bağlı hastalıklar ve meslek hastalıklarına ilişkin şu bilgiler yer aldı: “Ülkemizde tüm meslek hastalıkları verilerinin toplandığı bir merkez bulunmamaktadır. Meslek hastalıklarının küçük bir bölümü, yasal tanısı Ankara’daki, SGK Sağlık Kurulu tarafından, sürekli işgöremezlik kararı ile yüzde 10-100 arasında bir Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı verilirse ve belirli bir aylık bağlanırsa, SGK’nin ilgili birimi tarafından görünür kılınıyor. Diğerlerine ilişkin herhangi bir kayıt, izlem vs. yoktur ya da bu verilere ulaşılamamaktadır. Sağlıklı bir bilgi sistemi bulunmamaktadır.”
Meslek hastalıkları tanı sisteminin sigortacılık mantığının ve SGK çerçevesinin dışında oluşturulması gerektiği belirtilen raporda, “Meslek hastalığı kavramı mesleki sağlık sorunları vb. daha kapsayıcı bir tanımlamanın alt başlığı olarak kurgulanmalıdır” denildi.
İSİG Meclisi meslek hastalıklarına ilişkin şu önerilerde bulundu:
- Hastalık ve yaralanmaya yol açabilecek iş kaynaklı maruziyetler tespit edilmeli ve önlenmelidir.
- İşe bağlı hastalıklar teşhis edilmelidir.
- Tüm hastalıkların içindeki iş kaynaklı etyolojik faktörler tespit edilmeli ve bunlarla işyerlerinde mücadele edilmelidir.
- İşe bağlı hastalık, yaralanma ve ölümler bireysel ve toplumsal düzeyde, maddi ve manevi, olarak tazmin edilmeli, kurbanlar ve yakınları salt tıbbi olarak değil ekonomik ve sosyal olarak da rehabilite edilmelidir.