İzmir'de 1 Mayıs OHAL'e, yoksulluğa, işsizliğe karşı ortak kutlanacak

Metehan UD
İzmir

İzmir'de Türk-İş, DİSK, KESK ve TMMOB 1 Mayıs’ı bu yıl da ortak kutlayacak. İşçi ve emekçiler OHAL’e, yoksulluğa, işsizliğe, iş cinayetlerine, ihraçlara, sahte kadroya, özelleştirmeye karşı taleplerini dile getirecek.

İzmir 1 Mayıs Tertip Komitesi, OHAL’e, yoksulluğa, işsizliğe, ihraçlara, sahte kadroya, yağmaya karşı Gündoğdu Meydanı’da düzenlenecek mitinge katılma çağrısı yaptı.

İşçi Sınıfının, Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a günler kala sendikaların, odaların ve emekten yana siyasi partiler ile kitle örgütlerinin çalışmaları başladı. İzmir’de de Türk-İş, DİSK, KESK ve TMMOB’un oluşturduğu tertip komitesi, geçtiğimiz yıllardaki gibi Gündoğdu Meydanı’nda ortak kutlama yapmak için İzmir Valiliği’ne başvurdu.

1 Mayıs’ın ana gündeminde, OHAL,  hükümetin kadro düzenlemesi, işsizlik, iş güvencesinin kaldırılması, ihraçlar, artan yoksulluk ve hayat pahalılığı, özelleştirme, sendikal örgütlenme önündeki engeller, iş cinayetleri, laikliğe yönelik saldırılar, ihraçlar, doğanın, kentin talanı bulunuyor.

KİT’LER İÇİN DE KADRO

1 Mayıs gündemlerinin yoğun olduğunu dile getiren Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Süleyman Yıldırım “Kamuoyunun yakından takip ettiği konulardan biri de taşerona kadro. Cumhurbaşkanı ve Çalışma Bakanının 900 bin kişinin kadroya alındığı söyledi ancak hâlâ KİT’lerde çalışan 50 binin üzerinde taşeron işçinin kadroya giremediğini görüyoruz. Kadro düzenlemesi henüz istenilen seviyede değil. Karayollarında, PTT’de, TCDD’de ve bir çok KİT’te çalışan işçiler için adım atılmadı. Türk-İş olarak burada çalışan işçilerin kadro talebini her fırsatta dile getirmeye devam edeceğiz. Gündemlerimizden biri de Türk-İş’e bağlı Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesi. Yine 1 Mayıs’ta özelleştirmenin sonuçlarını dile getireceğiz” dedi.  Yıldırım, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda daha fazla denetim yapılması taleplerini de dile getireceklerini belirtti.

‘SON YILLARIN EN KİTLESEL 1 MAYIS’I OLACAK’

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 1 Mayıs’ta OHAL değil acil demokrasi, taşeron işçilere ayrımsız şartsız kadro, grev yasaklarının kaldırılması ve işten atmaların son bulması talepleriyle Gündoğdu Meydanı’nda binlerce işçiyle olacaklarını belirtti. Hükümetin son açıkladığı 7.4’lük büyümeye de değinen Sarı “Eğer bu ülke büyüyorsa emekçiler bu büyümeden pay almalıdır. Ama tam tersi asgari ücret zammı işçilerin cebine girmeden fazlasıyla eridi. Emekli maaşları 800 lira, 900 lira bağlanmaktadır. Emekçiler, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ekonomik bir krizin içindeyiz, bunu inşaat ile kapatmaya çalışıyorlar. İthalat ile ihracat rakamlarını ortaya koyunca kimlerin zenginleştiğini görüyoruz. Biz bu yoksullaşmanın da karşısında 1 Mayıs alanında daha güçlü olmak zorundayız. Önümüzdeki 1 Mayıs son yıllardaki en kitleseli olacaktır” dedi.  

‘ANA TALEBİMİZ İHRAÇLARIN İADESİ’

KESK Dönem Sözcüsü Hasan Ali Kılıç da hükümetin toplumun bütün kesimlerine yönelik saldırılarından kamu emekçilerinin de nasibini aldığını belirterek şunları söyledi: “2018 1 Mayıs’ının temel talebi ihraçların işlerine geri dönmesi olacak. Gündemimizde, kamu emekçilerinin artan iş yükü, performans dayatması, iş güvencesinin kaldırılmak istenmesi, laikliğe yönelik saldırılar, eğitimin dinselleştirilmesi, sanata, kadına, çevreye, çocuklara yönelik saldırılar da var. Bu seneki 1 Mayıs, tek adam rejiminden kurtulmanın ve demokrasinin sağlanması için bir adım olmalıdır.  Demokratik eğitim isteyen öğrencileri, laikliği savunan velileri, demokrasi isteyen, hakikatları savunan ve adalet arayışında olanları da Gündoğdu Meydanı’na çağırıyoruz.”

‘DOĞANIN YAĞMASINA KARŞI DA 1 MAYIS’A’

TMMOB İKK Dönem sözcüsü Melih Yalçın bu sene 1 Mayıs’a Türkiye’nin en zor koşullarının yaşandığı bir dönemde girildiğini dile getirerek “İnsan haklarından, emeğe ve çevre konusuna kadar bir çok alanda saldırı var. Yasalar rafa kaldırılmış durumda. TMMOB olarak meslek alanımızdan kaynaklı olarak doğanın, çevrenin korunması, meslek alanlarımızın genişletilmesi, meslek sorunlarımızın çözülmesi, ücret artışı, özlük haklarının iyileştirilmesi. Son yıllarda hızlı bir şekilde artan rant politikalarından kaynaklı doğanın, çevrenin ve kentlerin yağmalanması söz konusu. Kent hakkının korunarak mücadelesini talebini de dile getireceğiz. bunların yapılması için demokratik bir ortamın olması gerekmektedir. En öncelikli talebimiz ise OHAL’in kaldırılmasını ve herkesin eşit haklarda politika yapmasıdır” diye konuştu.

‘Mücadele etmezsek çocuklarımızı kötünün de kötüsü bekliyor’