30 Nisan 2018 11:34
/
Güncelleme: 10:39

Demirtaş ve Önder’e 'örgüt propagandası'ndan ceza istemi

Cansu PİŞKİN
İstanbul

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla yargılandıkları davanın altıncı duruşmasında savcının esas hakkındaki mütalaasından önce kendilerine söz verilmeyen avukatlar salondan çıkarıldı. Avukatların çıkarılmasına tepki gösteren izleyiciler de salondan çıkınca mütalaasını boş salona okuyan savcı, Demirtaş ve Önder’in “örgüt propagandasından” beşer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Bir sonraki duruşma 8 Haziran’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görülecek.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e 17 Mart 2013’te  İstanbul Zeytinburnu’nda gerçekleşen Newroz kutlamaları sırasında yaptıkları konuşma sebebiyle "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılan davanın altıncı duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonlarında görüldü. Duruşmaya raporlu olduğu için katılmayan Selahattin Demirtaş, SEGBİS ile savunma yapmayı reddetti. Sırrı Süreyya Önder’in hazır bulunduğu duruşmaya 100’e yakın avukat katıldı. HDP Milletvekilleri Ziya Pir, Erol Dora, Lezgin Botan, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Celal Doğan, Garo Paylan, Ali Atalan, HDP MYK üyeleri Çilem Küçükkeleş, Ali Kenanoğlu, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beyza Üstün, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, İsveç Milletvekili Yılmaz Kerimo, Almanya Milletvekili Hakan Taş, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, İsviçre Konsolosluğu temsilcileri, İngiltere merkezli Widows for Peace Through Democracy örgütünden Avukat Margaret Owen ve Sanatçı Ferhat Tunç duruşmayı izleyen isimler arasındaydı. Müvekkili Demirtaş’ın 3 günlük sağlık raporu olduğunu söyleyen Avukat Fırat Epözdemir ile Avukat Veysi Eski, Demirtaş'ın savunmasının bir sonraki celse alınmasını talep etti.

‘SİYASİ MÜDAHALE DAVASI’

Usule ve esasa dair beyanlarda bulunan HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, avukatlara ayrılan bölümde jandarmaların oturmasına tepki göstererek “Bizi burada kim yargılıyor? Kolluk, jandarma bu şekilde muhatap olabilir mi” diye sordu. Önceki duruşmada mahkeme heyeti tarafından savunmasına müdahale edildiğini ve bunun üzerine “Buyrun siz devam edin” dediğini hatırlatan Önder sözlerinin duruşma tutanağına “Savunmam bundan ibarettir” şeklinde geçtiğini söyledi. Yargılamayı “Siyasi müdahale davası” olarak değerlendiren Önder, “Bu kurt bu kuzuyu yiyecek diyorlar. Bu siyasi müdahale davasıdır. Günde 5 vakit namaz kılıp, 10 vakit küfreden siyasi iradece tasfiye edilmek isteniyoruz diyoruz. Adam bize söverken Cumhurbaşkanı oluyor biz onu parti başkanı olarak eleştirdiğimizde Cumhurbaşkanına hakaretten fezleke düzenleniyor hakkımızda” dedi.

‘SİYASİ BELİRLEME YAPMADAN SAVUNMA YAPAMAM’

Söz konusu yargılamanın çözüm sürecinden bağımsız düşünülemeyeceğini kaydeden Önder, “Sizin burada cezai anlamda kuracağınız hükmün bizim nazarımızda bir yaptırımı yok. Kaçacak değiliz. Ettiğimiz söze sahip çıkarız fakat sözümüz mevsime göre bağlamından koparılıyor. Hak, demokrasi ve özgürlük mücadelemiz ceza ile sonlandırılamaz. Benim derdim, demokrasi ve barışın yara almaması, adalete duyulan ihtiyaç ve güvenin hırpalatılmaması. Sayın Demirtaş, Cumhurbaşkanı seçiminde yarışacak 4 adaydan biridir. Demirtaş, milliyetçisinden ezidisine, ermesinden lazına birçok kişinin kalbine dokundu. Demirtaş temsil ettiği değerlerle müesses nizamı sarsmıştır. Yargılamaya kurban edilmesine karşıyız” ifadelerini kullandı. Söylediklerinin savunma olmadığını vurgulayan Önder, “Ben siyasetçiyim. Bu dava da siyasi davadır. Siyasi belirlemeler yapmadan savunma yapamayız. Siyasetçinin işi konuşmaktır” dedi.

‘KONUŞMALARIMIZ POLİS FEZLEKESİNDE ÇARPITILMIŞ’

Yargılamaya konu olan sözlerinin polis fezlekelerinde çarpıtıldığına dikkat çeken Önder, 2013 Newroz’undaki konuşmalarının kaydının TRT, AA ve akredite kanallardan alınarak Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi talebini yineledi. Önder, “Orada yaptığımız konuşma ile ilgili bir polis çözümlemesi var ve savcı bundan suçlama yöneltiyor. Burada maddi hata olduğunu söylüyoruz. Haber kanallarından bu konuşmaları aldım. Polis çözümlemesinde HDP dediğim yerler HPG olarak yazılmış. 'Bu ülkeyi kabristana çevirmişler, gülistana çevireceğiz' sözüm 'Kabristanı kabristana çevireceğiz' olmuş. Biz mezar kazıcısı mıyız? Konuşmalar Adli Tıp’a gönderilsin talebinde bulunduk talebimizi yargılamayı uzatmak olarak addettiniz” diye konuştu.

‘EŞİT VE ADİL ŞARTLARDA SEÇİM ÇALIŞMASI YAPMAK İSTİYORUZ’

Cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde olunduğunu hatırlatan Önder, eşit ve adil koşullarda seçim çalışması yapmak istediklerini ifade etti. Önder, “Biz de bu ülkenin geleceğine dair sözü olan, meclisin üçüncü büyük partisiyiz. Biz diyoruz ki bu ülke hem bölgesel hem kendi içindeki kamplaşmaya yönelik olarak bir tehlikenin eşiğindedir. Eşit şartlarda bir kampanya yapmak istiyoruz. Bu, demokrasinin girizgahıdır, olmazsa olmazıdır. Halka siyasi iradenin tezlerinin çürük olduğunu anlatacağız. Mahkemelerden fırsat bulup bırakın seçim çalışmasını evimize gidemiyoruz” dedi. Söz konusu yargılamanın seçim sürecinden sonraki bir tarihe ertelenmesi gerektiğini ifade eden Önder, “Öbür türlü siyaset kendi mücadelesine yargıyı alet etmiş olur. Bir hüküm tesis edilince halkın aklında şaibe oluşmasına neden olur. Yargı bu sürece müdahil olmazsa Demirtaş, ikinci tura kalan iki adaydan biri olacaktır. Yeter ki yargı kendisi siyasi bir enstrüman olarak kullandırtmasın” diye konuştu.

DEMİRTAŞ: SAVUNMA HAKKIM ENGELLENİYOR

Mahkeme başkanı Demirtaş’ın cezaevinden gönderdiği dilekçeyi okudu. Demirtaş dilekçesinde, “Yargılama adı altında mahkemeniz savunma hakkımı engellemektedir. Başka dosyalar için 2-3 ayda bir duruşma veren heyet ne hikmetse bu dosyada 15 günde bir duruşma yapıyor. Heyetinizin çekilmesini talep ederim” ifadelerini kullandı. Mahkeme taleplere ilişkin savcıya görüşünü sordu. Savcı, Demirtaş’ın daha önceki duruşmalara da rapor alarak katılmadığını, SEGBİS’i de kabul etmediğini belirterek Demirtaş’ın savunma hakkını kötüye kullandığını savundu. Savcı esas hakkındaki mütalaasını sunmak için dosyayı istedi. Bunun üzerine heyet duruşmaya 15 dakika ara verildi.

JET HIZIYLA MÜTALAA

Mahkeme başkanı okuduğu ara kararda, Demirtaş'ın 6 celsedir savunma yapmadığını iddia ederek, savunmasının Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde alındığını söyledi. Demirtaş'ın kötü niyetli olarak savunma yapmadığını savunan başkan, Önder'in önceki duruşmalarda savunmasının alındığını söyledi. Başkan, kimsenin seçim sürecine girmesini engellemek gibi bir niyetleri olmadığını kaydederek, esas hakkındaki mütalaa için savcıya söz verdi. Duruşma savcısı da esas hakkındaki mütalaanın hazır olduğunu söyledi. Avukat Fırat Epözdemir, mahkemeden usul hükümlerine uymasını beklediklerini söyleyerek, “Müvekkilimiz savunma yapabilecek durumdayken Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki savunmasıyla yetinemezsiniz. Teknik olarak siz henüz duruşmaya bile başlamış değilsiniz. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi bu dosyayı size görevsizlikle yolladı. Siz iddianamenin kabulü kararını bile okumadınız” dedi. Avukatların söz almasını engelleyen mahkeme başkanı, avukatları duruşmanın yapılmasına engel oldukları gerekçesiyle dışarı çıkarılmasına ve salonda üç avukatın kalmasına karar vererek duruşmaya ara verdi. Avukatların, heyetle görüşmesinden sonra heyetin kararından geri dönmeyeceğinin öğrenilmesiyle avukatlar “Bu hukuksuzluğun bir parçası olmayacağız. Heyet, boş salona mütalaasını okusun” diyerek salonu boşalttı. İzleyiciler de salonu alkış ve zılgıtlarla boşalttı. Koridorda “Hak, hukuk, adalet” sloganı atıldı.

MÜTALAA BOŞ SALONA OKUNDU

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında, Demirtaş ve Önder'in örgüt propagandası yapma suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti. Mütalaadan sonra söz hakkı verilen Önder, esas hakkındaki savunması için süre istedi ve “Avukatlarımın çıkarılması adil yargılama açısından zaaftır” yorumunda bulundu. Mahkeme de ara kararında, Demirtaş ve Önder ile avukatlarına esas hakkındaki savunmalarını hazırlaması için süre vererek duruşmayı tutuklu dosyaların yoğunluğu ve duruşma salonlarının müsaitliği gibi gerekçelerle 8 Haziran'a erteledi. Duruşmanın Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde görülmesini kararlaştıran heyet, Demirtaş'ın duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılmasına hükmetti.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et