Kadroya geçen işçi: İşten atılan arkadaşlarımız için 1 Mayıs’ta olalım

Serpil BERK
Fırat TOPAL
Diyarbakır

Yaklaşan 1 Mayıs öncesi Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Kedkar (emekçi) Kahvesinde ki işçilerle 1 Mayıs taleplerini konuştuk. Taşerondan kadroya geçen işçi, “Kadro alanlar demesin aldık kurtulduk. Her an herkes işten çıkarılabilir. Bunun farkında olalım” diyerek, işten çıkarılan arkadaşları için 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısı yaptı. 

Kedkar Kahvesi sahibi taşerona kadro verileceği vadedilen yasayla Bağlar Belediyesinden çıkarılan taşeron bir işçiye ait. Hal böyle olunca da kahveye gelenler ağırlıklı olarak belediyede çalışan ya da çıkarılan taşeron işçiler oluyor. Kahveye girdiğimizde yalnızca iki masa var, onlar da oyun oynuyor. Bağlar Belediyesinden çıkarılan işçilerle sohbet etmek istediğimizi söyleyince bir masa hemen oyunu bırakıp aralarından biri masada oturan Serhat Süslü’yü gösteriyor. Daha önce de Serhat ile konuşmuştuk. Yüzde 45 engelli raporu olmasına rağmen Bağlar Belediyesinde güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işten çıkarılmış. Serhat’ın herhangi bir sabıkası yok. Adli sicil kaydı dahi yok ama işten çıkarılmış. 8 nüfuslu bir ailenin tek çalışanı, şimdi işsiz. 1 Mayıs’a hangi taleplerle gideceğini sorduğumuzda ise “ İşimizi geri istiyoruz, haklarımızı istiyoruz. Tekrar arkadaşlarımızla çalışmak istiyoruz” diyor.

SESLERİNİ DUYURAMIYORLAR

Söze arkadaşı Uğur giriyor o da belediye çalışanı, arkadaşlarına haksızlık yapıldığını ifade ederek şunları söylüyor: “Arkadaşlarımıza yapılanlardan dolayı sesimizi duyurmaya çalıştık ama  duyuramadık. Sesimizi duyuracak kanalları kapattılar. Arkadaşlarımıza destek olmak istedik ama üzerimize ciddi bir baskı var. Şimdi gidip bir birim amiriyle görüşemem, eskiden böyle değildi çok rahat görüşüyorduk. Sıkıntılarımızı dile getirebiliyorduk. En basitinden bir sıkıntı olduğunda, işçilerle birlikte bir toplantı alıp o durumu çözmenin yollarını arıyorduk. Şu anda böyle bir şey yok, hesabına gelmiyorsa çek git evine diyorlar.” 

Bu durumun nedenini sorduğumuzda Uğur, tekrar söze girerek anlatıyor: “Bunun tek sebebi iktidar, iktidar ülkede ne mahkeme bırakmış, ne savcı bırakmış hiçbir şey bırakmamış. Her şeyi eline almış Meclis dahil. Burada işçilerin işlerine dönme şansı yok. Çünkü belediyeler kayyımın elinde. Şayet seçilmişlerin elinde olmuş olsa bu belediyeler bu gün bu hale gelmezdi. En azından grev yapılırdı, seslerini duyurabilirdi. Şu anda bakıyoruz bütün belediyeler kayyımın. Ses çıkarsan kayyımla karşı karşıya geliyorsun. Onu da kimse göze alamayacak durumda.” 

‘1 MAYIS SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN İYİ BİR FIRSAT’

Uğur, 1 Mayıs için işçi arkadaşlarına seslenmeyi de unutmuyor ve şu çağrıyı yapıyor: “Buradan diğer bütün işçi arkadaşlarıma önümüzde 1 Mayıs var. Sesimizi duyurmak için çok iyi fırsat. Çıkarılan arkadaşlarımız için hem işe dönmeleri için hem de hakları için sesimizi çıkaralım. Kadro alanlar demesin aldık kurtulduk. Her an herkes işten çıkarılabilir. Biz biliyoruz yarın öbür gün bizim de başımıza gelecek. Bunun farkında olalım.” 

Daha sonra masaya gelen 50 yaşındaki belediye çalışanı Şükrü amca ise henüz iş üniforması üzerinde yeni işten geliyor. 1 Mayıs’a gidip gitmeyeceğini soruyoruz. Şükrü amca, 1 Mayıs’a gitmeyeceğini söylüyor. Nedenini sorduğumuzda ise işten çıkarılan arkadaşları işlerine geri dönmediği müddetçe 1 Mayıs kutlamayacağını söylüyor. Şükrü amca, “Suç bizde, arkadaşlarımız işten çıkarıldığında  bütün işçiler iş bıraksaydık. Bu kadar kolay olmazdı. Bizi çıkarmadıkları için seviniyoruz, arkadaşlarımızı çıkardıkları için üzülüyoruz. Arkadaşlarım işlerine geri dönsün başka bir şey istemiyoruz. Arkadaşlarım işe dönene kadar işçi bayramına gelmeyeceğim” diye sözlerini bitiriyor.