Yargı, işkencenin ‘şaka’ olmadığını 6 yıl sonra kabul etti
Zorunlu askerlik yaptığı 2012’de kalorifer peteklerine kelepçelenerek şiddete maruz kalan Er Sinan Işık’ın iddianamesi 6 yıl sonra hazırlandı.
Fotoğraf: Pixabay
Ahmet KANBAL
İstanbul Kasımpaşa Askeri Hastanesi Emniyet Hizmet Birlik Komutanlığında zorunlu askerlik yaptığı 2012 yılında Deniz Onbaşı İbrahim Halil Deniz tarafından bir haftada 3 defa hastanenin bodrum katında kalorifer demirine kelepçelenerek şiddete maruz kalan Er Sinan Işık’ın verdiği hukuk mücadelesi sonucu 6 yıl sonra iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Emin Aydinç tarafından hazırlanan iddianamede Işık’ın üstü olan Onbaşı Deniz’in “işkence yapma” suçlamasıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Olayın anlatıldığı iddianamede gördüğü şiddet nedeniyle GATA Haydarpaşa Askeri Eğitim Hastanesi, Işık’ın ameliyat edildiğini ve ameliyat sırasında dalağının alındığına ve askerliğe elverişsiz hale gelip terhis edildiğine yer verildi.
‘ŞAKA’ DEYİP YARGILAMAYA GEREK GÖRMEDİLER
Terhis edilen Işık, Deniz hakkında suç duyurusunda bulundu. Askeri savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan Deniz, darp için, “Sadece bir şakadan ibaretti” savunmasında bulundu. Yapılan soruşturmanın ardından askeri savcılık, “Kelepçeleme olayının bir şakadan ibaret olduğu, darbelerin omuz bölgesine yönelik olması ve anılan olayın dalak parçalanmasına sebep olamayacağı” iddiasıyla “Kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. Karara karşı yapılan itiraz da Askeri Mahkeme tarafından reddedildi.
Işık daha sonra Milli Savunma Bakanlığı aleyhine tam yargı davası açtı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararıyla dava konusu olayda davalı idarenin tazmin sorumluluğunu doğuracak bir durumun söz konusu olmadığını iddia ederek davayı reddetti. Işık’ın karar düzeltme talebi de daha sonra aynı gerekçelerle reddedildi.
Şikayetinden vazgeçmeyen Işık, bu defa avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurdu. AYM, incelemesinin ardından dosyayla ilgili, “Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan kötü muamele yasağı kapsamında devletin etkili soruşturma yapma yükümlülüğünün ihlal edildiği” yönünde karar verdi. AYM dosyanın yeniden soruşturulmasını istedi.
AYM’YE RAĞMEN İLLİYET BAĞI KURAMADILAR
Ancak dosyanın yeniden gönderildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adli tıp kurumunun (ATK) Işık’ın dalağının parçalanmasının darp olayıyla illiyet bağını kurmak için yeteri delil olmadığı savunmasını gerekçe göstererek, bir kez daha “Kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi.
6 YIL SONRA ‘İŞKENCE’ DENİLDİ
Karar üzerine Işık, Avukatı Nezahat Paşa aracılığıyla bir kez daha karara itiraz etti. Yapılan itirazı değerlendiren İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği, “İddiaların mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden” ifadesine yer vererek, “Kovuşturmaya yer olmadığı” yönündeki kararı kaldırdı. Mahkeme kararının ardından dosyanın gönderildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Emin Aydinç tarafından hazırlanan iddianamede Onbaşı Deniz’in “işkence yapma” suçlamasıyla 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
MAHKEMENİN KABUL ETMESİNİ BEKLİYOR
Hazırlanan iddianame İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, dosyaya Askeri Ceza Mahkemesinin bakma yükümlülüğü olduğu, ancak askeri mahkemelerin kaldırılmış olması nedeniyle dosyaya kanun gereğince birden fazla ağır ceza mahkemesinin olduğu yerlerde 1 numaralı Ağır Ceza Mahkemelerinin bakma yetkisi olduğunu belirterek, iddianameyi İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Işık ve avukatı şimdi de iddianamenin İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesini bekliyor. (İstanbul/MA)