Seda Taşkın'ın avukatı: Delil önceden oluşturulmuştu

Muş’ta 20 Aralık 2017 tarihinde “Hakkında ciddi ihbar var” denilerek gözaltına alınıp, 4 günün ardından “adli kontrol” uygulaması ile serbest bırakılan Mezopotamya Ajansı Muhabiri Seda Taşkın, savcının itirazı üzerine 22 Ocak’ta Ankara’da tekrar gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Taşkın hakkında “Örgüt propagandası” ve “Örgüt üyesi olmak” iddialarıyla Muş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 30 Nisan’da görülen ilk duruşmasında tutukluluğun devamına karar verildi.

İHBAR MAİLİ ‘EGM’ UZANTILI

Görülen duruşmada Taşkın hakkında yapılan bir ihbar maili damga vurdu. Taşkın’a ilişkin Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne yapılan ihbar mailinin içeriğini açıklayan mahkeme heyeti, maili gönderenin kimliğini ise gizli tuttu. 

“KCK” başlığı ile yapılan ihbarın içeriğinde, “Seher Taşkın isimli KCK’lı şahıs teröristlerle ile alakalı propaganda videosu çekiyor. Gençleri örgütlüyor. Lütfen ilgilenin bu şahısla, kimliğimin açıklanmasını istemiyorum can güvenliğim açısından” ifadeleri yer aldı. 

Söz konusu bu ihbar maili “EGM” (Emniyet Genel Müdürlüğü) uzantılı bir adresten gönderildi. 

Yine bu mailin gönderilme zamanı ile Taşkın’ın gözaltına alınması arasındaki süre de oldukça dikkat çekici. 20 Aralık 2017 günü saat 16.40 gönderilen ihbar mailinden sadece 20 dakika sonra Taşkın bulunduğu adreste polislerce gözaltına alındı.

Görülen duruşmada, gönderilen mailin EGM uzantılı olmasına ve sonrasındaki tuhaflıklara dikkat çeken Taşkın’un Avukatı Gulan Çağın Kaleli,  atılan mailin IP uzantısının tespit edilmesi talebinde bulunsa da, bu talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi.

‘DELİL HUKUKA UYGUN DEĞİL’

Hazırlanan iddianameyi ve duruşmada yaşanları değerlendiren Av. Kaleli, müvekkili Taşkın hakkında verilen tutukluluğunun devamı kararı ve ihbar maili için yaptıkları taleplerinin mahkeme tarafından reddedilmesine ilişkin itirazda bulunacağını paylaştı. 

Soruşturmanın başlamasına sebebiyet veren olayın bir ihbar olduğunu kollukta yapılan işlemler sonucunda öğrendiklerini belirten Av. Kaleli, kovuşturma aşamasında ise dosya içeriğinde mevcut olan ihbar mailini gördüklerini, dikkatlerini ilk çeken hususun ise ihbarın geldiği adresin ‘EGM’ uzantılı bir hesap olması olduğunu kaydetti.

Av. Kaleli, “Bu belgeye göre, hukuka uygun olmayan bir delil ortadaydı. Hatta delil yaratılmıştı. İkinci bir husus; ihbar mailinin içeriği ile akabinde Muş TEM tarafından ‘istihbarı bilgi’ adı altında bir tutanak düzenlenmiş ve ihbar içeriği genişletilmeye çalışılmış. Ancak ihbar içeriği akabinde temin tuttuğu tutanaktaki isnatlara ilişkin bir delil dosyada mevcut değil. Dosyadaki usulü hatalar bariz iken, kovuşturmada inatla altını çizdiğimiz bu dosyanın kolluk tarafından üretilen ve genişletilen bir dosya olduğu, bu nedenle bu IP adresinin araştırılması gerektiği ve ihbarcının kimliğinin bu aşamadan sonra açıklanması gerektiğini vurgulamamıza rağmen mahkeme talebimizi reddetti. Bunun yanı sıra müvekkilin ikametgahına en yakın karakola müzekkere yazarak adının Seda olup, olmadığının araştırılmasını istedi. Maddi gerçeği ortaya koyacak en büyük delilin araştırılması talebimizin reddi bizleri şaşırttı” dedi.

‘TEK BİR HABER BİLE DOSYAYA KONULAMADI’

Bu yaklaşımın basın özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğine vurgu yapan Av. Kaleli, mesleği sorgulanan müvekkili hakkında hazırlanan iddianamede yaptığı haberlerin “propaganda içerikli” olduğu iddia edilmesine rağmen dosyaya tek bir haberinin bile konulmadığını vurguladı.
Av. Kaleli, “Daha da vahimi bir basın çalışanının yapmış olduğu haberleri lehe delil olarak mahkeme heyetine sunmamızdı. Bu bile başlı başına basın özgürlüğünün ve ondan ayrı sayamayacağımız ifade özgürlüğünün ne derece kısıtlandığının göstergesiydi” diye konuştu.

Taşkın’ın bir sonraki duruşması 2 Temmuz tarihinde görülecek. (Ankara/MA)