Çalışanları gözaltına alınan ETHA: Biat etmeyeceğiz
ETHA editörü Semiha Şahin ile muhabirler Pınar Gayıp ve Adil Demirci ve Ömer Akın hâlâ gözaltında. ETHA açıklama yaptı: Gerçeğin peşinden gideceğiz.
Gözaltındaki ETHA editörü Semiha Şahin ile muhabirler Pınar Gayıp ve Adil Demirci ve Ömer Akın’ın serbest bırakılması talebiyle yapılan basın açıklamasında, “Biat etmeyeceğiz, gerçeğin peşinden gideceğiz” mesajı verildi.
Evlerine yapılan polis baskınıyla geçtiğimiz gün gözaltına alınan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin, muhabirler Pınar Gayıp ve Adil Demirci ile Kadıköy’de 1 Mayıs bildiri dağıtımını takip ederken gözaltına alınan muhabir Ömer Akın’ın serbest bırakılması için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenlendi. HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat ve Pir Haber Ajansı’ndan (PİRHA) Turabi Kişin dayanışma amacıyla açıklamaya katılan isimler arasındaydı.
Açıklamada ilk olarak İHD Yönetim Kurulu Üyesi Begali Kurnaz konuştu. Yaşanan hak gaspı ve hak ihlallerinin günden güne arttığına dikkat çeken Kurnaz, “Ülkemizde öyle şeyler yaşanıyor ki ancak rüyada görülecek şeyleri gerçek hayatta yaşar olduk. Öğrenciler alınıyor, profesörler, aydınlar, siyasetçiler alınıyor. Dışarıda ses çıkarabilecek hiç kimseyi ortada görmek istemiyorlar. Ne evimizde güvendeyiz ne çalıştığımız yerlerde güvendeyiz. Hiçbir alanda artık insan kendisini güvende hissetmiyor. Bu durum karşısında toplum bir bütün olarak sesini çıkarmadığı müddetçe, sivil toplum örgütleri duyarsız kaldığı müddetçe, daha uzun süre sıkıntı yaşayacağız gibi görülüyor” dedi.
‘ÖZGÜR VE SOSYALİST BASIN SUSMUYOR’
ETHA adına yapılan açıklamanın basın metnini ise ETHA muhabiri Derya Okatan okudu. Okatan, 12 Nisan’ı 13 Nisan’a bağlayan gece evlerine yapıla baskınla gözaltına alınan ETHA editörü Semiha Şahin ve muhabirler Pınar Gayıp ile Adil Demirci’nin avukatlarına ve yakınlarına haber vermelerine dahi olanak tanınmadığını, gözaltına alındıklarını komşularından öğrendiklerini anlattı. Okatan, Köln’de yaşayan Almanya ve Türkiye vatandaşı Adil Demirci’nin sağlık sorunu sebebiyle hava değişimi için Türkiye’ye gelen annesine refakat ettiği bilgisini verdi. Dosyaya getirilen “gizlilik” kararı gerekçesiyle gözaltı gerekçesini bilmediklerini kaydeden Okatan, “Çok açık bildiğimiz bir şey var ki, AKP iktidarı her türlü baskı ve sindirme politikalarına rağmen susturamadığı özgür basını gözaltı ve tutuklama saldırıları ile susturmaya çalışıyor. Halkın haber alma hakkını engellemeye dönük bu girişimler her defasında başarısız olsa da AKP pes etmiyor çünkü özgürce yazan kalemlerden korkuyor. Çünkü AKP ve Saray, gerçeklerin halka ulaşmasını iktidarının geleceği bakımından son derece tehlikeli buluyor. 7 Haziran seçimlerinden bu yana gerek Bakanlar Kurulu kararları gerekse de KHK ile birçok gazete, ajans, televizyon ve radyo kapatıldı. Özgürlükçü Demokrasi gazetesi örneğinde olduğu gibi kayyum adı altında basın kuruluşları talan edildi. Hapsedilen, sürgüne gitmek zorunda bırakılan, işsiz kalan gazetecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu kadar yoğunlaşmış baskının elbette bir sebebi var; çünkü istedikleri gibi olmuyor, özgür ve sosyalist basın susmuyor” dedi.
‘KAZANAN BİZ OLACAĞIZ’
ESP üyelerinin önceki gün Kadıköy'de 1 Mayıs bildiri dağıtımını takip eden muhabir Ömer Akın da darbedilerek gözaltına alındığını ve bir hafta süreyle gözaltında tutulması kararı olduğunu aktaran Okatan, ETHA’nın iktidar baskısı ile ilk kez karşılaşmadığına değindi. Okatan, “2012 ve 2013 yıllarında ajansımız iki kez basıldı, yazılı ve dijital tüm arşivlerine, fotoğraf makinesi ve kameralarına el konuldu. Her seferinde dayanışma ile sıfırdan başladık. Bugüne kadar onlarca çalışanımız gözaltına alındı, hapsedildi. Şu anda editörümüz İsminaz Temel ile muhabirlerimiz Havva Cuştan ve Ali Sönmez Kayar cezaevinde. Arkadaşlarımız hakkında ağır hapis cezaları isteniyor. İki editörümüz hakkında açılan davalar ve verilen hapis cezaları nedeniyle gazetecilik yapma koşulları ortadan kaldırıldı. Ajansımızın internet adresine erişim engeli iki yıldır sürüyor, sosyal medya hesaplarımız sürekli kapatılıyor, sansürleniyor. Ajansımız, asla biat etmeyen sosyalist basın geleneğinin takipçisidir. Bu ülkede kurşunlarla susturulamayan özgür Kürt basınının siper yoldaşıdır. AKP öncesindeki iktidarlara biat etmediysek, AKP’ye de etmeyeceğiz. İktidarlar gelip geçicidir, kalan ise gerçek ve gerçeğin takipçileridir. Geleceğe kalan da biz olacağız” diye konuştu. Okatan, gözaltında tutulan ve hapsedilen tüm gazetecilere özgürlük isteyerek konuşmasını şöyle tamamladı: “Biat etmeyeceğiz, gerçeğin peşinden gideceğiz. Okurlarımızın, takipçilerimizin dayanışması ile kazanan biz olacağız.”
GÖZALTI GEREKÇESİNİ AVUKATLAR DEĞİL YANDAŞ BASIN BİLİYOR
Gözaltındaki gazetecilerin avukatlarından Gülhan Kaya da gözaltı sürecine ilişkin hukuki açıklamalarda bulundu. ETHA editörü ve muhabirlerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındığı bilgisini veren Kaya, “gizlilik” kararı olması sebebiyle gözaltı gerekçesinin kendilerine bildirilmediğini, ancak hükümete yakın haber sitelerinde müvekkillerinin sosyal medya operasyonu ile gözaltına alınmış olduğunu öğrendiklerini aktardı. Kaya, “Avukatları olarak bizim hukuki yardımda bulunabilmemiz için gerekli bilgi tarafımıza verilmezken hükümete yakın basına bilgiler servis ediliyor” diyerek tepki gösterdi. ETHA editör ve muhabirlerinin 7 günlük gözaltı süresi olduğu bilgisini veren Kaya pazartesi günü gözaltına itiraz edeceklerini belirterek, “Neredeyse her gün bir kişinin evi basılıyor, asılsız gerekçelerle binlerce insan tutuklanıyor. Bunu muhalif gazetecilere dönük saldırılardan bağımsız olarak görmemek gerekir. Hukuksuzluğa son verilsin gazeteciler serbest bırakılsın” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
{{350000}}