19 Nisan 2018 07:55

Nitelik bahane rekabet şahane

Türkiye ekonomisinin kötüye gidişinin yanı sıra birkaç sene içinde mezun olacak üniversite gençliği için durum nasıl?

Paylaş

Heval Deniz TOSU
İTÜ

Bugünlerde okullarımızda, sıralarımızda en çok yankı bulan konulardan bir tanesi de Türk parasının değer kaybetmesi ve buna karşılık döviz kurlarının yükselmesi. Herkes bu durumun Türkiye ekonomisini kötü etkilediğinden bahsediyor. Peki birkaç yıl sonra mezun olacak olan bizler için tablo nasıl?

NİTELİKLİ BİR ÇOCUK OLURSAN SEN DE BİR GÜN CEO OLABİLİRSİN

Geçmişte üniversite mezunu olmak, geleceğini garanti altına almak, iyi bir geleceğe ilk adım olarak düşünülürdü. Ancak günümüzde ise bu durumun geçerli olmadığını üniversite mezunlarının işsizlik rakamları bizlere gösteriyor. Üstelik işe girenlerin büyük bir bölümü de istediği paralardan başlayamıyor, kıt kanaat geçinmek zorunda kalıyor. Yani yıllarca okuyup meslek sahibi olmak bize iş garantisi vermiyor.

Bizler için durum böyleyken, okullarımızda kariyer kulüpleri son fırsatlar olarak çıkıyor karşımıza. Yeterince nitelikli olabilirsek bir gün bizlerin de CEO olabileceğimizi söylüyorlar. Sertifikalar, kurs programları havalarda uçuşuyor; CV'ler onlarca para verilerek alınmış belgelerle dolduruluyor. Arkadaşlarımız bireysel kurtuluşlarının peşine düşüyor. Kendi sistemle mücadelelerini onun üstesinden gelmek olarak belirliyorlar. Kendilerini nitelikli eleman yapabilmek uğruna yapılıyor bütün bunlar.

ÇIKAR YOL: ALTERNATİF BİR SİSTEM

Peki gerçekten de bu kadar işsiz üniversite mezununun tek sebebi "niteliksiz" olmaları mı? Bunu, içinde yaşadığımız kapitalist sistem söylüyor bizlere. Aslında bu durumun çok daha derin ekonomik temelleri mevcut. Rekabetçi, kar hırsına dayalı bir üretim modeli olan kapitalizm, dünyanın hiçbir yerinde işsizlik sorununu çözememiştir. Bu durum ancak ve ancak dayanışmaya dayalı, kapitalizmin alternatifi olabilecek, ihtiyaçlar doğrultusunda üretim yapılan bir toplumsal düzende çözülebilir.

Geleceksizlik bizlere olduğu gibi toplumun büyük bir kısmına da dayatılmış durumda. Kolin Termik Santrali inşaatında çalışan 2000 işçi bir günde işten çıkartılabilirken onlarca devlet memuru, öğretmen tek bir KHK'yle işsiz kalabiliyor. Bunlar bize gösteriyor ki artık güvenceli bir işte çalışabilmek hayale dönüşmüş durumda.

Geleceksizliğin bu kadar dayatıldığı bugünlerde öğrencilerin 1 Mayıs’ta alanlarda olması hem kendi taleplerini alanlara taşıması açısından hem de sistemin dayattığı bireycilik, rekabetçilik, yalnızlaşma gibi sorunları birlikte, yan yana durarak aşma açısından önemli bir yer tutuyor. O zaman ne duruyoruz, haydi 1 Mayıs'a!

ÖNCEKİ HABER

Ayrışırsak yok oluruz, birleşirsek var oluruz

SONRAKİ HABER

Yukarı tükürsem işsizlik, aşağı tükürsem yine işsizlik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa