Rusya ordusu: Suriye'deki hava üssünü 2 İsrail jeti vurdu

Suriye, ülkenin merkezindeki Tayfur askeri havaalanına füze saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Rusya ordusu İsrail'i sorumlu tuttu.

GÜNCELLENDİ

DÜNYA

Paylaş

Suriye resmi haber ajansı SANA, ülkenin merkezindeki Tayfur askeri havaalanına füze saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. ABD saldırıyı kendilerinin düzenlemediğini açıkladı. Suriye ve Rusya ordusu, saldırıyı İsrail'in düzenlediğini iddia etti. İsrail'den ise bir açıklama gelmedi.

Suriye, ülkenin merkezindeki Tayfur askeri havaalanına füze saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Habere göre saldırıda, birden fazla kişi yaralandı ya da hayatını kaybetti.

Silahlı muhalif örgütlere yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda 14 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

RUSYA ORDUSU: 2 İSRAİL JETİ VURDU

Rusya ordusundan yapılan açıklamada, "İsrail ordusuna ait iki adet F-15 savaş uçağı, Suriye hava sahasına girmeden, Lübnan topraklarından uzaktan kontrol edilen sekiz füzenin de yardımıyla hava üssünü Moskova saatiyle sabah 03.25 ile 03.53 arasında vurdu" denildi.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre; İsrail Ordusu, Tahran ile İran Devrim Muhafızları'nın uzun süredir Hizbullah gibi gruplara silah temin etmek için Suriye'deki askeri üssünü kullandığını öne sürmüştü.

İsrail'den askeri havaalanı saldırısına ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye füze savunma sistemlerinin, İsrail uçakları tarafından fırlatılan füzeleri vurduğunu açıkladı.

Açıklamada, İsrail uçaklarının toplam sekiz roket attığını ve bunlardan beşinin Suriye hava savunma sistemleri tarafından imha edildiği belirtildi.

ABD VE FRANSA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Başkent Şam yakınlarındaki Doğu Guta'daki cihatçılar hükümeti kimyasal silahla saldırı düzenlemekle suçlamış, ABD Başkanı Donald Trump "hayvan" ifadesini kullandığı Beşar Esad için "büyük bir bedel ödeyecek" demişti. Kimyasal saldırı iddiaları sonrası Fransa da güçlü bir yanıt vermekle tehdit etmişti.

ABD, SURİYE'NİN İDDİASINI REDDETTİ

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Christopher Sherwood, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bizim yaptığımıza dair haberler doğru değil. Suriye'de herhangi bir hava saldırısı yaptığımızı teyit edemem" ifadesini kullandı.

İsrail ordusu sözcülüğü ise AA muhabirine, bu konuda açıklama yapamayacaklarını belirtti.

FRANSA DA REDDETTİ

Fransız Savunma Bakanlığı'ndan bir yetkili de, saldırıyla bağlantıları olmadığını söyledi "Ancak durumu yakından izlemeye devam ediyoruz ve Suriye ile başka yerlerde kimyasal silah kullananlardan hesap sorulması için diplomatik çabalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

BM GÜVENLİK KONSEYİ TOPLANIYOR

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün ABD'nin ve diğer sekiz üye ülkenin talebiyle acil olarak toplanıyor.
"Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditler" nedeniyle Rusya'nın talebi sonucu yapılacak BMGK acil toplantısı ise öğle saatlerinde olacak.
ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley yaptığı yazılı açıklamada, "Güvenlik Konseyi bir araya gelmeli ve ilk yardım müdahalesi yapanlara erişim talep etmeli, ne olduğuna dair bağımsız bir soruşturmayı desteklemeli ve bu gaddar eylemin sorumlularına hesap sormalı" demişti.

FATİH YAŞLI: SURİYE YENİDEN ULUSLARARASI GÜÇLERİN SAVAŞ ALANI OLACAK

Suriye’de yaşanan son gelişmeleri Yrd. Doç. Dr. Fatih Yaşlı Evrensel’e değerlendirdi. Yaşlı, “Suriye topraklarının önümüzdeki süreçte de uluslararası ve bölgesel güçler açısından bir savaş sahnesi olarak görülmeye devam edilebileceğini söyleyebiliriz” dedi.

ABD’nin hedefinde İran olduğunu söyleyen Yaşlı, Suudi Arabistan ve İsrail’in de desteğiyle ABD’nin kısa vadede Suriye’den çekilmeyeceğini dile getirdi.

Türkiye dışişlerinden yapılan “umarız bu saldırı karşılıksız kalmaz” şeklindeki açıklamaları “ABD’ye ve Batıya Suriye’yi bombalama çağrısı” olarak değerlendiren Yaşlı, bunu Türkiye-İran-Rusya ilişkileri açısından şöyle yorumladı: “Eğer bu röportaj yayımlandıktan sonra ABD Suriye’ye yeni bir saldırı başlatırsa, ki yüksek bir ihtimal bu, bundan en büyük memnuniyeti iktidarın duyacağını söyleyebiliriz. Bu ise az önce söylediğim üzere, Rusya ve İran’la yakınlaşmanın nesnel sınırlarını bir kez daha gösterecek.”