KESK'ten 'her işyerine kreş' kampanyası

KESK,  “Kreş ebeveyn ve çocuk hakkıdır. Her iş yerine kreş” adıyla bir kampanya başlattı. KESK tarafından yapılan açıklamada, kamusal kreşler giderek azalırken, kreş fiyatlarının yükseldiğine dikkat çekildi. Ücretsiz, anadilinde, nitelikli, 7/24 açık, ulaşılabilir kreşlerin  milyonların talebi olduğunu belirtilen açıklamada, kampanyanın 12 Haziran'akadar süreceğini açıklandı.

KESK Genel Merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan KESK  Basın-Yayın ve Eğitim-Örgütlenme Sekreteri İlhan Yiğit, memurların son toplu iş sözleşmesinde yandaş “kamu kurumlarında olanaklar dahilinde kreş açılmalı” şeklinde havada bir bir maddeye imza atıldığını söyledi. Türkiye’de kreş ve diğer çocuk bakım olanaklarının son derece sınırlı olduğunu belirten Yiğiti, ücretlerin yükseldiğini, niteliğin düştüğünü ve dinselleştirmenin yaygınlaştırıldığını söyledi. Türkiye’de 0-6 yaş döneminde bulunan çocukların yüzde 86,7’sine annelerinin baktığını ifade eden Yiğit, iş gücü piyasasına hiç girememiş ya da çocuk olduktan sonra ayrılmış kadınların sosyal hizmetlerin ucuz ikamesi olarak değerlendirildiğini söyledi.

4 MİLYON ÇOCUK OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALMIYOR

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) 2017 verilerine göre MEB'e bağlı gündüz bakım evleri ve anaokulları sayısının 28 bin 891, buradan yararlanan çocuk sayısının ise 1 milyon 315 bin 854 olduğunu kaydeden Yiğit, 3-5 yaş arasında MEB’e bağlı kurumlarda okul öncesi eğitim alan çocukların toplama oranının yüzde 35 olduğu düşünüldüğünde; 3-6 yaş aralığında yaklaşık 4 milyon çocuğun okul öncesi eğitim almadığını söyledi.

BİN ÇOCUKTAN İKİSİ KREŞE GİDİYOR

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na (ASPB) bağlı kreşlerde ise durumun daha vahim olduğunu belirten Yiğit, her bin çocuktan sadece ikisinin 0-3 yaş arasında kreşe gittiğini ve var olan kreşlerin yüzde 47’sinin İstanbul, İzmir ve Ankara’da bulunduğunu dile getirdi. Çocuk bakım hizmetleri niteliğinin düşük ama ücretlerin son derece yüksek olduğunu ifade eden Yiğit,  ortalama ücretlerinin ortalama 1000 TL civarında olduğunu söyledi.

“Kreş ebeveyn ve çocuk hakkıdır. Her iş yerine kreş” sloganıyla bir kampanya başlattıklarını açıklayan Yiğit, 12 Haziran'a kadar sürdürecekleri kampanyanın açlıkla terbiye edilmek istenen milyonların temel taleplerinden biri olduğunu söyledi. Sosyal devletin bir yükümlülüğü olarak iş yerlerinde kreşlerin açılması, demokratik, nitelikli ve ücretsiz hizmetin verilmesinin çocuk bakım sorununa kamusal bir çözüm bulunması anlamına geldiğini dile getiren Yiğit, taleplerini “Doğum izni yerine dönüşümsüz ebeveyn izni, ücretsiz, anadilinde, nitelikli, 7/24 açık, ulaşılabilir kreşler ve tam zamanlı, güvenceli ve sürekli işlerde kadınların istihdam edilmesi” olarak sıraladı.

EYLEMLER YAPILACAK

Kampanya kapsamında her hafta perşembe günleri kampanya sloganıyla sosyal medya etkinlikleri, 7 Mayıs - 18 Mayıs 2018 tarihleri arasında yerel örgütlerle birlikte belediyelerle kreş talepli görüşmeler yapacaklarını aktaran Yiğit, “14-25 Mayıs 2018 tarihleri arasında iş yerlerinde kokart takılacak, 14 Mayıs- 15 Haziran 2018 tarihleri arasında çalıştığımız kurumlara kreşle ilgili taleplerimizin olduğu dilekçeler verilecek, 30 Mayıs 2018'de Meclis'te grubu olan muhalefet partileri CHP ve HDP’ye hazırlanan dosyalarımızı sunacağız. 3 Haziran 2018' de ASPB ve Çalışma Bakanlığı' na fax çekme eylemi gerçekleştireceğiz. 4-8 Haziran 2018 tarihleri arasında çocuklarımızla birlikte iş yerlerimize gideceğiz. * 12 Haziran 2018 tarihinde tüm illerde kitlesel açıklamalarla kampanyamızın değerlendirmesini sizlerle paylaşarak kreş talebimizde ve mücadelemizdeki kararlılığı dile getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu. (AnkaraEVRENSEL)

Sağlık emekçisi kadınların talebi kreş ve erken emeklilik

Her yerde pıtrak gibi özel kreş!

Kreş hakkı ve Anayasa değişikliği