24 Nisan 2018 23:10

‘Bırak sokakları çöp götürsün sen alana çık’

Maltepe Belediyesi işçileri 1 Mayıs’ta çöp toplarken değil, taleplerini haykırırken görülecek.

(Arşiv) | Fotoğraf: Maltepe Belediyesi Basın Bülteni

Paylaş

Uğur ZENGİN
Fatih TORUN
İstanbul

Maltepe’nin ev sahipliği yapacağı İstanbul 1 Mayısı’na, Maltepe Belediyesi bünyesinde çalışan 1400’den fazla işçi katılacak. Yıllardır kadro ve sendikalaşma mücadelesi veren Maltepeli işçilerin henüz birkaç gün önce aldıkları yüzde 18.2 oranındaki zam, bugün en çok kullandıkları iki kelimenin sonucu: Birlik ve beraberlik.

Belediye şirketlerine geçişi olumlu ama yetersiz gören işçiler, hükümetin söz konusu geçişi ‘kadro’ olarak pazarlamasına tepkili. Ama tepki bununla sınırlı değil. İlan edilen 24 Haziran erken seçimleri ve bitmek bilmeyen OHAL, geçim sıkıntısı, eğitim ve sağlık politikaları, işsizlik, çocukların geleceksizliği… Maltepe Belediyesi işçileri, Maltepe’de bu kez sokakları süpürürken, çöpleri toplarken ya da belediye parkında değil, 1 Mayıs alanında taleplerini haykırırken görülecek.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Maltepe Etkinlik Alanında yapılacak olan İstanbul 1 Mayısı’na Maltepe Belediyesinde çalışan binin üzerinde işçi katılacak. Hayatında ilk kez 1 Mayıs’a katılacak, farklı partilere oy verse de Maltepe’de aynı kortejde yürüyecek çok sayıda işçi var.

‘ALLAH’A ŞÜKÜRLER OLSUN...’

Daha önce hayatında hiç 1 Mayıs’a katılmamış bir belediye işçisiyle konuşuyoruz:

Bu sene katılacak mısın?

Vallahi bilmiyorum ki katılır mıyım katılmaz mıyım? Nasip olursa bu sene katılırım.

Katılırsan niye katılırsın? Ne derdin, sıkıntın var?

Valla şu an Allah’a şükürler olsun hiçbir derdimiz yok.

O zaman ücretler süper diyorsun, örneğin ev alabiliyorsun, istediğini alabiliyorsun…

İnşallah düzelecek yani. Bu ay biraz zam aldık. Daha önce düşüktü. Geçim sıkıntısı illaki yaşıyorduk. 4 tane çocuk var. Ev kira.

Başka ne istiyorsun?

Bu sene yürürsek, verilmeyen haklarımız için yürüyeceğiz. Mesela hafta sonu çalışıyoruz. Fazla mesai istiyoruz. Maaşların biraz daha düzelmesi…

1 Mayıs’ı nasıl görüyorsun?

Daha önce olaylı olduğu için soğuk bakıyordum.

Şimdi Maltepe’de. DİSK çağrı yaptı, sen de sendikalısın.

Daha önce hiç gitmedim. Kendimizi ifade etmek için, birlik beraberlik için.

Niye önemli birlik beraberlik?

Tek kişi bir şey yapamaz. Birlik olduğumuz zaman her şeyin üstesinden geliriz. İşten de alacağımız haklardan da geliriz.

Ülkenin gündemini nasıl değerlendiriyorsun?

Hiç anlamadığım bir konu. Büyükler hep birbiriyle konuşuyor. Bize bir şey soran yok. Halkı bir şey sayan yok. Örgütlendiğimiz için zam aldık.

‘YALAN’

Bir başka işçiyle konuşuyoruz. “Refahtan geldiğimiz için” deyince anlıyorum ki oyunu AKP’ye vermiş ve vermeye devam etmeyi düşünüyor. “Ekonomi kötü gidiyor” diyoruz, “yok yalan” diyor. “İşsizlik peki?​” “O da yalan. Parayı beğenmiyorlar” diyor, “Ben rahatım hiç sıkıntım yok.” Hemen yan sandalyedeki işçiye soruyorum “Sen memnun musun gidişten?​”, “Memnun değilim” diyor, “İşsizlik var. Adalet yok, haksızlık çok var. Ayrımcılık çok yapılıyor. 2 bin 400 lira maaş alıyorum. Geçinemiyorsun. 1000 lira kira veriyorum. Başa baş gidiyor. Cepte bir şey kalmıyor, birikim yok. Nasıl yapacaksın ki?​”

İLK 1 MAYIS

Bir başka işçi 18 yıldır belediyede çalışıyor. Sendikaya yeni üye olmuş. Daha önce hiç 1 Mayıs’a gitmemiş. İki sebebi var: “Belediye Başkanına söz verdim ve Türkiyemizin gençliği ve çocukları için daha çok…”, “Temizce, kargaşaya yol açmadan 1 Mayıs’ı kutlamak istiyoruz” diyor. Sendikalı-sendikasız ve kadrolu-taşeron ayrımını şöyle anlatıyor:
“18 senedir mesai yüzü görmüyordum. Şimdi (Sendikalı olduktan sonra) mesaileri alıyoruz. Benim ağabeyim Büyükşehir’den emekli oldu, 3 bin 900 lira emekli maaşı alıyor. Benim normal maaşım o kadar etmiyor. Burada ayda 4 dört mesai veriliyor. Bu zammın da üstüne çıkılması lazım. Kadrolu adamın 3 bin 500’den fazla maaş alması lazım.”

PARALI KÖLEYDİK…

“Sendikadan önce ABD’deki zenciler var ya onun gibi paralı köleydik” diyor bir başka işçi, “Şimdi inşallah bir şeyler düzelecek. En kötü işi biz yapıyoruz. Tabii ki ekmek için. Sosyal yaşantımızın güzel olması için belli şeylerin daha iyi olması gerekiyor” dedi. Sosyal hayatını öğrenmek için, “Dışarıya çıkabiliyor musun?​” diye sorunca “Hep dışarıdayız. Çalışıyoruz” diyor. Gezemiyor, bir yerde çay içmek lüks oluyor. “Sonuçta bizim bayramımız” diyor, 1 Mayıs’a gitme sebeplerinden biri bu.

‘1 MAYIS HAK ALMA BAYRAMIDIR’

“Örgütlülük her zaman iyidir. Hak örgütlenme ile alınır” cümlelerini daha yaşlı ve politik bir işçi kuruyor: “Türkiye’de baskı ortamı var. İşçi istediğini haykıramıyor. Sokağa çıkamıyor. İstediğini alamıyor. OHAL olduğu için kısıtlama var. 1 Mayıs’ı öyle anlıyorum ben, hak alma bayramıdır.”

OHAL’in sana ne zararı var?

Serbestçe bir şey yapmak istiyorsun yapamıyorsun. Gösterileri yasaklıyor. OHAL bahanesiyle insanlar kısıtlanıyor. OHAL’in kaldırılması şart. Demokratik bir ülkede OHAL sürdürülemez.

Başka talepler ne?

Yakacak paraları, çocuk paraları var, bayramlarda hakkımızı alamıyoruz. İşçinin birçok talebi var. 6 senedir buradayım. 30 yıldır işçiyim ama sosyal hayatımız yok. Ben çocuğumu götürüp gezdiremiyorum, istediğim gibi giyinemiyorum.  Mesela sen 1 Mayıs diyorsun, 1 Mayıs’ta işe çıkacak arkadaşlar var.

Belediye şirketine geçişi soruyorum, “Buna kadroya geçtik denemez. Bu bir başlangıç. Ama birlik beraberlikle ileride daha güzel şeyler olacak” diyor.

‘TÜRKİYE TEK ADAMLIĞA DOĞRU GİDİYOR’

Seçimlerde “Demokrasiden yana oyumu kullanacağım” diyor. “Seçimde işçilerin yapacağı iş, demokrasiden, çoğulculuktan, işçi ve insan haklarından yana insanları desteklemek. Burada birleşmek  lazım. Türkiye tek adamlığa doğru gidiyor. Emekten, demokrasiden yana güçler bir olmalı. Ülkenin gidişi onu gösteriyor. Ülkenin kaynakları, varlıkları peşkeş çekiliyor. Bu açık. Biz şimdiye kadar burada sendikayı ağzımıza alamıyorduk. Konuşamıyorduk. Burada bazı şeyler verildiyse bu işçilerin birlik beraberliğinden doğmuştur. Sendikalı olmamız değiştirdi çoğu şeyi. En azından birbirimize sahip çıktık. Umarım daha da iyi olacak.”

GERÇEK KADRO VE OHAL’İN KALDIRILMASI

Başka başka işçiler 1 Mayıs’a ilişkin şu cümleleri kuruyor:

- Sloganımız ‘Sokakları çöp götürsün alana çık.’ Talebimiz gerçek bir kadro. İkincisi, OHAL’in kaldırılması. Cumhurbaşkanı OHAL’in kimler için uzatıldığını ortaya koydu. Aslında patronlar için uzatıldığını, onlardan desteğin alınması gerektiğini söyledi. Grevlerin neden yasaklandığını söyledi. İnsanca yaşayabilecek ücret…

- Dayanışma, birlik beraberlik için 1 Mayıs’a gideceğiz. 1 Mayıs’a gitmezsek nereye gideceğiz? İnsan olduğu yerde durursa bir şey olmaz. Ülkede ne olumlu gidiyor? İşsizlik var. Ekonomi çok kötü. Bunlar olmadı mı hepimiz için sorun teşkil eder. En önemli şey insanın evine ekmek götürmesi. Her şey göz önünde. 24 Haziran’da umarım iyi şeyler olur. Onun coşkusuyla 1 Mayıs’ta haykıracağız. Birlik beraberlikle , herkes bana ne dedi mi olmaz. O yüzden alanlarda olacağız.

- Çocuğumu düşünüyorum. Bizden geçti artık ama 2 çocuğum var onların geleceği çok önemli. Koskoca Kartal’da 2 tane Anadolu Lisesi olmaz, Maltepe’de bir tek Kadir Has Anadolu Lisesi olmaz yani. Neden eğitime bu kadar müdahale ediyorsun? Bir tek isteğim var, demokrasinin gelmesi.

- 1 Mayıs’a belediye olarak bütün işçi emekçiler miting alanına yürüyecek. Yıllardır yıkılmaz bir duvar vardı yıkıldı.

‘80’DEN SONRA EN KİTLESEL 1 MAYIS OLACAK

Maltepe Belediyesinde çalışan işyeri temsilcileri ise Evrensel’e şöyle konuştu:

DİSK/Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Nevzat Karataş: Maltepe’de hemen hemen bütün işçiler sendikamızda örgütlü. Eğitimlerimizi verdik, birim toplantılarımızı yaptık. Maltepe Belediyesi işçilerinin katılımı çok yoğun olacak. 1 Mayıs Tertip Komitesinde olan biri olarak da tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, emek dostlarını 1 Mayıs’a çağırıyoruz. Bana göre 1980’den sonra en kitlesel 1 Mayıs olacağını düşünüyorum. Tüm işçilere kadro dediler, belediye şirketine aynı ücretlerle aktarım yapıldı. Hastanelerdeki işçiler için de böyle. Yaklaşık 400 bin insan ekmeğinden edildi. Kadro talebimizi 1 Mayıs’ta da haykıracağız. Eşit işe eşit ücret talebimiz devam edecek. Toplu iş sözleşmesi konusunda taleplerimiz ve mücadelemiz devam edecek.

HER YER TAKSİM, HER YER 1 MAYIS OLABİLMELİ

Nihat Çiçek (Altaş İşçi Temsilcisi): 3-3,5 senedir sendikal mücadele veriyorduk Altaş’ta. 4+4 zam üzerinden konuşuyorlardı. Eylem yaptık. İşçilerin iradesi görüldü. Yüzde 18 zam aldık. İşçi arkadaşlarımızın özgüveni geldi. Düne kadar yanındaki arkadaşına güvenmeyen işçi artık güvenir boyutta. 1 Mayıs bu sene önemli. Şu yanılgı vardı işçilerde, ‘1 Mayıs kimin? Komünistlerin, devrimcilerin...’ Aslında işçilerin bayramı 1 Mayıs. Tüm işçiler katılmalı. Son 1 Mayıslara baktığımızda medyada kamuoyuna göstermelik olarak Taksim’i diretiyor olmak, 1 Mayıs’ta teröristlerin girdiği algısı yansıtılması içi boşaltılan bir 1 Mayıs anlamına gelmeye başlamıştı. Bizim için her yer Taksim, her yer 1 Mayıs olabilmeli. Biz kitlesel olarak ailelerimizle birlikte katılacağız. 8 saatlik iş günü, insanca hakça bir düzen, yaşayabileceğimiz bir ücret.

Behice Yücetaş (Bina İçi İşçi Temsilcisi): Biz belediye bünyesindeki şirkette çalışmaya devam ediyoruz. Gerçek bir kadro için mücadele ediyoruz.

Gökhan Doğan (Yol Bakım Birimi İşçi Temsilcisi): İstediklerimiz çok basit: Yaptığımız işin karşılığı... Adaletli bir iş istiyoruz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Taksim’e bu sene de izin çıkmamasına da çok üzgünüz.

‘SEÇİM ÖNCESİ ÇOK ÖNEMLİ’

Umut Karslı (Destek Hizmetleri İşçi Temsilcisi): Taleplerimizi yükseltmek için gideceğiz. Kadro tam bir kıyıma dönüştü. Gerçek kadro talebimizi yineleyeceğiz. Bize verilen kadro değil, tam bir düzmece. Türlü bahanelerle işten atılan arkadaşlarımız için alanları dolduracağız. Güçlü katılmamız lazım çünkü önümüzde seçim süreci var. Bu bizim için prova olacak. Ne kadar güçlü ve kitlesel olursa o kadar iyi olacak.

1 MAYIS ALANINDA GÖREVLİ İŞÇİLER DE VAR

İstanbul’da Maltepe Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirilecek miting öncesi ve sonrası yine belediye işçileri görevli olacak. Günlük çöpleri alması için nöbetçi işçiler bırakılacak. Kalan işçilerin ise büyük bölümü 1 Mayıs alanında yer alacak.

TALEPLER

- Gerçek bir kadro

- OHAL’in kaldırılması

- Yaşanabilir bir ücret

- Demokratik hakların sağlanması

ÖNCEKİ HABER

Mehmet Güreli’nin sergisi düşlerde yeniden yaratılan bir kasaba

SONRAKİ HABER

‘Kadınları işten atarak evde köle yapmak istiyorlar’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa