Sami Parlamentosu Başkanı: İsveç, kültürümüzü yok ediyor
Sami Parlamentosu Başkanı Stefan Mikaelsson, İsveç Hükümetini Samilerin kültürlerini ortadan kaldırmakla suçladı.
Fotoğraf: Murat Kuseyri/Evrensel
Murat KUSEYRİ
Stockholm
Sami Parlamentosu Başkanı Stefan Mikaelsson, İcra Dairesinin Sami bir kadının geleneksel kulübesini yakmasına tepki göstererek İsveç Hükümetini Samilerin kültürlerini ortadan kaldırmakla suçladı.
İsveç’in kuzeyindeki Stentrasket’te yaşayan Anita Gimwall ile kurumlar arasında, Gimwall’ın kulübesi nedeniyle 6 yıldan beri devam eden anlaşmazlık Valiliğin kulübeyi “imha” kararı almasıyla son buldu.
Gimwall’ı polislerle zorla kulübesinden çıkaran İcra Memurları kulübeyi ateşe verdi. 68 yaşındaki Gimwall, kulübenin 1890 yılında dedesinin amcası tarafından inşa edildiğini ve 120 yıl aile tarafından balıkçılık amacıyla kullandığını söylüyordu. Valilik ise kulübenin kaçak yapıldığını iddia ediyordu.
‘SAMİ KÜLTÜRÜNE YÖNELİK BİR SALDIRI’
Gazetemiz Evrensel’e konu hakkında açıklamalarda bulunan Sami Parlamentosu Başkanı Stefan Mikaelsson, Valiliğin kulübeyi yakma kararını Samilerin kültürüne yönelik bir saldırı olarak gördüklerini söyledi.
Umea ilinin 2014 yılında Samilerden dolayı Avrupa’nın Kültür Başkenti olarak ilan edildiğini hatırlatan Mikaelsson, “Birkaç yıl sonra şimdi İsveç Samilerin kültürlerini yok etmeye devam ediyor” diyerek Sami kulübesinin yakılmasına tepki gösterdi.
İsveç Hükümetinin Samilerin kültürlerini desteklediği yolundaki açıklamalarının inandırıcı olmadığını söyleyen Mikaelsson, “Pratikte bunun tersini yapıyor. Kültürümüz adım adım ortadan kaldırılıyor” dedi.
‘TEKELLERİN ÇIKARLARI İÇİN FEDA EDİLİYOR’
İsveç’in hâlâ yerli halkların haklarını güvence altına alan ILO’un 169. maddesini kabul etmemekte direndiğini söyleyen Mikaelsson, “Uluslararası yasalar İsveç’in topraklarımızdaki doğal kaynakları yağmalamasını yasaklıyor. Bu nedenle hükümet haklarımızı güvence altına alacak uluslararası yasaları imzalamayı reddediyor. Tekellerin çıkarları için Sami kültürünü feda ediyor” diyerek İsveç’in haklarını güvence altına alacak sözleşmeleri imzalamamasına tepki gösterdi.
‘SAMİLERİN YARISI IRKÇILIĞA UĞRADI’
Son dönemlerde Samilerin yaşam şartlarında iyileşmeler olduğunu belirten Mikaelsson, “Sağlık hizmetleri ve yaşam koşullarımızda olumlu değişimler olduğunu söylemeliyim. Ama hâlâ pek çok Sami baskılara uğruyor. Geçtiğimiz yıl Sami Parlamentosuna sunulan bir kamuoyu yoklamasının sonuçları Samilerin yarısının ırkçılığa uğradığını gösterdi. İsveç’te Samilere yönelik ırkçılık oldukça güçlü ve kapsamlı. Hükümet bunu engellemek için hiç bir şey yapmıyor” dedi.
1993 yılında kurulan Sami Parlamentosunda değişik Sami partilerini temsil eden 31 milletvekili görev yapıyor. Ancak parlamentonun yetkileri oldukça sınırlı. Alınan kararların hükümet ve Samilerin bağlı olduğu Kültür ve Demokrasi Bakanı tarafından onaylanması gerekiyor.
KENDİ KENDİLERİNİ YÖNETMEK İSTİYORLAR
Mikaelsson, Sami halkının kendi kendini yönetmek istediğini, bunun için de Sami Parlamentosunun yetkilerinin artırılması gerektiğini belirterek, “İsveç hükümetinin bizi yerli halk olarak tanımasını talep ediyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde geçici üye olan İsveç’in başbakanı ve dışişleri bakanı orada barış ve özgürlük için güzel laflar ediyor. İnsan haklarını savunuyor. Onlardan hiç biri bugüne kadar Sami Parlamentosuna gelmedi. Sami halkının meşru ve seçilmiş yöneticileriyle görüşmedi” diyerek İsveç’in çifte standardına tepki gösterdi.
POLİTİKACILARIN TEKELLERLE YAKIN İLİŞKİLERİ VAR
Mikaelsson, Laponya’yı yağmalayan maden tekellerine karşı Sami Parlamentosunun yetkileri olmadığı için gereken direnişi gösteremediğini söyledikten sonra politikacılara şu eleştirileri yöneltti: “Politikacıların tekellerle çok yakın ilişkileri var. İnsan hakları, barış laflarını eden milletvekilleri, siyasi kariyerleri sona erdikten sonra bu şirketlerde çalışmaya başlıyor. Bu tekellerle politikacılar arasındaki iş birliğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.”
İSVEÇ SÖMÜRGECİ TARİHİYLE HESAPLAŞMALI
Samilerin ana talepleri ise İsveç’in bir gerçek komisyonu oluşturarak sömürgeci tarihi ile hesaplaşması. Sami Parlamentosu ve Sami halkının geleceği için iyimser olduğunu söyleyen Mikaelsson, “Mücadeleyle daha fazla mevzi kazanacağız. Ama her şeyden önce tarihte ve günümüzde maruz kaldığımız ırkçılık, baskı, ayrımcılık ve topraklarımızın sömürgeleştirilmesinin oluşturulacak bir gerçek komisyonu tarafından araştırılmasını talep ediyoruz” dedi.