Ercan Kanar: Türkiye’nin her tarafında adalet çığlıkları var
Ceza Hukukçusu Ercan Kanar, Erdoğan'ın 'Yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi daha güçlü, yargıyı daha bağımsız hale getireceğiz' vaadini değerlendirdi.
Fotoğraf: MA
Bilal SEÇKİN
Ceza Hukukçusu Avukat Ercan Kanar, Erdoğan’ın “İtibarlı bir yasama ve bağımsız bir yargı” vaadini, “Yargının 2002’den bu yana bağımsız olmadığının itirafı” olarak yorumladı. Av. Kanar, “Türkiye’nin her tarafında adalet çığlıkları var” diye konuştu.
Başkanlık sistemi referandumu ile yasama ve yürütmenin tek elde toplanması konusunda adımlar atılması ile beraber Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkanlarının Erdoğan ile beraber çay toplayıp yargının içerisinde bulunduğu durumun fotoğrafları olarak sembole dönüştü. Bu vaziyet içerisinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz pazar günü partisinin İstanbul İl Kongresinde açıkladığı seçim manifestosunda yasama, yürütme ve yargıya dair sarf ettiği sözler özellikle gündeme oturdu. Erdoğan, o konuşmasında “Milletin tercihi ile kabul edilen yeni yönetim sistemimiz yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi daha güçlü, yargıyı daha bağımsız hale getirecek. Tam kuvvetler ayrılığı ile Meclis yasa yapmayı ve hükümeti denetlemeyi, yargı da bağımsız ve tarafsız bir biçimde adaletin tecellisine odaklanacaktır” dedi. 16 yıldır iktidarda olan AKP’nin Genel Başkanı Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıya dair 24 Haziran seçim öncesi bulunduğu bu vaatleri, tanınmış Ceza Hukukçusu Avukat Ercan Kanar değerlendirdi.
‘TÜRKİYE’NİN HER TARAFINDA ADALET ÇIĞLIKLARI VAR’
Yapılan seçim vaatlerinin bir nevi “itiraf” olduğunu söyleyen Av. Kanar, Erdoğan’ın özellikle ‘itibarlı bir yasama ve bağımsız bir yargı’ vaadinin yargının 2002’den bu yana bağımsız olmadığının açık ifadesi olduğunu ifade etti. Av. Kanar, “2002’den önce de yargı bağımsız değildi, fakat geçmişle kıyasladığınızda yargının yürütmeye en fazla bağlı hale geldiği dönem, AKP iktidarı dönemi olmuştur. Yine ‘itibarlı yasa’ diyor. 24 Haziran’da yürürlüğe girmesi beklenen, nisan referandumunda da kabul edilen anayasa değişikliğiyle de Meclisin bir fonksiyonu kalmamıştır. Yani Meclisin itibarının da kaybolduğunun bir itirafıdır. Bu itirafları geçen hafta Anayasa Mahkemesinin kuruluşunda yaptığı konuşmada da gördük. Orada da daha çok demokrasi, daha çok özgürlükler ve yargıyı daha da bağımsız hale getirmekten bahsetti. Hatta şöyle bir cümlesi var: ‘Bir ülkede halk bunalmış, ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse, oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir.’ Tabii bu cümle ile neyi kastettiğini bilemiyoruz. Tam da Türkiye’deki durumu yansıtan bir cümledir. Adalet çığlıkları her tarafta duyuluyorsa orada zulüm var demektir. Bugün de Türkiye’nin her tarafında adalet çığlıkları var” diye konuştu.
‘KUVVETLER AYRILIĞININ KIRINTISI OLMAYACAK’
Ercan Kanar şöyle konuştu:
"Türkiye tipi ülkelerde kuvvetler ayrılığından bahsetmek mümkün değildir. Kuvvetler ayrılığı, sanayi devrimini, aydınlanmayı yapmış ülkelerde dahi gerçek anlamda yaşama geçmemiştir. Fakat orada zaman zaman konjonktürel olarak yasama ve yargı hükümetlerden bağımsız olabilmiştir. Yine de devletten asla bağımsız olamamıştır. Türkiye’de yargı da yasama da her zaman yürütmeye, devlete bağlı olmuştur. Bunun yanında iktidarda hangi eğilim varsa ona bağlılık söz konusu olmuştur. Anayasa değişikliğinin tüm maddelerinin 24 Haziran’da yürürlüğe girmesi halinde kuvvetler ayrılığının kırıntısı dahi kalmamış olacaktır.” (İstanbul/MA)