TV10 çalışanları, 82 haftadır sürdürdükleri eylemi sonlandırdı
KHK ile kapatılan TV10'un çalışanları, televizyonlarının açılması için 82 haftadır sürdürdükleri eylemi noktaladı.
Fotoğraf: Evrensel
Kanun hükmünde kararname ile kapatılan TV10'un çalışanlarının 82 haftadır kanallarını geri almak için Galatasaray Meydanı’nda sürdürdükleri eylem sona erdi. TV10 çalışanlarından Turabi Kişin yaptığı açıklamada, “Gazete binalarının bombalandığı, gazetecilerin ensesinden vurulduğu bir geçmişi geride bıraktı özgür basın. İnanıyoruz ki bu karanlık günleri de geride bırakacaktır. Su akıp yatağını bulacaktır. Biz Alevi gazeteciler de bu yatağın içinde üzerimize düşen rolü oynayacağız” dedi.
KHK ile kapatılıp 7 Ekim’de satışa çıkarılan TV10’un 82 haftadır sesini duyurmak için sürdürdüğü eylemde, “Alevilerin sesi susturulamaz” pankartı açılarak “Özgür basın susturulamaz” sloganı atıldı. Eylem sonunda lokma dağıtıldı. TV10 çalışanları adına yapılan basın açıklamasını Turabi Kişin okudu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK’ler ile çok sayıda radyo, televizyon ve gazete, ajans, internet sitesinin kapatıldığını hatırlatan Kişin, “Alevi toplumunun, toplumsal dayanışmanın en iyi örneklerinden biri olan lokma kültürüyle kurduğu TV10 da bu saldırı dalgasından nasibini aldı. 28 Eylül 2016 tarihinde ekranı karartılan, 4 Ekim 2016 tarihinde kapısına mühür vurulan ve 23 Şubat 2017'de de malları TMSF eliyle yandaşlara peşkeş çekilen Alevilerin Sesi TV10'la sadece Türkiye'de değil Ortadoğu'da da demokrasi damarının en etkili kesimi nefessiz bırakılmaya çalışıldı. Tüm başvuru ve girişimlerimize rağmen, şu ana kadar hangi gerekçeyle kapatıldığımıza dari bir şey öğrenemedik. Avukatlarımızın başvurularına rağmen bize bildirilen resmi bir evrak olmadığı gibi işleyen bir hukuki süreç de yok. Hiçbir mahkeme sorumluluğu üstlenmiyor” dedi.
‘MURAT ETTİĞİMİZİ ÖNEMLİ ORANDA BAŞARDIK’
TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, Yayın Kurulu Üyesi Velihaydar Güleç ile Kameraman Kemal Demir’in asılsız iddialarla gözaltına alınıp sonra tutuklandıklarını anımsatan Kişin, üzerinden 6 ay geçmesine rağmen henüz iddianamenin hazırlanmadığına da dikkat çekti. Kişin, 82 hafta önce başlatılan eylemi sonlandırma kararı aldıklarını ifade ederek şöyle devam etti: Biz Alevi gazeteciler olarak düşünce ve ifade özgürlüğüne, toplumun haber alma hakkına dönük bu haksız uygulamaya sessiz kalmanın doğru olmayacağını düşündük. İsterdik ki kapatılan diğer radyo, televizyon, gazete, internet siteleri ve ajanslar hatta basın sendika ve örgütleri de yanımızda yer alıp bu mücadeleyi yürütebilseydi. Bizler bu meydanda 82 haftadır o meslektaşlarımız adına da söz söylüyoruz. Bu meydanda sözümüzü söylemek istedik. Belki televizyonumuzu geri alamadık ama kötü olan, yanlış olan, haksız olan birçok şeyi bu meydanda deşifre ettik. Bizi yalnız bırakmayan Alevi toplumu ve örgütleri ülkenin gidişatına dair bu meydanda sözünü söyledi. Sivil toplum örgütleri, basın örgütleri, çevreciler, Cumartesi Anneleri, siyasi partiler ve tek tek bireyler de bu meydanda sözünü söyledi. Bir haksızlığa dikkat çekmek, Alevi toplumunun sesinin kısılamayacağını haykırmak, basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların son bulmasını istemek için bu meydanda olduk. Bu eylemle murat ettiğimizi önemli oranda başardığımıza inanıyoruz. Gazete binalarının bombalandığı, gazetecilerin ensesinden vurulduğu bir geçmişi geride bıraktı özgür basın. İnanıyoruz ki bu karanlık günleri de geride bırakacaktır. Su akıp yatağını bulacaktır. Biz Alevi gazeteciler de bu yatağın içinde üzerimize düşen rolü oynayacağız” (İstanbul/EVRENSEL)