Basın Konseyi cumhurbaşkanı adaylarına çağrı yaptı
Basın Konseyi'nin cumhurbaşkanı adayı olan 6 siyasetçiye gönderdiği mektubunda ifade ve basın özgürlüğü çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Pixabay
Basın Konseyi, 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olan 6 siyasetçiye birer mektup göndererek, ifade ve basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı, tutuklu gazeteciler, basın meslek ilkeleri konularında yaşanan olumsuzluklarla endişelerin giderilmesi konusunda çağrıda bulundu.
Cumhurbaşkanı adaylarını, seçildikleri taktirde basın meslek ilkeleri ile ‘eşitlik ilkesi’ doğrultusunda kararlar almaları yolunda, seçim öncesinde halk nezdinde beyan ve taahhüt etmeye davet etti.
Basın Konseyinden adaylara yapılan çağrı şöyle:
“Anayasamıza göre; ‘Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir’, ‘Basın hürdür, sansür edilemez’, ‘Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.’
Oysa, Türkiye’de basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu, bağımsız nitelikli bütün milli ve uluslararası basın örgütleri tarafından kabul edilmektedir. Özellikle Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler örgütü bu konudaki endişelerini düzenli olarak dile getirmektedir.
Tutuklu gazeteci sayısı itibariyle Türkiye’nin dünyada sürekli olarak ‘kara listenin’ ilk sıralarında yer aldığı, aynı kuruluşlar ve başka demokratik kurumlarca da belirtilmektedir.
Bu tablo karşısında, cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken bütün adaylara çağrımız şudur:
*Yukarıdaki anayasal hükümleri sonuna kadar savunacaklarına,
*Bunları hayata geçirmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına,
*Bu hükümlerin ihlalleri karşısında duracaklarına,
Bütün halkımız nezdinde söz vermelidirler.
Bu bağlamda, demokrasiye ve hukuk devletine inandığına emin olduğumuz tüm cumhurbaşkanı adaylarımızın şu hususları açıkça beyan etmelerini beklemekteyiz:
* Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı ve basının görevini serbestçe yapması demokrasinin temel ve vazgeçilmez değerlerinden biridir.
* Uluslararası standartlara göre meşru gazetecilik faaliyeti sayılan eylem ve söylemleri nedeniyle hiçbir gazetecinin, hiçbir gerekçeyle, hiçbir bahaneyle yargılanması düşünülemez.
* Yukarıdaki ilke saklı kalmak kaydıyla, gazetecilerin görevleriyle bağlantılı kovuşturmalarının ve yargılamalarının tutuksuz yapılması esastır.
* Basın organlarının ve mensuplarının özgürce faaliyet göstermesini sağlamak için gerekli tüm önlemleri almak, siyasal iktidarın öncelikli görevidir.
* Siyasal iktidar, kamusal işlemlerde ve tasarruflarda bulunurken bütün basın organları karşısında tarafsız ve eşit mesafede olmalıdır. Bu bağlamda, kamusal imkanların ulusal veya yerel tüm basın organlarına daha fazla veya az kullandırılması; habere ulaşma konusunda belirli organlara daha lehte veya aleyhte koşullar sunulması; herhangi bir şekilde herhangi bir basın organının kayrılması veya daha olumsuz muameleye tabi tutulması hukuka aykırıdır.
* TRT ve Anadolu Ajansı, kuruluş kanununda açıkça belirtildiği üzere, kamu yararını gözeterek, tarafsız ve bağımsız şekilde yayın yapmakla görevli bir kurumdur. RTÜK’ün tüm medya organlarına eşit mesafede ve halkın haber alma hakkını gözeterek kararlarını vermesi asıldır.
Bütün cumhurbaşkanı adaylarını, yukarıda ortaya konulan esaslar bakımından mutabık olduklarını ve cumhurbaşkanı seçildikleri takdirde, bu ilkeler doğrultusunda kararlar alacaklarını beyan ve taahhüt etmeye davet ediyoruz.” (MEDYA SERVİSİ)