Ahmet Faruk Ünsal: Referandumda bile susmuş biri ortak aday olamaz
AKP Eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, 24 Haziran'da yapılacak erken seçimde aday tartışmalarına ilişkin Evrensel'e konuştu.
Fotoğraf: Can Erok/DHA
Meltem AKYOL
İstanbul
Türkiye iki ay sonra baskın seçime gidiyor. Tartışmalar, gelişmeler, her şey baş döndürücü bir hızla yaşanıyor. Bir yandan seçim kararına rağmen daha hazır olmayan uyum yasaları çıkıyor, bir yandan muhalefetin ittifak trafiği devam ediyor. Hızlı akan gündemin içerisinde son iki günün en yoğun sorulan sorusu ise 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olup olmayacağı oldu. Gül, AKP-MHP ittifakının adayı Erdoğan’a alternatif olabilir mi? Bu tartışmalar devam ederken gelen Davutoğlu-Gül ardından Erdoğan-Arınç görüşmesi ne anlama geliyor?
AKP Eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, Evrensel'e yaptığı değerlendirmede, bu sorulara yanıt verdi. “16 Nisan referandumu gibi kritik bir dönemeçte bile fikrini açıklamayan Gül’ün alternatif olamayacağını” söyleyen Faruk Ünsal, Gül tartışmasının Erdoğan’ın işini geldiğini düşünüyor. Ekonomi ve dış politikada yıkıntının kapıda olduğuna, AKP seçmeninin de bunu gördüğüne vurgu yapan Ünsal, “Bir kötüyü bertaraf etmek için başka bir kötüyü kullanmak ya da böyle bir açmaz içerisinde olduğumuzu düşünmek son derece hatalı. Türkiye bu açmazı çok rahat aşabilecek, bu çıkmaz sokaktan rahat bir şekilde çıkacak alternatifler üretir” dedi.
İŞLER KÖTÜ, YIKIM KAPIDA...
AKP döneminde seçimlerin de tartışmalı hale geldiğini söyleyen Ünsal, 2014'te Mansur Yavaş'ın aday olduğu Ankara seçimi ve 16 Nisan referandumunu örnek verdi. “Ve işte baskın seçim, onun da daha yasası hazırlanmadı. Seçim kararı alındıktan sonra yasa çıkmaz, önce yasa çıkar, sonra kararı alınır” diyen Ünsal, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin bu gerekçeyle Türkiye’ye seçimi ertelemesi çağrısı yaptığını hatırlattı.
Ünsal, “Çok özel bir bilgi ya da yüksek bir analizle bunu söylüyor değilim. Ekonomi çok kötü, Suriye’de işler kötüye gidiyor. Yıkım kapıda bekliyor... Bunu Tayyip Erdoğan, kararı açıklarken itiraf etti. O kadar kötü ki bir an önce erken seçim yapmak istiyorlar. O yüzden bu erken seçim değil, baskın seçimdir” diye konuştu.
GÜL, ERDOĞAN’I YA ONAYLADI YA DA SUSTU
Muhalefet cephesindeki ‘ortak aday’ tartışmaları ve Abdullah Gül’le ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ünsal, şunları söyledi: “Abdullah Gül’ün cumhuriyet tarihinin en kritik oylaması olan 16 Nisan referandumunda ne düşündüğünü bilmiyoruz. Hiçbir konuda, hiçbir tavrını ortaya koymuş biri değil. En son çıkan KHK ile bir muğlak ifadeden bahsetti, herkes Abdullah Gül konuştu, fikirlerini beyan etti dedi, o da çıktı dedi ki ‘Arkadaşlarım muğlak bir ifade kullanmışlar, bunu netleştirsinler, ben aslında bunu KHK’leri savunmak için yaptım’. Şimdi Erdoğan’ın karşısında Gül’ün adı konuşuluyor. Ama yani Gül’ün demokrasi açısından defosu Tayyip Erdoğan’ın defosundan daha az değil. Hiçbir konuda fikrini ifade etmemiştir, hiçbir konuda tavır koymamıştır. Başkanlık referandumunda bile fikrini ifade etmekten çekinmiş bir kimseden bahsediyoruz...”
Gül’ün, iktidar aygıtının bir parçası olduğu dönem Erdoğan’ın ortağı olduğunu, iktidar aygıtının bir parçası olmadığı dönem de susarak yapılanların onaylayıcısı olduğunu belirten Ünsal, “Bir kötüyü bertaraf etmek için başka bir kötüyü kullanmak ya da böyle bir açmaz içerisinde olduğumuzu düşünmek son derece hatalı. Türkiye bu açmazı çok rahat aşabilecek, bu çıkmaz sokaktan rahat bir şekilde çıkacak alternatifler üretir, bundan hiçbir kuşku duymuyorum” dedi.
ERDOĞAN DA GÜL’Ü İSTER
Faruk Ünsal, Davutoğlu-Gül görüşmesini ise şöyle yorumladı: “Davutoğlu, Gül’ü aday olmamaya ikna edilmek için gönderildi. Ama ben Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam, rakip olarak Abdullah Gül’ü isterdim. Çünkü Abdullah Bey miting alanlarına, halkın huzuruna çıktığı zaman ne diyebilir? Yapılan işe kötü diyecekse, o kötülüğü yapanlardan ya da onaylayanlardan biri zaten. Dolayısıyla Erdoğan’ın en rahat yenebileceği aday olarak Abdullah Gül’ü gördüğü kanaatindeyim.”
Faruk Ünsal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’ya sık sık “Karşıma çık, aday ol” çağrısının, meydanlarda mezhep konusunu bir siyasi argüman olarak kullanmaya devam edeceğinin göstergesi olduğunu söyledi. Ünsal, “Muhtemelen bu argümanı kullanarak Kemal Bey’e karşı rahat bir seçim yürüteceğini düşünüyor olabilir” diye konuştu.
ARINÇ SUSKUN KALMAYA İKNA EDİLDİ
Ünsal’ın Bülent Arınç-Erdoğan görüşmesiyle ilgili değerlendirmesi ise şöyle: “Bülent Bey’in muhafazakar seçmen üzerinde kısmen bir itibarı var. Arınç da başkanlık referandumunda suskun olanlardan biriydi, ama onun yakın çevresine ‘hayır’ telkin ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla Arınç’ın bu süreçte en azından suskun kalması için ikna edildiğini düşünüyorum. Kaldı ki Bülent Arınç’ın da damadı bakımından hür iradesini beyan edecek durumda olduğunu düşünmüyorum. Zaten bundan dolayı ne referandumda hayırı açıkça ifade edebildi, ne de bu süreçte itiraz ettiği şeyi kamuoyuna açık olarak söyleyebildi.”
HDP SEÇMENİ HESABA KATILMALI
Faruk Ünsal, ilk turda ortak adayın doğru bir tercih olmayacağını, muhalefet partilerinin ilk tura kendi adayları ile gitmesi gerektiğini düşünüyor: “Zaten ikinci tur için bir ortaklaşmayı sistem de öngörmüş. Burada birinci adayın Erdoğan olduğunu ve seçimin birinci turda bitmediğini varsayarsak -ki bence bitmeyecek- ikinci tura kalacak adayın, hangi partiden olursa olsun AKP-MHP-BBP blokunun dışında kalan seçmenden oy alabilecek niteliğe sahip olması gerekiyor. Siyasi partiler bu nitelikteki adaylarını meydana sürerlerse iktidar blokunun karşısında ortaklaşmak çok kolay olur.”
Ünsal, ikinci tur için ise HDP seçmeninin tutumunun önemine dikkat çekerek, aday belirlerken buna dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor: “AKP, HDP’yi kriminalize etti. Hem seçilmiş belediye başkanlarını, milletvekillerini içeriye attırmak suretiyle hem de ‘HDP’yi sandığa gömün’ talimatıyla kendi seçmeni nazarında açık bir husumet tavrı çiziyor. HDP seçmeni evet, AKP’nin bu düşmanlaştırmasından dolayı son derece öfkeli. Ama HDP seçmenini tatmin edecek ikinci tur adayı olmazsa o seçimi kritiğe sokabilir. Bu yüzden ikinci tura çıkmayı düşünen adayların HDP seçmenine karşı, hem politikalarını hem söylemini ve ilişkilerini bunu hesaba katarak yapmaları çok çok önemli.”
AKP SEÇMENİ EKONOMİK DURUMU DİKKATE ALACAK
AKP’ye oy verenlerin Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu gördüğünü ifade eden Ünsal, şunları söyledi: “Erdoğan’ın hiç değişmeyecek, fanatik diyebileceğimiz tarzda peşinden giden bir kitlesi var. Onun dışındaki AKP seçmeni rasyonal değerlendirmeler yapacaktır, ekonomiyi ve Suriye meselesini, Türkiye’nin uluslararası sistem içerisindeki hatalarından dolayı tartışmalı hale gelen performansını dikkate alacaktır diye düşünüyorum. Bakın Türkiye mazotta, gübrede diğer tüketim maddelerinde dünyanın en pahalı mal ve hizmet satan ülkesi. Bu koşullarda neredeyse karaya oturmuş bir ekonominin, seçimden sonra kazanması halinde çok ağır vergiler ve zamlarla tekrar yüzdürülebileceğini düşünüyor AKP. Ama seçmen bu ekonomik hadiseyi dikkate alır.”