Yazar Adil Okay: Tüm kapılar aşka, özgürlüğe ve barışa açılsın
Yazar Adil Okay’ın Asya, Avrupa ve Afrika’da çektiği kapı fotoğraflarından oluşan ‘Şair Kapıları’ isimli sergi 29 Nisan’a kadar Hatay Kitap Fuarı’nda.
Görsel: Evrensel
Halil İMREK
Hatay
Yazar Adil Okay, Hatay Kitap Fuarında “Şair kapıları, kırk şair, kırk fotoğraf” adlı fotoğraf sergisi açtı. Okay, bu projesiyle yaşama, yaşamındaki nesnelere bir anlam yüklüyor, yüklediklerini öykü, şiir ve fotoğraf ile kalıcılaştırıyor. Bir sanat dalı başka bir sanat dalının platosu olmuş. Okay, bu platolar arası ilişkiyi, “Sözler ve İzler”den yola çıkarak önce sergi daha sonra kitap çalışması ile tamamlamış. Sergide yer alan fotoğraflar, Okay’ın üç kıtadan (Afrika, Asya ve Avrupa) çektiği karelerden derlenmiş. Şiirler ise şairler tarafından kapılar için özel olarak yazılmış.
KIRK BİR METAFOR…
Hatay Kitap Fuarında görüştüğümüz yazar Adil Okay, resim sergisi için “Kırk sayısını özellikle seçtim. Kırk bir metafor ülkemizde. Çocuk doğar kırkı çıkar, ölülerin kırkı olur. Hacı Bektaş’ta, farklı inanç gruplarında kırklar meydanı, kırklar kapısı, kırk evliya, kırklar dağı gibi çeşitli nitelemeler var. Onun için etkinliği adını “Kırk şair, kırk fotoğraf” diye koydum” dedi. Okay, çalışmanın özgünlüğü ve zor yanını ise şöyle anlatıyor: “Bu çalışmanın zorluğu şuydu. Şiirler toplama değil. Çektiğimi fotoğrafların altına şiir kitabını açıp veya internete girip bir şairin şirini koymadım. Böyle bir kolay yol seçmedim. Her kapıyı bir şaire yolladım. Kapı fotoğrafını gönderdiğim şairler okuma yaptılar. Ona uygun şiirler yazdılar. Mesele 13 numaralı kapı var. Şair 13 numaralı şiir yazmış. Bunun özgün yanı zor yanı buydu. Bu çalışma sayesinde iki sanat disiplini; “Şiir ve Fotoğraf” buluşmuş oldu. Fotoğraf ve şiir iki sanat dalı birleşerek yeni bir boyut ortaya çıktı. Özgün bir çalışma oldu ve ilgi çekti”
SEZER VE ADA’YA İTHAF ETTİ
Okay, Sennur Sezer ile Ahmet Ada’nın hem birer şiirle sergiye katkı yaptıklarını hem de kendisine moral verdiklerini ve çalışmayı teşvik ettiklerini söyledi. Sergi açıldıktan sonra her iki yazarın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Okay, onun için Antakya’da açtığı sergiyi onlara ithaf ettiğini söyledi.
“Şair Kapıları” ile “Fotoğraf ve Şiir”i buluşturan Okay, aynı zamanda bu çalışmayla barışı ve kardeşliği kadim topraklarda pekiştirmek istemiş. Kapılar ve Şiirler”le birlikte sınırlar, sınıflar, kimlikler, kültürler ve çağlar arasında yolculuğa çıkmaya davet ediyor bizi.
Kapıların örttüğü (veya açtığı): “Korku-sevinç, zafer-yengi, utanç-gönenç, varlık-yokluk, çirkinlik-güzellik, kan ve ter…” bütün bunların insanlığın eseri olduğunun altını çiziyor. Onun için “Kırklar Kapıları”nın insanlığa açılan bir kapı olmasını diliyor. Ve ekliyor: “Tüm kapılar aşka, özgürlüğe ve barışa açılsın.”