Ankara’da 1 Mayıs: Güzel günler göreceğiz
Ankara’da 1 Mayıs mitingi öncesi başkentin ilçe ve sanayi havzalarında yerel kutlamalar yapıldı.
Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata/AA
Ankara'da 1 Mayıs DİSK, KESK, TMMOB ve ATO'nun çağrısıyla düzenlendi. 1 Mayıs'ı Hatay'da düzenleyen Türk-İş, Ankara'da bağlı sendikalarının başkentteki mitinge katılmasına izin vermedi. Türk-İş tertip komitesinden çekilmesine rağmen Ankara'da 1 Mayıs binlerce kişinin katılımıyla kitleseldi. Tandoğan'a yürüyen işçiler, kamu emekçileri, hekimler, mimar ve mühendisler, kadınlar, gençler, siyasi partiler özellikle OHAL'e tepki gösterdi. 24 Haziran seçimleri öncesi mesajların verildiği 1 Mayıs'ta “Güzel günler göreceğiz” denildi.
Başkent 1 Mayısı'nda adres Tandoğan Meydanı oldu. DİSK Ankara Bölge Temsilciği, KESK Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın çağrısıyla Hipodrom içinde toplanıldı.
GÜVENLİK ADI ALTINDA ENGEL
Hipodrom'da bulunan toplanma alanında yoğun güvenlik önlemleri alındı. Ankara Valiliği'nin açıklamasında olduğu gibi sırt çantalarına izin verilmedi. Sadece kol çantalarına izin verilirken elinde gazete, powerbank, parfüm şişesi vb. çeşitli eşyalarla giriş yapanlara engel çıkarılması tepkilere neden oldu.
Yürüyüşün en önünde DİSK ve KESK'e bağlı sendikalar, ardından TMMOB ve Ankara Tabip Odası yer aldı. Sendika ve meslek odaları “İnsanca bir yaşam, emek demokrasi ve özgürlük için yaşasın 1 Mayıs. Biji Yek Gulan”, “Güzel günler göreceğiz” ortak pankartıyla yürüdü. DİSK'e bağlı Dev Yapı-İş “Ekmeğimizi kazanırken hayatımızı kaybetmeyeceğiz” pankartı ile ile alana girerken, Sosyal-İş Sendikası kitabevi ve yayınevi çalışanlarına birleşme çağrısında bulundu. Bu yıl Arkadaş Kitabevinde çalışan işçiler Sosyal-İş'e üye oldukları için işten atılmış ve direnişe geçmişlerdi. DİSK üyesi işçiler “Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları attı. Taşeron işçilerinin ayrımsız kadro talebi de alana yürüyüşte özellikle vurgulandı.
İŞ GÜVENCESİ TALEBİ
KESK'e bağlı sendikalar ve Eğitim Sen'in kortejinde özellikle OHAL ve KHK'lere karşı demokrasi ve iş güvencesi talebi ön plandaydı. Büro Emekçileri Sendikası “Saltanatlar çöker 1 Mayıs sürüyor” pankartıyla yürürken, Tüm Bel Sen üyeleri ise belediyelere atanan kayyumların halk iradesine darbe olduğunu vurguladı. Eğitim Sen üyeleri “Laik, ana dilinde, bilimsel eğitim”, “Esnek güvencesiz angaryaya son”, “İş güvencemiz, geleceğimiz, onurumuz için 1 Mayıs” pankartlarıyla yürüdü.
TMMOB üyeleri ise doğanın kentlerin yaşamların yağmalanmasına izin vermeyeceğiz dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi de “Kaçak saraylı Cumhurbaşkanı istemiyoruz” pankartıyla yürüdü.
LGBTİ'ler de Gökkuşağı korteji ile yürüdü. “Sömürüye, ayrımcılığa, diktatörlüğe, yasaklara karşı LGBTİ+'lar sokakta” pankartıyla yürüyerek ayrımcılığa son verilmesini istediler.
DEMİRTAŞ'A ÖZGÜRLÜK TALEBİ
Sendikaların ardından siyasi partiler ve örgütler, demokratik kitle örgütleri yürüdü. HDP “Faşizme ölüm, Demirtaş'a özgürlük” sloganlarıyla tutuklu milletvekilleri ve siyasetçilere özgürlük istedi. Emek Partisi “İş, ekmek, özgürlük” ana pankartıyla yürüdü. Birleşik Haziran ise “Haziran'da halk egemenliği” pankartıyla seçimlere dikkat çekti. CHP “1 Mayıs'ta emekçi sınıfı yumruğunu gösterecek, Haziran'da suratına indirecek” pankartıyla yürüdü.
ÜNİVERSİTELERİN BÖLÜNMESİNE TEPKİ
ODTÜ öğrencileri “Özgür üniversite için sömürüyü yıkmaya, emeğin saflarına” pankartıyla yürüdü. Gazi Üniversitesi öğrencileri ise çeşitli gençlik örgütlerinin kortejlerinde üniversitelerinin bölünmesine olan tepkilerini 1 Mayıs'a da taşıdı. Gazi Üniversitesi Emek Gençliği “Bölünerek değil, birleşerek çoğalıyoruz” pankartıyla yürüdü. Ankara Üniversitesi, “Koş yoldaş koş arkanda eski dünya var”, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin öğrencileri ise “Son kötü günleri yaşıyoruz, ilk güzel günleri, de yaşayacağız” yazılı pankartla alana girdiler.
TÜRK-İŞ 1 MAYIS'TAN ÇEKİLDİ
Türk-İş'in 1 Mayıs tertip komitesinden çekilmesi mitinge işçi katılımını etkiledi. Ancak Türk-İş'e bağlı Tümtis, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Tez-Koop-İş sendikaları mitinge katıldı. Türk-İş'in 1 Mayıs'a katılmamasına rağmen Türk-İş üyesi bazı işçilerin 1 Mayıs'a katıldığı görüldü. Petrol-İş Sendikası Ankara Şubesi ise sendika binası önünde 1 Mayıs açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada Türk-İş'in tutumuna tepki gösterildi. Ancak Türk-İş'in katılmamasına rağmen mitinge katılım kitleseldi. G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu da “Gazetecilik suç değildir” pankartıyla cezaevindeki gazetecilere özgürlük istedi.
‘KARANLIK BİR REJİMİN KURULMASINI DURDURACAĞIZ’
DİSK Ankara Bölge temsilcisi Tayfun Görgün konuşmasına 77 1 Mayıs’ında, Maraş’ta, Çorum’da, Madımak’ta, Haziran direnişinde, Suruç, 10 Ekim Ankara Katliamında katledilenleri, iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçileri, kadın cinayetlerinde katledilen kadınları anarak başladı. Bütün dünyada işçilerin, emekçilerin, halkların bugün alanlara çıktığını belirten Görgün, bütün dünya işçi, emekçi ve halklarını selamladı. Bu düzenin kimin çıkarına ve kimin zararına olduğunun 20 Temmuz’da ilan edilen ve iki yıldır devam eden OHAL koşullarında daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Görgün, grevlerin yasaklandığını, sendikal hak ve özgürlüklerin yok sayıldığını belirtti. Görgün, bu düzenin işsizlerin “Geçinemiyoruz” çığlıkları yükselirken, işsizlik fonlarının patronlara aktarıldığı, herkesin işsiz kaldığı, her yıl iki binden işçinin öldürüldüğü bir düzen olduğunu belirtti. Görgün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hukukun yerini fermanların, liyakatın yerini sadakatin aldığı bir düzen bu düzen. Çocuk gelinlerin, çocuk işçilerin her geçen gün arttığı bir düzendir. Ama bizler bu düzenden daha güçlüyüz. Tek Adamdan büyük milyonlar var. Bu düzene itirazı olan bizler, adalete hasret milyonlarız. Bu meydandan söz veriyoruz. Karanlık bir rejimin kurulmasını durduracak, yeni bir düzeni emekçi ellerimizle yeniden kuracağız Güzel günler göreceğiz. Yitirdiklerimize sözümüz olsun. Biz kazanacağız. Yaşasın 1 Mayıs. Biji yek gulan. Birlik, mücadele yolumuz açık olsun”.
OHAL'İN GÜLÜ PATRONA, DİKENİ EMEKÇİYE
Tertip Komitesi Başkanı Sultan Saygılı, “İşçilerin hak arayışlarının, grev haklarının, OHAL gerekçesiyle engellendiği, bunun bir başarıymış gibi, iktidar tarafından sermaye sınıfına anlatıldığı bir dönemdeyiz. İşverenler için gül bahçesi haline getirilen düzen, işçiler için dikenli tarla haline getirilmiştir. TTB ve KESK genel merkez yöneticilerinin tutuklanması, sendika yöneticilerine yönelik baskı ve gözaltılar iktidarın bu planlarının bir parçasıdır. KHK’ler ile Anayasa ve yasaların yok sayıldığını belirten Saygılı, siyasetçiler, gazeteciler, öğrenciler, sendikal mücadele yürütenlerin tutuklandığını, belediyelere kayyumlar atanarak halkın iradesi yok sayılıyor. Basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına yönelik saldırılar artıyor” dedi.
‘KADIN CİNAYETLERİ, ÇOCUK İSTİSMARI KORKUNÇ BOYUTTA’
İşsizliğin faturasının kadınlara yıkılmak istendiğini ifade eden Saygılı, “Kadınlar, bir yanda güvencesizliğin, yoksulluğun ve işsizliğin, diğer yanda şiddetin türlü biçimlerine her gün daha fazla maruz kalıyor. OHAL bahanesiyle en temel hakların, kullanılamaz hale getirildiği koşullarda, barış sözcüğü yasak edilirken, çocuk istismarcılarını kurtarmak için rıza yaşını 12'ye düşüren yasalar hazırlanıyor. Kadınlara ve LGBTİ'lere yönelik taciz, tecavüz ve katliamların korkunç boyutlara ulaştığı bir süreçte, Diyanet tarafından sürekli olarak kadınları ve kız çocuklarını hedef alan fetvalar yayınlanıyor” dedi.
Eğitim sistemi yaz-boz tahtasına dönüştürülerek, dayatmacı eğitim ile çocukların geleceği üzerinde oyunlar oynandığını belirten Saygılı; demokratik, laik, bilimsel, ana dilinde, kamusal eğitimin yerini itaatkar, tekçi, cinsiyetçi ve paralı eğitime bıraktığını kaydetti. Saygılı, performans dayatması ile iş güvencesine yönelik tehditlerin her alanda yaygınlaştırıldığını söyledi.
“ŞİMDİ DE GÖZLERİNİ ŞEKER’E DİKTİLER”
Saygılı, hem “yerli ve milli” olmakla övünüldüğünü hem de halkın birikimlerinin ürünü kamu kurumlarının yok pahasına sermayeye peşkeş çekildiğini belirtti. Saygılı, “Özelleştirme rekoru kıranlar, ülkeyi temel gıda ürünlerinde bile dışarıya bağımlı hale getirenler, gözünü şimdi de Şeker Fabrikalarına dikiyor. Şeker fabrikalarında çalışan işçiler, memurlar, pancar küspesinden faydalanan çiftçiler başta olmak üzere yüz binlerce insan yok sayılıyor” dedi.
‘BİR ARAYA GELMEK ZORUNLULUKTUR’
Saygılı, her türlü baskı ve sindirme çabasına rağmen alanlarda olmaktan, söz söylemekten geri durmayacaklarını belirterek, “Baskılarınız, bizleri yıldırmaya yetmedi, gelecek güzel günlerin 'ne kadar gerekli’ olduğunu hatırlattı, mücadele azmimizi büyüttü” dedi.
SANAYİ HAVZALARI VE İLÇELERDE KUTLAMALAR
Ankara'da 1 Mayıs, ilçelerde ve sanayi havzalarındaki yerel kutlamalarla başladı. Sincan, OSTİM, Mamak ve Batıkent'te bir araya gelen emekçiler kendi yaşam ve çalışma alanlarında kutlamalar yaptı. OSTİM'de Metro durağı önünde buluşan işçiler, sarı baretlerle yürüyüşe başladı. "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz" sloganları atarak atölyeleri dolaşan işçiler, çalışan arkadaşlarını 1 Mayıs'a davet etti. 1 Mayıs resmi tatil olmasına rağmen birçok iş yerinde işçilerin çalıştığı görüldü. 1 Mayıs yürüyüşü yapan işçiler, ziyaret ettikleri atölyelerde arkadaşlarına bugün resmi tatil olduğu için fazla mesai ücreti istemelerini söyledi.
Yenimahalle'nin Batıkent semtinde emekçiler 1 Mayıs'ı kutladı. Batıkent metro önünde toplanan emekçilere OSTİM işçileri de katıldı. Kutlamanın ardından metro ile toplanma alanına giden emekçilerin coşkusu yol boyunca sürdü.
Sincan'da ise işçi ve emekçiler Lale Meydanı'nda toplandı. Halaylar ve oyunlarla bayram havasında geçen kutlamada konuşan Eğitim Sen 4 No'lu Şube Başkanı Gülhan Şimşek, iki yıldır ülkenin OHAL ve KHK’larla yönetilmesine, Meclisin işlevsizleştirilmesine karşı özgür ve demokratik bir Türkiye istemek için alanlarda olduklarını söyledi. Mamak'ta da emekçiler Tuzluçayır Meydanı'nda toplandı.
10 EKİM KATLİAMI ANILDI
Geçen yıllarda olduğu gibi bu 1 Mayıs'ta da 10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenler anıldı. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları başta olmak üzere Ankara garı önünde yapılan anmaya katılanlar, 10 Ekim Katliamı'nın sorumlularının yargılanmasını istediler. Ankara Garı katliamdan önceki yıllarda düzenlenen 1 Mayıs yürüyüşlerinin de toplama alanıydı.
(Haber:Birkan Bulut, Derya Kaya, Burcu Yıldırım, Buse Vurdu)