Altın madeninden Bakanlıklara başka Avrupa'ya başka rapor!
İvrindi Altın Madeninin, Avrupa Kalkınma Bankasından kredi alabilmek için ÇED raporundan farklı bilgileri paylaştığı ortaya çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Balıkesir İvrindi yakınlarında işletme hazırlıkları süren İvrindi Altın Madeninin Avrupa Kalkınma Bankasından kredi alabilmek için ÇED raporundan farklı bilgileri paylaştığı ortaya çıktı. Şimdi merak edilen konu şu; şirketin Bakanlıklara ve Avrupa Kalkınma Bankasına gönderdiği raporlardaki çelişkiler fark edilmedi mi, göz mü yumuldu?
DÖRT TANE ‘CEHENNEM ÇUKURU’ AÇILACAK!
İlk ÇED başvurusu 2015 yılında yapılan altın madeninin ruhsat alanı 6 bin 606.37 hektar, işletmenin ve ÇED alanı 856 hektarlık bir alanda yer alıyor. İşletme ömrü 10 yıl olarak belirtilen altın madeninin bu ömrünün zamanla yapılacak kapasite artışları ile 2-3 kat fazlasına çıkarılması kuvvetle muhtemel. Maden sahasında bulunan 4 adet açık ocaktan çıkarılacak cevherin toplam kapasitesi 7 bin 760.00 ton/yıl olacak. ÇED dosyasında toplamda 75.3 milyon ton cevher çıkarılacağı dile getiriliyor. Açık ocakların boyutu da epeyce büyük. Birinci açık ocak 807.5 m uzunluk, 200-250 m derinlik, ikincisi 911.5 m uzunluk,150-200 m derinlik, üçüncüsü 588.2 m uzunluk, 150-200 m derinlik ve dördüncü açık ocak ise 366.9 m uzunluk, 130-150 m derinliklere sahip. Bu yörede Bergama’daki Ovacık Altın Madeni açık ocağına benzen 4 adet cehennem çukuru açılacağı anlamına gelmekte.
BAKANLIĞA BAŞKA AVRUPAYA BAŞKA RAPOR
Bu büyük kazı ve cevher işleme kapasitesine oranla madenin pasalarının yığıldığı alan da 100 hektarlık bir büyüklüğe sahip olacak. Üçüncü ve dördüncü ocaklar yapılana kadar bu alana 54 milyon metreküp pasa depolanırken, ÇED Raporunda 1. Ve 2. ocak işlevinin bitmesinin ardından pasaların bu ocaklara doldurulacağı ifade ediliyor. Oysa şirketin Avrupa Kalkınma Bankasından kredi talebi için gönderdiği raporda bu ocakların çukurların yağmur ve kar suları ile dolacağı öngörülerek daha sonra “su temini” için kullanılacağı yazıyor. Şirketin ÇED raporu ile 2017 yılında Avrupa Kalkınma Bankasından kredi alınması ve bankanın kredi şartları için Avrupa Kalkınma Bankasına verdiği raporlar arasındaki çelişkilerin en önemli kısmı ise madende kullanılacak su temini ve miktarı ile ilgili.
HAVZANIN TÜM SUYU TEHLİKEDE
Bölge su kaynakları bakımından zengin bir bölge ve Burhaniye’nin içme kullanma suları bu bölgeden temin ediliyor. İlçenin mahallelerindeki çeşmelerden ücretsiz dağıtılan Düdüklü Suyu da bu bölgeden gelmekte. Madenin ÇED raporunda yıllık 743 bin 230 metreküp su kullanacağını belirtilirken, Avrupa Kalkınma Bankasına gönderilen raporda ise kullanılacak su miktarı 1 yılda 1milyon 804 bin 32 metreküp su olacağı yazılıyor. 10 yıl süreceğini ifade edilen işletme sürecinde toplamda 18 milyon 40 bin 320 metreküp su kullanılacak. ÇED dosyasında bu büyük miktardaki suyun alanda açılacak 3 kuyudan temin edileceği yazılırken, Avrupa Kalkınma Bankası için hazırlanan raporda kuyu sayısı 6 olarak belirtilmiş. Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP) konuya dair yaptığı açıklamada bu miktar su kullanımının havzadaki tüm su kaynakları için büyük bir tehdit olacağını dile getirdi.
KİRLİLİK EDREMİT KÖRFEZİ’NE AKACAK
BURÇEP yer altı yer üstü sularının maden tarafından kirletileceği ve bu kirliliğin de Edremit Körfezi’ne akacağı uyarısında bulunarak Edremit Körfezi’ni de büyük bir tehlikenin beklediğini dile getirdi. BURÇEP “maden faaliyete geçtiğinde 2. Bergama felaketi gibi olacak. Bunun önüne geçilmeli” dedi. Şirketin ÇED raporu ve Avrupa Kalkınma Bakanlığına verdiği raporlar arasındaki bu çelişkilerin kamu yöneticileri tarafından fark edilip edilmediği, edildi ise neden göz yumulduğu ise şimdilik merak konusu. Şirket Avrupa Kalkınma Bankasına verdiği raporda madenin risk alanı içerisinde Burhaniye kent merkezi, İvrindi Kent merkezi ve havzadaki yer üstü ve yer altı su kaynaklarını gösterilmiş.
ORMANLAR VE DÖRT ENDEMİK TÜR TEHLİKEDE
Nurol Holdinge bağlı TÜMAD Madencilik AŞ tarafından işletilmek için hazırlıkları hızla sürdürülen altın madeni Balıkesir İvrindi İlçesi yakınlarında, İvrindi Değirmenbaşı, Küçük Ilıca ve Burhaniye Karadere, Korucaoluk köyleri arasında bulunuyor. Maden Değirmenbaşı ve Küçük Ilıca köylerine 3-4 kilometre uzaklıkta. Proje alanının büyük bir kısmı orman ve mera alanlarından oluşurken bölge özellikle karaçam ormanları ile kaplı. Proje ÇED dosyasında bu konuda şöyle bilgiler yer aldı; “Proje alanının en önemli kaynak değeri karaçam ormanlarıdır. Çalışma alanı içerisinde gelişen bu ormanlar oldukça iyi korunmuştur, bu nedenle orman örtüsü hem oldukça sağlıklı hem de örtüşü yüzde 100’e yakındır”. Proje alanında bulunan endemik ve nadir yayılışlı bitki türlerinin ağırlıklı olarak orman altı ve açıklıklarında yer aldığı belirtilirken, bu nedenlerle karaçam ormanının ekosistem açısından son derece önemli olduğunun altı çiziliyor. ÇED dosyasında sahada tanımlanan 200’e yakın flora türünden 4 tanesinin endemik tür olduğu belirtiliyor. Dosyada üç hassas fauna türünün potansiyel olarak çalışma içinde mevcut olduğu dile getirilmiş. Ayrıca proje alanında toplam 7 iki yaşamlı, 19 sürüngen, 64 kuş ve 20 memeli türü saptandığı bilgisi de yer almakta.