16 Nisan 2018 03:09

Ressamlar Gülseren ve Teoman Südor: Resim yaparken ayrılıyoruz

Türkiye resiminin iki önemli ismi Teoman Südor ve Gülseren Südor ile 52 yıllık birlikteliklerini ve Teoman Südor’un son sergisi 'Sonsuzluk'u konuştuk.

Paylaş

İsmail AFACAN
İstanbul

Türkiye resminin iki önemli ismi Teoman ve Gülseren Südor… Tuvalle, fırçalarla, boyalarla geçen bir ömrün ve 52 yıllık birlikteliğin isimleri… Şimdi Teoman Südor’un Galeri Diani’de açılan son resim sergisi “Sonsuzluk”un telaşı içindeler. Ürettikleriyle Türkiye resmindeki isimlerini sonsuzluğa kazımış iki ressamla sohbet ettik, atölyelerinde… Aynı zamanda evlerinde. Sahi, bir ressamın evi atölyesi değilmidir?

‘ÇOK İYİ SANATÇILAR GERİ PLANDA KALDI’

Tamamlandığında birer sanat eserine dönüşecek tabloların arasında başladık konuşmaya… Türkiye’de zordur sanatla uğraşmak… Hele resimle… Bir de çiftseniz… Gülseren Südor sanatsal olarak bugünlere nasıl geldiklerini anlatıyor: “Biz aynı atölyede okuduk. Sürdürmesi zor bir meslek ve sanat. Sürdürürken de itişip kakışmamak gerekiyor. Kıskançlık, ben öndeyim sen arkadaşın muhabbetleri olmaması lazım. Biz bunu yaşadık gördük. Ayrı ve aynı sanat dallarında evlenen arkadaşlarımızda tanık olduk bu olumsuzlukları. Toplumsal yapımızın erkek dominant olması sanatla uğraşan çiftlerde kadınların arkada kalmasına neden oldu. Çok iyi sanatçılar bu nedenle geri planda kaldı.”

Südor çifti ise kendi sanatsal yaşamlarında bu kısır çekişmelerden uzak durmuşlar. Birbirlerine desteklemişler. Aslında böyle bir yöntem izlemelerinde hocaları Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu çiftinin etkisi oldukça fazla olmuş: “Aslında birbirine destek olurlarsa yücelirler. Güzel bir örneğimiz var. Bedri Rahmi, Eren Eyüpoğlu ikilisi... Onların sanat birliktelikleri çok güzeldi. Eren Hanım resim yapar, Bedri Bey eleştirir. Bedri Bey resim yapar, Eren hanım eleştirirdi.”

‘BİZDE YAĞCILIK YOK’

Hemen soruyoruz. Peki siz birbirinizi eleştiriyor musunuz? “Bizde yağcılık üç kağıtçılık yok” diye yanıt veriyor Teoman Südor: “Yaptıklarımızı beğenmediğimizde ‘hiç güzel olmamış, sana layık değil’ deriz. Karşılıklı neye bakılması geldiğimizi biliyoruz. Biz daha çok teknik açıdan bakarız. Bir resme bakarken nasıl bakılır, bakıp da nasıl görülür biliriz. Buna göre hareket ederiz. Biz eleştiriyi kendimize sonuna kadar yaparız.” Gülseren Südor ekliyor esprili bir dille: “20 yaşından beri beraberiz birlikteyiz. Birlikte büyüdük. Her anlamda. Ama resim yaparken ayrılıyoruz.” diyerek birbirlerine çizdikleri sanatsal sınırı ifade ediyor.

‘52 YILDIR HİÇ PALET TEMİZLEMEDİM’

Aynı evdeler… Aynı atölyenin sınırları içindeler Südor çifti… Peki birbirlerine nasıl yardımcı oluyorlar. İşler kolaylaşıyordur ister istemez. Gülseren Südor kendisinin daha şanslı olduğunu düşünüyor bu konuda: “Teoman’ın sergisi olduğunda resmi bırakıp ona yardım ediyorum. Resmini yapmıyorum tabi... Yan ürünlerini yaparım. Benim en büyük şansım Teoman’ın anlayışlı olması ve boyacı bir aileden gelmesi. Çok iyi teknik bilir. Malzemeyi iyi bilir. İyi tuval gerer. 52 yıldır bunları hiç yapmadım. Ben hiç palet temizlemedim. Bazen paletimi temizleme diye kızıyorum. Hepsini temizler. Bu dayanışmamızı gösteriyor.”

Bu iç içe geçmişlik ve dayanışma hali aynı zamanda resim yapma konusunda birbirlerine de tetikliyor: “Bir sanat eseri diğer sanat eserinden çıkar diye bir söz vardır. İyi bir şiir okuduğunda, iyi bir müzik dinlediğimde etkilenirsin. İyi bir sanat eseri sizi daha da kamçılıyor. Birimiz güzel bir resim yaptığında diğerimiz bundan etkileniyor ve resim yapma isteği artıyor. Hemen tuvalin başına geçiyoruz”.

‘RESMİ BIRAK EŞİNİ POPÜLER YAPAYIM’

Sanat yaşamlarında hep olumlu örnekler yok ikilinin. Birçok kez kırıcı davranışlara da maruz kalmışlar. Özellikle Gülseren Südor. Evli bir ressam olmasından:“Yurt dışında eğitim alıp Türkiye’ye geldiğimizde o zamanlar bir galerici bana bir teklif yaptı. ‘Gülseren resmi bırak kocanın arkasında dur. Ben Teoman’ı Türkiye’nin en popüler ressamı yapacağım’ dedi. Çünkü o dönem sosyetik hanımlar evli sanatçılardan resim almak istemezlerdi. Şimdi böyle değil ama geçmişte önemli koleksiyonerler böyle seçimler yapardı. Kadınlara yer vermezdiler.” Hemen Gülseren Südor’a bu teklif karşısında nasıl bir tepki verdiğini soruyoruz: “Bana bunu hatırlattığı için teşekkür ettim. Bundan sonra daha çok resim yapacağımı ifade ettim. Ben aynı eğitimi almışım, bu kadar emek vermişim. Sen eşimin tablolarını pazarlamak için ben niye geride durayım. Çok kırıldığımı söyledim.”

Tarihin cilvesi midir bilinmez yıllar yıllar geçtikten sonra Gülseren Südor aynı galericiyle tekrar karşılaşır. Galericinin bu seferki teklifi farklıdır: “Bunun üzerinden yıllar geçtikten sonra bana sergi açmak istedi. Ben de ‘sen resmi bırak dediğinde bırakmıştım.’ dedim. Teklifi kabul etmedim."

‘HAYATINIZIN HER ANINDA RESİM DÜŞÜNÜN’

Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinde yetişen Türkiye resminin iki önemli ressamını bulmuşken hocalarından bahsetmesek olmazdı. Bedri Rahmi daha çok ressam ve şair kimliğiyle tanınır. Eğitimci kişiliği bizim kuşaklarımız tarafından bilinmez. Teoman Südor, Bedri Rahmi’nin eğitimciliğine şu sözlerle dikkat çekiyor: “Bedri Rahmi’nin hocalığı ressamlığından da şairliğinden de önce gelir. Ender bulunan hocalardandı. Ben hayatımda onun gibi ateş verebilen hoca görmedim.”

Gülseren Südor ise “Ressam olabilmek için akademiye girdiğimizde bize ‘ne yaparsanız yapın geçiminizi resimden sağlayın. Hayatınızın her anında resim düşünün. Başka bir iş yapmayın.’ derdi. Arkadaşlarımızın çoğu bunu yaptı.” diyerek ustaların ustası Bedri Rahmi’nin eğitimciliğinin yanı sıra resim sanatına nasıl baktığını da örnekliyor.

‘GÖK, UFUK ÇİZGİSİ VE DENİZ’ HAYATIMIN ÖZETİ

Teoman Südor son sergisi “Sonsuzluk”u sanatseverlerle buluşturdu. Doğa, ışık ve felsefe üzerine yoğunlaştığı eserlerinde dağları, denizleri, bulutları ve gökyüzünü kendi dünyasından yola çıkarak sürrealist bir üslupla yorumluyor. Gök, ufuk çizgisi ve denizin kendi hayatının özeti olduğunu söyleyen Teoman Südor, eserlerindeki izlekler hakkında evrim kuramına vurgu yaparak şunları dile getiriyor: “Denize çok aşığımdır. Denizin altına daldığımda resmimdeki dağlar ve dünya ortaya çıkar. Suyun altında gördüğün her kaya bir dağdır. Ve orada milyonlarca insan ve canlı yaşıyor. Onun için kafamın içi sürrealist çalışıyor.”

Teoman Südor’un “Sonsuzluk” sergisi 28 Nisan’a kadar Galeri Diani’de görülebilir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Beyaz Saray: Suriye'den çekilmekte kararlıyız

SONRAKİ HABER

Seda Sayan: Erdoğan'ı çok seviyorum, Kılıçdaroğlu sanatçı düşmanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa