Öğrenciler “bir Finlandiya” değil, düzgün eğitim istiyorlar
Kartal Semiha Şakir Anadolu Lisesi Öğrencileri gelecek kaygıları ve nasıl bir eğitim sistemi istediklerini Genç Hayat'a anlattılar.
Kartal Semiha Şakir Anadolu Lisesi Öğrencileri
İSTANBUL
Öğrenciler, çember sisteminin adaletsiz olduğunu ve sınavla gelen öğrenciler için uyum problemi oluştuğunu düşünüyorlar. Özellikle 9. sınıflar bu durumdan en mağdur olanlar. Okula çok uzaktan gelen öğrenciler olsa da eğitimin iyi olduğunu düşünerek her sabah 6’da kalkıp yola çıkıyorlar. Ayrıca öğrenciler Kartal Semiha Şakir Anadolu Lisesi’nin “niteliksiz okul” seçilmesine tepkili. Bu eğitim sistemi içinde nitelik tartışmasının dayanaksız olduğunu görüyorlar.
Ayşe, yapılan değişikliklerin bilimsellikten uzak, ezbere dayalı olduğunu ve sistemin öğrencileri yıprattığını söylüyor. Hiçbir öğrencinin eğitim öğretim hayatını, başladığı sistemle bitiremediğini dolayısıyla akıllarda “acaba seneye de eğitim sistemi değişecek mi” sorusunun olduğunu dile getiriyor. Tuğçe ise “fotokopi parası” adı altında sürekli, öğrencilerin bütçesini zorlayan paraların toplanmasından şikâyetçi: “Devlet eğitime bütçe ayırdığını söylediği halde bu bütçe, biz öğrencilerin cebinden çıkıyor. Okul idaresi ise devletin bize yeterli bütçe ayırmadığını ve bunun bizim sorumluluğumuz olduğunu söylüyor.”
ÜNİVERSİTE BÖLME TARTIŞMALARI GENÇLERİN KAYGISINI ARTIRIYOR
Hukuk ve eğitim sisteminin gençliğe yansımaları, gençliğin gelecek kaygısı da günden güne artıyor. Genç kadınlar, hukuksuz biçimde artan taciz, istismar olayları karşısında kıskaç altında bırakılıyorlar. Üniversitelerin bölünmesi ve yerlerine yenilerinin açılması karşısında Türkiye’nin en köklü üniversitelerini hedefleyen öğrenciler, bu kadar çalıştığı üniversite sınavlarında emeklerinin karşılığını alamayacaklarını düşünüyorlar. Bu da gelecek kaygısını artırıyor.
Tüm bunların karşısında öğrenciler eğitim sisteminin bir “Finlandiya” olmasını da beklemiyorlar. Tiyatro Bölümünü isteyen Selin, hayalinden çok uzak bir eğitim gördüğünü söylüyor. Öğrenciler; yetenekleri doğrultusunda, piyasalaşan değil parasız bir eğitim istiyorlar. Bu sistemde koyun olarak var olmak değil, bilimin insanlığa sunduğu bireyler olarak yetişmek istiyorlar. Bilimden felsefeye, matematikten edebiyata ayakları yere basan, sorgulamaya ve düşünmeye açık bir eğitim sistemi istiyorlar.
İstemek belki yetmeyecek ama biz sohbetimizde tepkimizi dile getirmeyi kendimize bir borç bildik.