Salihli'de JES'lerin çevre ve sağlığa etkileri konuşuldu
Manisa Salihli'de 'Jeotermal enerji ve etkileri' paneli düzenlendi. Panelde JES çalışmalarının yörede yarattığı olumsuz etkiler anlatıldı.
Fotoğraf: Özer Akdemir/EVRENSEL
Manisa'nın Salihli ilçesinde gerçekleştirilen “Jeotermal enerji ve etkileri” başlıklı panelde, yöredeki JES çalışmalarının yarattığı çevre ve sağlık sorunları ele alındı.
AYDIN VE ALAŞEHİR OVASI NEREDEYSE TARIM DIŞI KALDI
Mimarlar Odası Salihli Temsilciliği ve Barış Mahallesi sakinleri tarafından Salihli Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen panelde ilk olarak konuşan Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, yeni, yenilenebilir, temiz enerji kaynağı olarak tanımladığı jeotermallerin yapılan yanlışlarla çevreye ve sağlığa ciddi zararlar vermeye başladığını dile getirdi. Jeotermalde çok ciddi yanlış uygulamalar olduğunu ifade eden Öngür, Jeotermal Yasasının mutlaka değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Gediz ve Alaşehir çayları havzasının yıllardır ciddi sorunlarla boğuştuğuna dikkat çeken Öngür, yanlış JES uygulamalarının bu sorunları katladığını kaydetti. Öngür, “Gediz havzası ciddi bir şekilde borla kirlenmişti daha JES'ler yokken. Bu yörenin jeotermal akışkanı çevre sorunu yaratan bileşenler açısından zengin. Bor, arsenik, lityum, klor, sülfat vb bileşenlerin derişimi yüksek. Bunlar çevreye, içme ve kullanma ve de sulama suyuna karıştığında zararlı! Aydın ve Alaşehir ovası neredeyse tarım dışı kaldı” dedi
KAZIN AYAĞI BAŞKAYMIŞ
Panelde söz alan Aydın Çevre Kültür Platformu (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili, JES'lerin Aydın'a ilk geldiği dönemlerde kendilerine verilen sözleri aktararak, “Kazançlı çıkacaksınız, halka yararları olacak dediler. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Aydın'ın coğrafyasını yok etmeye dönük bir plan bu. Bizim çevre müdürlükleri şirketlerin birimi gibi davranıyor. Gazdan nefes alamıyoruz diye bağırdığımız için vali JES’lere değil bize 17 bin lira ceza yazdı” diye konuştu.
JES’LER OLMASA DA OLUR
Panelin bir diğer konuşmacısı EGEÇEP Bilim Kurulu Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, “Elektrik enerjisi kimin için ve jeotermal sondajlarının çevresel etkileri” başlıklı sunumunda “Enerji kimin için, ne için diye sorgularsak JES'leri sorgulayabiliriz” dedi. JES'lerin Türkiye'nin kurulu elektrik gücünün sadece yüzde 1.2’sini karşıladığını dile getiren İçöz, “Ne pahasına? Aydın’ı, Gediz ovasını mahvederek. JES'ler elektrik üretiminde olmasa da olur ama kapitalistler o zaman ne yapar ki?” dedi. İçöz, tarım arazilerinin yanı sıra artık konutların da içine kadar JES yapılmaya başlandığını, bunun son derece yanlış olduğunu söyledi.
Enerji kullanım alanları ve oranlarına da vurgu yapan İçöz, “Enerjiye bu şekilde kullanıldığı için karşıyız. Enerji halk için kullanımalı” diye konuştu.
JES'LERİN KİRLİLİĞİ BESİNLERLE CANLILARA GEÇİYOR
Panelin son konuşmacısı olan Prof. Dr. Ali Osman Karababa, JES'lerin sağlık üzerindeki etkilerini anlattı. JES’lerin etkilerini, gaz emisyonları., su kirliliği, termal kirlilik, arazi kullanımı, sismik tetikleme, heyelan tetiklenmesi, su kullanımı, ekosistemde bozulma, görsel bozulma, kazalar olarak sıralayan Karababa, “JES’in yarattığı kirlilik besin döngüsü sayesinde bize ulaşıyor” diye konuştu. Salihlili yurttaşlar panele büyük ilgi gösterirken, birçok kişi söz alarak jeotermaller nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Panelde Kuşadalı yönetmen Cenk Behramsu’nun uluslararası yaraşmada finale kalan “JES istemiyoz” adlı belgeseli de gösterildi. (Manisa/EVRENSEL)