Sine-Sen: Çalışma koşulları öldürdü
SİNEMA Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), yaşamını yitiren set işçileri Ertaç Sevim, Ömer Pektaş ve Abdullah Pektaş’ın bayramda dahi çalıştırıldığını belirterek, iş kazasının değil vahşi çalışma koşullarının set işçilerini öldürdüğünü açıkladı.DİSK’e bağlı Sine-Sen Y&oum
SİNEMA Emekçileri Sendikası (Sine-Sen), yaşamını yitiren set işçileri Ertaç Sevim, Ömer Pektaş ve Abdullah Pektaş’ın bayramda dahi çalıştırıldığını belirterek, iş kazasının değil vahşi çalışma koşullarının set işçilerini öldürdüğünü açıkladı.
DİSK’e bağlı Sine-Sen Yönetim Kurulu, bayramın 2. günü Şubat isimli dizinin çekimlerinden evlerine dönerken araçlarının kaza yapması sonucu yaşamını yitiren 2’si marangoz biri boyacı 3 set işçisine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, işçilerin trafik kazasında öldüğünün söylendiği hatırlatılarak, bunun kaza değil cinayet olduğu vurgulandı. Yaşamını yitiren işçilerin ücretleri düşük olsun diye taşeron firma kanalıyla temin edildiğine dikkat çekilen açıklamada, dizinin yayınının gecikmemesi için hem çekim ekibi, hem de dekor ekibinin bayramda çalışmak zorunda bırakıldığı kaydedildi. Set işçilerinin günde 17 saat çalıştığı ifade edilen açıklamada, “Uykusuzluk, yorgunluk, dikkat dağılması, refleks zayıflaması gibi olumsuzluklar vahşi çalışma koşullarının sonucudur. Bu yüzden Ertaç Sevim, Ömer Pektaş ve Abdullah Pektaş arkadaşlarımızı yitirdiğimiz, diğer 3 arkadaşımızın da yaralandığı olay bir iş kazası, önlenebilir olması nedeniyle de bir iş cinayetidir” denildi.
Yapımcıların üretim sürecinin tamamında çalışma koşullarını yasal ve meşru zeminde uygulaması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Yoksa daha çok can yitirecek, daha çok hak gaspına uğrayacağız” denildi. (İstanbul/DİHA)
Değişimin zorunluluğu
Dünyayı uyandırmak değil, uyutmak için miting
Almanya ABD’nin arka bahçesi mi?
22 yıllık, 72 yıllık gerileme: MEB’in, AKP’nin, milli görüşün ‘Milli Maarif’ ve ‘MESEM’ başarısı
2025’e ilk yazı: Kim av, kim avcı?
Hoş gelmedin yeni yıl, bizsiz olmaz!
Benim adamımdan hoca
Hakemlere takık kafalar
Suriye: Korku ve ümit iç içe
