3 Mayıs 2018 12:22
/
Güncelleme: 13:52

Ankara'da 75 yaşındaki Pulat'a dönük polis şiddetine ortak tepki

Ankara Yüksel Caddesi'nde 1 Mayıs 2018 tarihinde “İşimizi Geri İstiyoruz” talebini dile getiren gruba polis saldırısına ilişkin ATO Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. Ankara Tabip Odası (ATO), İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının (SES), yaptığı ortak açıklamayı okuyan TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nihat Bulut, Orantısız Güç kullanımının toplum vicdanını yaraladığını söyledi. Saldırı sırasında 75 yaşındaki Perihan Pulat yaralanırken, Gülnaz Bozkurt'un saçı köklerinden sökülmüş ve Nazan Bozkurt yüz ve sağ gözünden darbedilmişti. Saldırı kınanırken, açıklamaya HDP Milletvekilleri Müslüm Doğan ve Sibel Yiğitalp de katıldı. Katılımın yoğun olduğu açıklamada Bulut, “Emeğin dayanışmanın, demokrasinin, barışın günü olan 1 Mayıs'ta böylesi insanlık dışı görüntüleri belleklerimize kazıyan kolluk ve amir güçlerini bir kez daha kınıyor ve yaşananları unutmayacağımızı ve ne kadar zorlaştırılırsa zorlaştırılsın takipçisi olacağımızı vurguluyoruz”dedi.

1 Mayıs günü mitingden ayrılarak Yüksel Caddesi'nde “İşimizi Geri İstiyoruz” talebini dile getirmek isteyen ve aralarında 75 yaşında Perihan Pulat'ın da olduğu gruba polisin TOMA, biber gazı ve fiziksel şiddet kullanarak saldırmasına karşın ortak basın toplantısı düzenlendi. ATO Genel Merkezi'nde yapılan ortak açıklamayı okuyan  TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nihat Bulut, 1 Mayıs kutlaması sonrası dağılmakta olan ve Maltepe katlı otoparkı önünde hiçbir uyarı yapılmadan polis şiddeti uygulanan olayı hatırlatarak, “İki kişi darbedilip yakın mesafeden biber gazı sıkılarak gözaltına alınmış, gözaltı için de biber gazı sıkılmıştır. Duruma tepki gösteren kişiler de saldırıya uğramış, bir kişi polis amiri tarafından bizzat tokatlanmış ve hırpalanmıştır”dedi.

Dünya Tabipler Birliği'nin (DTP) şiddet ve sağlık ilişkisine ilişkin bildirgesini hatırlatan Bulut, şiddetin küresel bir sorun olduğunu, tıp alanındaki profesyonellerin de şiddetin yarattığı sağlık sorunlarının önlenmesi konusunda savunuculuk yaparak stratejiler oluşturması gereğinin altını çizdi.

Tabip Odası

Fotoğraf: Evrensel

'HAKLARA SAYGI GÖSTERİLMESİ HUKUKİ VE VİCDANİ BİR GEREKLİLİKTİR'

Evrensel insani değerler, hekimlik mesleği etik ilkeleri, uluslararası ve ulusal mevzuatın yüklediği sorumlulukla yetkili makamlara seslendiklerini söyleyen Bulut, “Anayasal bir hak olarak özgür bir ortamda, barışçıl bir şekilde toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkını kullanmak isteyen insanların bu haklarını kullanmalarına saygı gösterilmesi hukuki ve vicdani bir gerekliliktir. Bunun aksine yapılan her uygulama antidemokratik olup insan hakları ihlalidir ve polis devletine evrilme sürecini hızlandırmaktadır”dedi.

'İNSANLIK DIŞI ORANTISIZ GÜÇ TOPLUM VİCDANINI YARALIYOR'

Bulut, “75 yaşındaki Perihan Pulat başta olmak üzere diğer tüm polis  şiddeti mağdurlarına yönelik darp ve yaralanma şeklinde karşımıza çıkan insanlık dışı, onur kırıcı muamele toplum vicdanını yaralayan olaylar içerisinde yerini almıştır” diyerek bu durumun önemli sebeplerinden birinin 'Etkin soruşturma yapılmaması ve  sorumluların cezasız kalması' olduğunu belirtti. Yetkilileri gerekli önlem ve yaptırımları almaya çağıran Bulut, “Emeğin dayanışmanın, demokrasinin, barışın günü olan 1 Mayıs'ta böylesi insanlık dışı görüntüleri belleklerimize kazıyan kolluk ve amir güçlerini bir kez daha kınıyor ve yaşananları unutmayacağımızı ve ne kadar zorlaştırılırsa zorlaştırılsın takipçisi olacağımızı vurguluyoruz”dedi.

'HÜKÜMET POLİS ŞİDDETİYLE BASKI KURUYOR'

Açıklamaya katılan HDP Milletvekili Sibel Yiğitalp ise şiddet politikasının kabul edilemeyeceğini söyleyerek, hükümetin polis şiddeti gücüyle baskı kurduğunu dile getirdi. Yiğitalp, “Bugün Perihan Anne’ye yapılan yarın İstanbul'da, Ankara'da, Kayseri'de, Trabzon'da herhangi birine karşı uygulanabilir ve normalleştirilebilir. Bizlerin buna karşı ortak bir sese, ortak bir dayanışmaya ve bir arada olmaya ihtiyacı var”dedi. (Ankara/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

‘Onaylamadığımız taslağı masaya koymayın’

Toplu sözleşme sürecinde olan kamu işçilerinin, Türk-İş ve Hak-İş yöneticilerinin üzerinde anlaştığı sözleşme taslağının kendilerinden gizlenmesine tepkisi büyüyor. Bu hafta hükümete sunulması beklenen taslağın onayları alınmadan masaya konmamasını isteyen işçiler, “Biz mücadele etmezsek sözleşmenin sonu belli” diyor.

72 bin 88 TL: Türk-İş’in yoksulluk sınırı

30 bin TL: Kamuda ortalama ücret

58 bin 200 TL: Türk-İş ve Hak-İş’in istediği zamlı ücret

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et